Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Verimli Ders Çalışma ve Bilinç Yönetimi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Verimli ders çalışma ve bilinç yönetimi; okullarda en çok ihtiyaç duyulan konudur aslında. Çünkü veliler genel olarak çocuklarının zeki olduğunu ama yeterince çalışmadığını söylerler; bu konuda sıkça şikayetlerini dile getirirler. Neler yapılması gerektiği hakkında sorular sorarlar. Şimdi neler yapılması gerektiğini; nasıl olması gerektiğini konuşalım.
Ders çalışmanın en önemli adımlarından biri dersi sevmektir aslına bakarsak. Kişi dersi sevdiği zaman başarıyı yakalayacaktır. Çünkü dersi sevmek; motivasyon ve devamlılık için önemli bir faktördür. Peki kişi dersi sevmediğinde ne yapmalı? Başarıyı nasıl yakalayacak? Kendini tanıyarak… kültürümüzde yaygın olarak söylenen söz; ders çalışma isteğinin çocuğun içinde olması gerektiğidir. Peki çocuğun içindeki ne?

Çocuğun hevesini kaçıran durumları incelediğimizde;
-Ailenin çocuğa ders çalışması hakkında söylediği sözler
-Ailenin sürekli okul hakkındaki ve dersleri hakkındaki soruları
Peki öğrenci ders çalışma kararı alıyor ama neden uygulayamıyor?
Kararların uygulanamamasının nedeni; bilinçaltındaki olumsuz düşünceler olabilir.
Bilinçüstü: Bilgilerin farkındadır ve seçerek öğrenir. Eler; gerekli olan bilgileri alır; doğru ve yanlış ayrımı yapabilir.
Bilinçaltı: Bilgilerin farkında değildir; hangi bilgi gelirse alır. Mantıklı ve mantıksız; doğru ve yanlış ayrımı yapmaz. Sadece olumlu ve olumsuz ayrımı yapar; onu da kategorize etmek için kullanır. Gelen bilgilerin tamamı bilinçaltına kaydedilir. Bilinçaltı bunları kaydederken anlam yüklemez; sadece kaydeder. Fakat kişi bunlara anlam yükler. Bilinçaltına o şekilde kaydeder. Bu nedenle bilinçaltına bilgileri kaydederken verilen anlamlar kontrol edilmelidir. Bireyler olumsuz anlamlar yükler ve bu şekilde kaydedilmesine neden olursa; olumsuz düşüncelerin daha ağır bastığı bir bilinçaltına sahip olmuş olacaktır.
Bilinçaltında matematik dersi hakkında; yapamam; matematiği sevmiyorum vs gibi olumsuz düşünceler varsa; kişi ders çalışma kararı alsa da bunu sürdürememektedir. Motivasyonu zamanla düşmekte ve gerekli çalışmayı; başarıyı sergileyememektedir. Bundan kurtulmak için; bilinçaltındaki olumlu depolamadaki düşünceleri artırmak gerekmektedir. “Matematiği sevmiyorum” düşüncesi varsa; “matematiği seviyorum” düşüncesi artırılmalıdır. Terazinin olumlu düşüncelerle ilgili kefesi ağır bastığında; olumsuz düşüncelerin etkisinden de kurtulmuş olunacaktır.
Veliler genelde çocuklarının zeki ama çalışmadıklarını ifade ederler. Peki ne kadar zekiler?
Zeka IQ ve EQ’dan oluşmaktadır. IQ mantıksal zeka; EQ duygusal zekadır. Başarı için sadece IQ önemli değildir. Hatta EQ daha önemlidir. EQ; doğru durumda doğru davranışı sergileyebilmek; duygularını kontrol edebilmek ve başkalarının duygularını anlayabilmek için gereklidir. Kişinin yaşamını düzenleyebilmesi EQ’ya bağlıdır. EQ’su yüksek kişiler; zaman yönetimi ve özkontol becerileri yüksek kişilerdir. IQ; genetik kodlarla gelen sınırlar çerçevesinde geliştirilir ve genetik kodun dışına çıkılması mümkün değildir; fakat EQ için aynı durum söz konusu değildir. EQ için herhangi bir sınır yoktur; istenildiği kadar geliştirilebilmektedir.


