Sınava Hazırlanan Ergenin Annesi Olmak: Sabır; Anlayış ve Empati Yolculuğu
Bir çocuğun hayatında LGS; Üniversite sınavları gibi gelecek için önemli sınavlara hazırlanmak; sadece onun için değil; aynı zamanda ailesi için de zorlu bir süreçtir. Anne olarak; çocuğunuzun geleceğini inşa etmeye çalıştığı bu dönemde; kendinizi her an neredeyse tetikte kalmak durumunda olduğunuz bir savaş meydanında gibi hissedebilirsiniz. Bir yanda ergenlik döneminin getirdiği duygusal dalgalanmalar; bir yanda sınav stresinin oluşturduğu baskılar yaşanır. Bu ikisi birleştiğinde; evde sık sık sessizlikler; aniden patlayan öfkeler ve bazen de gözyaşları görmeniz oldukça olasıdır. Sarkaç bir o yana bir bu yana salınır.
Peki bu süreçte bir anne olarak rolünüz ne olmalı? Sınav; gençler için sadece bir akademik başarı ölçütü değil; aynı zamanda kimliklerini; hayallerini ve gelecekte kim olacaklarını sorguladıkları bir dönemeçtir. Ancak bu yolculuk; kaygılar ve belirsizliklerle dolu olabilir. Gelecekte ne yapacaklarına karar vermenin baskısı; toplumsal beklentiler ve ebeveynlerin endişeleri arasında sıkışmış bir genç; çoğu zaman bu stresi yönetmekte de zorlanır.
Bu noktada; annenin rehberliği çok kritiktir. Ancak bu rehberlik; baskıcı ya da mükemmeliyetçi bir tutumla değil; anlayış; empati ve sabırla yapılmalıdır. Bu yazıda; sınava hazırlanan bir ergenle nasıl sağlıklı bir iletişim kurabileceğinizi; bu dönemde çocuğunuzun ihtiyaçlarını nasıl anlayabileceğinizi ve bu süreci birlikte nasıl daha az yıpratıcı bir hale getirebileceğinizi ele alacağız.
Sınav Stresini Anlamak: Ergenlik ve Gelecek Kaygısı
Sınav hazırlık süreci; bir gencin zihinsel; duygusal ve fiziksel enerjisini yoğun bir şekilde tüketir. Ancak bu süreç sadece ders çalışmakla sınırlı değildir; aynı zamanda "Ben kimim?"; "Gelecekte ne yapacağım?" gibi derin sorularla da ilgilidir. Bu kaygıların üzerine bir de toplumsal beklentiler ve ailelerin iyi niyetli ama bazen yorucu olan mükemmeliyetçi yaklaşımları da eklenir.
Bir anne olarak; çocuğunuzun sınavla ilgili kaygılarının doğasını anlamaya çalışmalısınız! Çocuğunuza karşı yönelttiğiniz "Neden daha fazla çalışmıyorsun?" gibi sorular; çocuğunuzun zaten yaşadığı ve hissettiği yoğun olan kaygılarını daha da çok artırabilir. Bu soruları bir anne olarak çocuğunuza size ait endişeleriniz yüzünden yöneltiyor olabilirsiniz. Sizin de çocuğunuzun sınavı ile ilgili beklentileriniz bulunmakta unutmayın! Çocuğunuz sizin kaygılarınızı varolanların sadece üzerine ekliyor bu durumda. Yük binince de size gösterebileceği tepkiler ve verebileceği nahoş cevaplar ilişkinizi fazlasıyla zedeleyebilir. Bu tarz baskıcı ve onu yetersiz hissettiren sorular; iki tarafın da kendini yalnız ve anlaşılmamış hissetmesine neden olabilir. Sadece "ders çalış"; “Kaç soru çözdün?” demek yerine; "Bugün seni en çok zorlayan şey neydi?" gibi sorularla onun duygularına ulaşmayı; gerçekten sizinle bağ kurmasını; dünyasını anlamaya yönelik sorular sormayı deneyin.
Bir Anne Olarak Çocuğunuza Nasıl Rehberlik Edebilirsiniz?
1. Empati Kurun ve Dinleyin
Ergenlik dönemindeki bir genç; kendini anlaşılmamış hissettiğinde daha çok içine kapanabilir. Bu yüzden; onun duygularını anlamaya çalışmak ve samimi bir iletişim kurmak çok önemlidir.
