1980’lerden itibaren teknoloji ve internet kullanımının tüm dünyada yaygınlaşması bazı hayat pratiklerinin de değişmesine ve dönüşmesine neden oldu. Birçok hizmete internet üzerinden erişilmesi hem sadece yaşadığımız yerdeki imkanlarla sınırlı kalmamamızı hem de zaman kaybetmememizi sağladı. 2020 yılının başından itibaren tüm dünyada yaşanan pandemi dolayısıyla da internet üzerinden kullanılabilen her hizmet hayati bir önem taşımaya başladı.Peki bu bağlamda düşündüğümüzde online terapi hizmetini nasıl değerlendirebiliriz? Neden online psikoterapi hizmetine ihtiyaç duyarız? Online psikoterapinin avantajları ve dezavantajları neler olabilir ve yüz yüze psikoterapi kadar fayda sağlayabilir miyiz?
Online terapi, terapist ve danışanın farklı sebeplerle yüz yüze görüşmeleri yürütemediği durumlarda internet üzerinden psikoterapi hizmetinin sağlanmasıdır. 1986 yılında Cornell Üniversitesi’nde kurulan “Dear Uncle Ezra” isimli forum online terapinin ilk örneği sayılabilir. İnsanlar bu foruma yaşadıkları problemleri ve sorularını yazabiliyor ve soruları anonim ruh sağlığı uzmanları tarafından yanıtlanıyordu. İnternet teknolojisinin gelişmesiyle sadece soru cevaplamanın ötesinde video aramalarıyla geleneksel terapi gibi uzun süre devam edebilen görüşmeler planlanmaya başladı. Pandemi döneminin etkisiyle online terapinin daha çok tercih edildiğini ve uygulandığını görmeye başladık.
Online terapinin avantajlarını ve dezavantajlarını düşündüğümüzde online terapinin geleneksel terapi görüşmesi kadar etkili olup olmadığını sorgulayabiliriz. Bu alanda yapılan araştırmalar online terapinin birçok ruh sağlığı probleminin tedavisinde geleneksel terapi kadar etkili olduğunu göstermektedir. 2014 yılında Nordgren ve arkadaşları yaptığı çalışmada kaygı bozukluğu tedavisinde online bilişsel davranışçı terapinin olumlu etkisi olduğunu gözlemlemiştir. Aynı zamanda bu tedaviyi alan danışanların gösterdiği gelişim sürekliliğini korumuştur. 2018 yılında Andrews ve arkadaşlarının yürüttüğü bir çalışmada online bilişsel davranışçı terapinin majör depresyon ve kaygı bozuklukları tedavisinde yüz yüze terapi kadar etkili olduğu bulunmuştur.
Online terapi her ne kadar pandemi dönemi öncesinde de uygulanıyor olsa da pandemi döneminde daha önemli bir seçenek haline geldi. Bu süreçte geleneksel yöntemle görüşmelerine devam eden danışan ve terapistler için de görüşmelerin devamlılığını sağlamak adına gerekli bir alternatif oldu. Online terapinin kullanımı önümüzdeki süreçte de gittikçe artacak gibi görünüyor. Bu bağlamda online terapinin avantajlarını ve dezavantajlarını biliyor olmak, online terapi ile görüştüğümüz terapistin yetkinliğinden emin olmak, online terapinin bize uygunluğunu terapist ile birlikte değerlendirmek, ve oluşabilecek olumsuzlarla ilgili alınacak önlemler üzerine konuşmak online terapinin verimliliğini arttıracaktır.