Bizler doğduğumuz andan itibaren dünyayı anlama ve anlamlandırmaya çalışırız. Çok sıklıkla çocuklarımızdan özellikle belli yaş gruplarında iken ‘Bu nedir? Ne işe yarar? Bu niye var ki?’ gibi soruları duyarız. Bunların hepsi bilime ihtiyacımızdan kaynaklanır. Herhangi bir şeyi öğrendiğimizde bu deneyimler beynimizde nöron adı verilen beyin hücrelerinin oluşturduğu ağlarda depolanır. Benzer olan ağlar birbiriyle temas halindedir. Minik bir örnekle açıklamak gerekirse; çilek, kiraz, erik, portakal gibi meyveleri öğrenince bu bizim beynimizde artık meyve kategorisinde olacaktır. Sonrasında mango ya da ananas ile karşılaştığımızda ne olacak? Bizler eğer bunların da meyve olduğunu öğrenirsek meyveyle ilişkilendireceğiz. Peki hiçbir deneyimimizle ilişkilendiremediğimizde ne olur? Bizler buna en basit haliyle travma diyoruz. Yani travma yeni edinilen bir deneyimin geçmiş deneyimlerle ilişkilendirilememesi ve/veya bireyin baş etme mekanizmalarının bu deneyim için yetersiz kalması durumudur.
Travmalar sadece bildiğimiz şekliyle büyük afetlerde, savaşlarda, kazalarda ya da tacize/tecavüze maruz kalmaktan dolayı olmayabilir. Sadece bunlara şahit olmak da travmaya sebep olabilir. Bazen de ihmal edildiğimizi düşündüğümüzde aklımıza gelen ‘sevilmiyorum’ ya da partnerimizle tartıştığımız zamanlarda onun tarafından sürekli ‘terk edileceğim’ inancına sahip olmaktır. Travmatik anları düşündüğümüzde ya da flashbackler yaşadığımızda bu durum bizim için acı vericidir. Acı anıları silmek mümkün olmasa da acı veren anılara duyarsızlaşmak EMDR ile mümkün.
EMDR’nin açılımı ( Eye Movement Desensitizastion and Reprocessing) Göz Hareketleriyle Duyarsızlaştırma ve Yeniden İşleme’dir. Beynimiz yapısı gereği rahatsız edici deneyimi alır ve REM (Rapid-Eye-Movement) uykusunda işlemler ancak travmada beynimizin bu gereken işlemeyi gerçekleştiremez. Üzerinden yıllar dahi geçse travmatik olayı hatırlatacak bir tetikleyici(bu bazen bir görüntü, bazen bir ses, bazen bir koku olabilir) bizi o anın yaşadığı zamana geri götürür. Ve bizler travma anında neler yaşadıysak aynılarını yaşarız.
EMDR ile amacımız aslında bireyin serbest halde gezinen travmatik deneyimlerinin/anılarının yeniden işlenmesini sağlamaktır. Yeniden işlenen bu anılar diğer geçmiş deneyimlerimizle ilişkilendirilir. Bireyler bu sayede artık travmatik deneyimleri hatırladıklarında olumsuz (duygusal, bedensel, bilişsel) tepkileri göstermezler, travmatik anıya karşı duyarsızlaşmış olur.
EMDR terapisi 8 aşamalı ve 3 yönlüdür(geçmiş, şimdi, gelecek). Bu 8 aşama aşağıdaki gibidir:
EMDR’ye göre birçok psikolojik ve psikosomatik rahatsızlıkların temelinde işlenmemiş anılar vardır. Baş etmekte zorlandığınız duygularınız varsa ve bazen hiç anlam veremediğiniz yerlerde, durumlarda, kişilerle birlikteyken tetikleniyorsanız travmatik deneyimlere sahip olabilirsiniz. Gündelik yaşamınızı olumsuz etkilediği noktada psikolojik destek almak daha sağlıklı ve işlevsel bir yaşam sürmenizi sağlayacaktır.