Bazen motivasyon olarak söylediğimiz cümleler bile aslında içerisinde olumsuzluk barındırır ve farkına varamayabiliriz. Örneğin; Çocuğunuz "Ben bu sınavı kazanamayacağım!" diye bağırır. Annesi olarak siz de hemen "Böyle düşünme; daha çok çalışırsan yaparsın!" diyerek onu motive etmeye çalışabilirsiniz. Ancak çocuğunuz bu tepkiyle daha da öfkelenebilir. "Bu düşünce seni çok yoruyor olmalı. Bu konuda konuşmak ister misin?" gibi bir yanıt; çocuğunuzun duygularını ifade etmesini sağlar. Kelimelerin önemini çocuk büyütürken aslında daha çok anlıyoruz ancak bazen unutabiliyor veya kriz anlarında farkına varamayabiliyoruz da.
2. Gelecek Kaygısına Karşı Destek Olun
Birçok genç; ne yapmak istediğine karar vermekte oldukça zorlanır. Bu karar verememe hali ve hayattaki belirsizlik; sınav stresini daha da artırabilir. Hangi bölümü okumak istediğine karar veremeyen bir genç belirsizlik içerisindeyken duygularını kontrol edemeyebilir ve sürekli çatışma halinde kalabilir. Bu süreçte onlara kendi doğrularınızla "Tıp yazarsan geleceğin garanti olur;" gibi meslekler önererek yön vermeye çalışırsanız çocuğunuzu daha fazla sıkıştırabilirsiniz. Çocuğunuza "Hangi alanlar seni daha çok heyecanlandırıyor? Bu konuda bir araştırma yapmak ister misin?" gibi sorularla onun kendi kararını vermesine destek; kolaylaştırıcı yani rehber olabilirsiniz.
3. Mükemmeliyetçilikten Kaçının
Her denemede çocuğunuzdan yüksek puan beklemek ya da çocuğunuzu sürekli arkadaşları; komşunun çocukları ve kuzenleri gibi diğerleriyle kıyaslamak; onun özgüvenini o dönem ve hayat boyu zedeleyebilir.
Sınıfında diğer arkadaşlarının kendinden daha yüksek puanlar alması; kendisinin henüz kavrayamadığı konuyu arkadaşlarının ondan daha hızlı kavraması gibi sizin okul içinde yaşadıklarını görememeniz ve çocuğunuzun başarısı istediğiniz için "Neden hep düşük yapıyorsun? Çalışmıyorsun; ondan!" gibi sözlerle tepkiler vermek; çocuğunuzun motivasyonunun azalmasına hatta kaybolmasına yol açabilir. Çocuğunuza "Bu sonuç beklediğin gibi olmamış olabilir; ama bir sonraki deneme için birlikte bir plan yapabiliriz;" diyerek çabasını takdir edin ve onu olumlu anlamda destekleyin! “Yapamıyorsun !”; “Eksiklerin var!”;“Beceremezsin!” gibi ters motivasyon cümleleri maalesef sınav dönemi gencinde istediğiniz sonucu üretmez. Vazgeçin!
Anne-Çocuk İlişkisinde Sınav Sürecinde Yapılabilecekler
Evin Atmosferini Olabildiğince Rahatlatın:
Sınav dışında da konuşulacak konular yaratın. İlişkinizi sadece sınav konusuyla kirletmeyin! Siz onun annesisiniz. Öğretmeni; müdür muavini değil! Annesisiniz! Gergin anlarda anne şefkati; onun sevdiği; rahatlatan bağ ve ilişki de bir ihtiyaç. Çocuğunuzun hobilerine de dersleri ile dengeleyerek zaman ayırmasını teşvik edin!
Kontrolü Bırakmayı Öğrenin: Çocuğunuzun çalışma programına sürekli müdahale etmek yerine; onun kendi sorumluluğunu da almasına izin verin!
Kendinize de Zaman Ayırın: Bu süreçte sadece çocuğunuzu değil; kendinizi de düşünmelisiniz. Kendinizi rahatlatan şeylere de zaman ayırmak; kaygılarınızı yönetmek ve daha sağlıklı bir destekçi olmanızı sağlar. Bu da dolayısıyla; çocuğunuza olumlu etki eder.
Sınava hazırlanan bir ergenin annesi olmak; sabır ve anlayış gerektirir. Ancak bu süreç; sadece sınav başarısıyla değil; anne-çocuk bağını güçlendirmekle de ilgilidir. Çocuğunuzun yanında olduğunuzu kuvvetli bir şekilde ona hissettirmek; onun hem özgüvenini artıracak ve hem de bu zorlu dönemi daha kolay atlatmasına yardımcı olacaktır. Size bir soru sorarak bu yazıyı tamamlamak istiyorum: “Çocuğunuzun sınavda başarılı olması mı; yoksa kendini değerli ve anlaşılmış hissetmesi mi daha önemli?” Bu soruya vereceğiniz olası yanıt; onunla ilişkinizi aslında nasıl yöneteceğinizi şekillendirecektir. Çünkü unutmayın; bir sınav geçer; ama sevgi dolu bir ilişki de ömür boyu sürer.