Peki; EQ geliştirmek için ne yapılmalıdır?
-Bireyin ilk olarak kendini tanıması; farkındalık düzeyinin yüksek olması gerekmektedir. Kişi bunu sağladıktan sonra; yapması gerekenleri bilecektir ve bu süreçteki motivasyonunu daha uzun süre koruyacaktır.
-Kendisini zorlamalıdır; bu şekilde iradesini geliştirecektir. Kişi 2 saat ders çalışacağım diye karar vermişse; sıkılsa da 2 saat ders çalışmalıdır. Verdiği kararlara sadık kaldıkça EQ gelişecektir. İrade gelişimi; kendini zorlayarak ve bu konuda antrenman yaparak sağlanır.
Başarı yolunda önemli faktörlerden biri de sınav kaygısı olmaktadır. Normal düzeyde kaygı bireye güdüleyici etki yapmaktadır. Daha dikkatli ve sistematik ilerlemesini; daha çok önem vermesini sağlar. Bu nedenle normal düzeyde kaygı; kişiye başarı sağlar. Kaygı düzeyi az olursa; kişi rahat olacaktır ve çalışma problemleri yaşayacaktır. Kaygı düzeyi yüksek olduğunda da biyolojik ve ruhsal olumsuz faktörler ortaya çıkacaktır; başarı engellenecektir. Bu nedenle kaygının azı ve çoğu başarısızlığa neden olmaktadır.

Çalışma stratejileri nasıl olmalıdır? Başarıyı getiren çalışma nasıldır?

-Uyku düzeni bu konuda oldukça önemlidir. Uyku düzeninin sağlanamamış olması; biyolojik problemlere; motivasyon eksikliğine ve başarısızlığa neden olmaktadır.
-Programlı çalışılmalıdır. Bu program ise;
· Esnek ve uygulanabilir olmalıdır.
· Kişi kendine söz vermelidir.
· Hedef belirlenmelidir.
· EQ geliştirilmelidir.
· Öğrenciye özel bir program olmalıdır.
· Her güne ait gerçekler düşünülmelidir; ona göre program hazırlanmalıdır. Kişinin günlük yaşantısına uygun olmalıdır.
· Kademeli program olmalıdır. Örneğin 2 aşamadan oluşmalıdır. 1 aşama kişinin mecburen yapması gereken kısım; 2. Aşama da isteğe bağlı kısım olmalıdır. Daha esnektir; kişinin o anki isteğine bağlıdır.
-Çalışırken konular birbirine karıştırılmamalıdır.
-Konudan konuya atlanılmamalıdır.
-Yarım öğrenmeler olmamalıdır. Konular tam olarak öğrenilmelidir. Depolama için tam öğrenme önemlidir. Aksi halde kafa karıştıracaktır.
-Yatarak; televizyon izleyerek ve müzik dinleyerek çalışılmamalıdır.
-Telefon konuşmaları; mesajlaşmalar; sosyal medya hesaplarında geçirilen vakitler düzenlenmelidir.
-Görülebilecek yerlere; kişinin kendine özel olan notlar yapıştırılabilir.


Peki ya kişinin dikkati dağınıksa?

Dikkati Toplamada Beyin
1. Birincil Dikkat
2. Kısmen algılanan; fark edilen ama önem verilmeyen
3. Hiç fark edilmeyen
Dikkat dağınıklığı fizyolojik ve durumsal olarak 2’ye ayrılmaktadır:
-Fizyolojik dikkat dağınıklığı için doktora gidilmelidir. İlaç kalıcı bir fayda sağlamayacaktır; sadece anlık çözümler sunacaktır.
-Durumsal dikkat dağınıklığı varsa odaklanma çalışmaları yapılmalıdır. Dikkat egzersizleri ile; zamanla gelişme gösterecektir. Dikkat problemi yaşayan bireylerin çoğunda durumsal dikkat dağınıklığı olduğu görülmüştür. Durumsal dikkat dağınıklığını düzeltmek için bireyin önem sıralamasını değiştirmesi gerekmektedir. Örneğin ders çalışırken dikkati dağılıyorsa; kişinin o an önem sıralamasında ön planda ders olmadığı anlaşılmaktadır.
- Dikkat dağıldığında durup farklı bir şey yapılması faydalı olacaktır:
· Kısa mola: 3-10 sn. göz odağı anlık değiştirilir ve derin nefes alınır.
· Uzun mola: 10-30 sn. göz odağı değiştirilir; derin nefes alınır ve odaklanma hareketleri uygulanır.
Konsantrasyon antrenmanları:
-Dikkat süresini artırmaya çalışmak
-Bir şeye; tek bir şeye odaklanmaya çalışmak; başka şeylerle uğraşmamak
-Zihnini dağıtan şeylerden uzaklaşmamak

Derin nefes alındığında beyine oksijen gider ve sinüs bölgesinde kısmi soğuma olur. Bu da dikkatin toplanması için faydalıdır. Kişi o an dikkatini nefese verip dersten uzaklaşmış olduğu için de psikolojik rahatlama sağlayacaktır.