Kış depresyonu, mevsimsel duygulanım bozukluğu ya da mevsimsel depresyon olarak da bilinen; kişinin yaptığı aktivitelere ilgi ve isteğinin azaldığı, düşünce, duygu ve davranışlarının olumsuz yönde etkilendiği, özellikle sonbahar ve kış aylarında mevsimlerin değişmesiyle birlikte tetiklenen psikolojik bir hastalıktır. Güneş ışığının azlığı, sıcaklıkların düşmesi, gündüzlerin kısalığı ve sürekli kapalı ortamlarda bulunmak insanların birçoğunda olumsuz etkiler yaratmakta ve depresyonun ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Kış depresyonunun oluşumundaki biyolojik etkenlere bakıldığında, beyinde bulunan serotonin ve melatonin düzeylerindeki değişiklikler dikkat çekicidir. Bu iki hormon insanın uyku ve uyanıklık döngüsünde, enerji ve ruh halinin düzenlenmesinde önemli bir rol oynamaktadır.
Melatonin uykuyla ilgili bir hormondur; karanlıkta vücut daha fazla melatonin salgılama eğiliminde olup bu salınımındaki artış kişide uykuya ve yorgunluğa sebep olmaktadır. Mutluluk hormonu olarak da bilinen serotonin hormonu ise insanın ruh halini olumlu yönde etkiler; kişinin daha mutlu ve sakin hissetmesini sağlar. Sonbahar ve kış aylarında günlerin kısalması, günışığının azalması ve uzun karanlık saatler melatonin düzeyinde artışa ve serotonin salınımında düşüşe neden olmaktadır. Bu depresyon atakları genellikle hep aynı mevsime denk gelir ve havaların tekrar ısınmaya başlamasıyla kişilerde tamamen iyileşme gözlemlenir.
Türkiye’deki yaygınlığı tam olarak bilinmemekle beraber yapılan bilimsel araştırmalarda, mevsimsel depresyon belirtilerinin görülme sıklığı %4 ile %8 arasında değişmektedir. Sonbahar ve kış aylarında genellikle artış gösteren bu belirtiler;
Yaşadığınız kış depresyonun şiddeti tüm bunları denemenize rağmen hala azalmıyor ise aile, okul ve iş yaşantınızda bozulmalara neden oluyorsa psikoterapi, psikiyatrik destek veya diğer başa çıkma stratejilerinin belirlenmesi için bir ruh sağlığı uzmanına başvurmanız faydalı olacaktır.