Çocuklarının az veya yeteri kadar yememesinden yakınan anne ve babalara sıkça rastlanır. “Çocuğum yemeğini yemek yerine, yemekle oyun oynuyor”, “Çocuğum yemeğini çok yavaş yiyor”, “Yemek saatinde sofraya gelmeyi reddediyor”, “Sürekli açolmadığını söylüyor, ama ben biliyorum ki aç” gibi cümleler anne ve babalardan sürekli duyulur.
Her şeyden önce bu konuda aydınlatılması gereken birkaç nokta mevcuttur. Özellikle çocuğunuz okul öncesi bir yaştaysa, çocuğunuza bir yerde uzun süre oturmak ve beklemek çok zor gelebilir. Çünkü bu yaşlarda çocukların daha sabırsız, hareketli, etraftaki diğer olaylar ve uyarıcılarla daha meşgul olmaları beklenen bir durumdur. Bu sebeple, çocuğunuz yemek yemektense, konuşmayı, yemekle veya masadaki objelerle oynamayı tercih edebilir.
Bunun yanında, çocuğunuz belirli yaşlarda ve zamanlarda bazı tatları severken, bazı tatları sevmeyebilir. Bu durum sizi şaşırtacak derecede değişkenlik gösterebilir. Anne ve babaların çocuklarının yemek miktarıyla ilgili kaygıları, çocuklarının yemesi gerektiğini düşündükleri miktar ve besin çeşidi ile ilgili gerçekçi olmayan varsayımları sebebiyle ortaya çıkar. Eğer çocuğunuz çeşitli yiyecekleri yiyorsa, sevmediği bir yemeği yememesinde herhangi bir sakınca yoktur.
Gelişim, kilo alımı ve iştah çocuklarda günden güne değişim gösterir. Bu yüzden, belirli yaşlarda çocuğunuzun daha az kalori alımına ihtiyacı olabilir. Özellikle, 1- 5 yaşları arasında çocukların genellikle 3- 4 aylık gibi bir zaman dilimini hiç kilo almadan bile geçirdiğini görebiliriz.
Çocukların yemek yemeyi reddetmesi bir bağımsızlık ilanı davranışı olarak da görülebilir. Çocuğunuzun, böyle durumlarda “İstemiyorum”, “Köfteden nefret ediyorum” gibi cümleler kullanarak yememe konusunda ısrar etmesi, bağımsız olduğunu kanıtlamak ve ayrı bir birey olarak var olduğunu gösterebilmek için yaptığı bir davranış olabilir. Önemli olan bu gibi davranışları “inatçılık” olarak değerlendirmemek ve bu durumu savaş haline dönüştürmemektir.
Anne ve babalar böyle durumlarda, duydukları endişeyle birlikte, çocuklarıyla tehdit eder bir havada konuşabilir, çocuklarını yemek yemesi için zorlayabilir veya cezalandırabilirler. Bu davranışlar, çocuğunuzun duygusal ve zihinsel gelişiminde kötü rol oynayabilir. Özellikle ailelerin “ Eğer yemeğini yemezsen, tatlı yiyemezsin” gibi ödüller kullanmaları, çocukların sürekli olarak tatlı yeme alışkanlıklarının pekiştirilmesi gibi sağlıksız bir sonuç doğurabilir. Bu sebeple, anne baba olarak bu gibi özendiricilerden kaçınılmalıdır.
Ayrıca, ebeveynler tarafından çocukları yemek yemeye özendirmek için kullanılan “” tarzındaki cümleler gerçekçilikten uzak cümlelerdir. Bu tarz cümlelere çocuğunuzun kanmadığını ve bu yüzden çocuğunuzun yeme davranışını değiştirmeyeceğini göz önünde bulundurmalısınız.
Unutmayın ki, çocuğunuz büyüdükçe iştah durumu ve tat duygusu değişecektir. Bununla birlikte yemek yeme alışkanlıklarının da düzene girdiğini göreceksiniz