Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Psikiyatri – Ruh Hastalıkları Terimleri

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
PSİKİYATRİ – RUH HASTALIKLARI TERİMLERİ

PSİKİYATRİDE SIK KULLANILAN TERİMLER

Psikiyatride tanı ve tedavi sürecinde çeşitli kavramlar kullanılır. Aşağıda psikiyatri ile ilgili sık kullanılan çeşitli terimlerin açıklamalarına yer verilmiştir.

Acting out : Uyumsuz davranışın tekrarıdır. Psikoterapi sırasında alttaki duyguların sözel anlatısı yerine geçer.

Afektif uygunsuzluk : Kişinin tepkileri koşullara uyumsuzdur. Şizofreni; afektif bozukluklar ve organik durumlarda görülür.

Affekt : Duygu durum; mizaç

Ajitasyon : Motor huzursuzluk; subjektif anksiyete ile birlikte olur. Anksiyete bozukluğu ve depressif bozuklukta görülür.

Akatizi : Exstrapiramidal sistemin fonksiyon bozukluğuna bağlı motor huzursuzluk. Antipsikotik ilaçlara bağlı yan etki.

Amnezi : Bellek kaybı.Alzheimer gibi bir organik beyin bozukluğuna;Korsakov sendromuna; dissosiatif bozukluk veya depresyon gibi fonksiyonel pisikiyatrik bir duruma bağlı olabilir.

Asindetik : Düsünceler arasında mantıksal bağın olmayışı.Şizofrenide görülebilir.Şovalye hareketi düşünce biçimi ile eş anlamlıdır.

Astenik : Güçsüz;uygunsuz.

Ateksitimi : Duyguları verbalize edememe. Somatizasyon bozukluğu ıçin bir neden olarak kabul edilir.

Çevresellik : Aşırı detaylı düşünce ve/veya konuşmadır.Belli bir noktanın çevresinde dolaşma vardır.Bu durum bazen epilepsi;düşük zeka ve obsessif kişilikte de olur.

Delirium : Organik beyin bozukluğu na bağlı olarak sanrı ve varsayımlarla belirli akut bilinç bulanmasıdır.

Demans : Kronik;genellikle dönüşü olmayan kognitif fonksiyon bozukluğudur.Organik beyin bozukluğuna bağlıdır.

Depersonalizasyon : Kişiliği rüya gibi reddetmektir.Anksiete;depresyona ikincil olabilir.Gençlerde görülebilir.

Deplasman : Duygunun kişi veya objeden başka bir nesneye kabul edilebilir türde naklidir.

Depresyon : Patolojik olması gerekmeyebilen üzüntü ile belirli bir mizaç durumu; depresif bozukluk; ruhsal çöküntü.

Derealizasyon : Dış dünyanın rüya gibi gerçekdışı algılanmasıdır.Depersonalizasyon ile bir likte görülür.

Dismorfofobi : Bedenin bir bölümünün anormal görüldüğüne dair düşüncedir.

Disosiasyon : Bilincin bir bölümünün;geri kalanından ayrılmasıdır.Örnek:Rahatsız eden bir olayı unutma gibi.

Düşünce bloku : Şizofrenide görülen düşüncenin aniden duraksamasıdır.

Düşünce karışması : Kişinin düşünceleri başkalarının onun kafasına soktukları düşünceler olabilir veya kişinin kendi düşünceleri çekilmekte veya yayınlanmaktadır. Şizofrenide görülür.

Düşünce sıkışması : Manide görülür. Aşırı konuşma ve düşünce vardır.

Düşünce uçuşması : Manik hastalarda sık görülür.Düşünce akımında anlık değişmelere bağlı olarak ortaya çıkan ani değişmelerdir.

Efori : Artmış biçimde kendini iyi hissetmektir. Örneğin; organik beyin bozukluğu ve manik hastalarda görülebilir.

Ego : Kişiliğin genellikle bilinçli ve gerçekle bağlantısı olan parçasıdır.
Ekolali ve ekopraksi : Kişi başkalarının konuşma ve davranışlarını taklit eder.

Fiksasyon : Kişilik gelişiminin olgunlaşmamış bir dönemde duraksamasıdır.

Fobi : Belli bir nesne veya durumdan aşırı korkudur.

Fonksiyonel : Biyolojik nedene bağlı olmayan;psikolojik faktörlerle oluşan bozuklukları tanımlamak için kullanılır.

Füg : Bir tür bilinç değişimidir.Depresyonda disossiyatif bozukluklarda post-epileptik durumlarda ;alkol ve ilaca bağlı durumlarda ve kafa travmasından sonra görülebilir.

Hallüsinasyon : Dış uyaran olmaksızın yanlış algılamadır.Fonksiyonel psikoz veya organik beyin bozukluklarında görülür.İşitme;görme;dokunma;somatik;koku ve tat biçiminde olabilir.İşitme halüsinasyonları en sık görülür.Şizofrenide üçüncü tekil şahsın sesleri duyulur.İkincil tekil şahısların sesleri çoğu bozuklukta duyulur. Afektif bozukluklarda ise kişinin mizacı ile ilgilidir.

Hipokondriyazis : hastalık hastalığı; sağlık konusunda aşırı dert etmektir.
İd : Kişiliğin ilkel ve büyük kısmı bilinç dışı olan parçasıdır. Dürtülerle doyuma ulaşmak için uğraşır.

İllüzyon : Bir uyaranın yanlış algılanmasıdır.Ruhsal hastalık kadar normal kişilerde de görülebilir.

İnkar : İç ve dış dünyada gerginliği azaltmak için bilinç dışı bazı bilgileri reddetmektir.

Katatoni : Mutizm ve hareketsizlikle belirlidir.Bilinçte bozulma yoktur.Şizofrenide görülür.

Kelime salatası : Şizofrenide görülebilen neolojizmlerden oluşan ve düşünceyi anlaşılmaz hale getiren durumdur.

Kompülsiyon : Kişinin direncine rağmen kafadan atamadığı düşünceyi atmak için yaptığı hareket. Yapmadığında kötü bir şey olacakmış gibi bir duyguya kapıldığı hareket.

Konfabulasyon : Kişinin kendisinin inandığı düzmecelerdir;bellek kusurlarını örter.Özellikle Korsakof Sendromu nda olmak üzere amnestik durumlarda ortaya çıkar.

Konversiyon : Baskılanmıs duygunun bedensel belirtiler biçiminde ortaya çıkmasıdır (konversiyon histerisi).

Libido : cinsel istek; cinsel dürtü; genel psişik enerji.

Manyerizm : Konuşma veya hareketin yapay veya abartılmış biçimidir.

Negativizm : Beklenilen yanıt veya davranışın tam tersini göstermektir.

Neolojizm : Şizofrenide görülür.Herhangi bir şeyi hasta için anlamlı bir sözcükle isimlendirmedir.

Nevroz : Gerçek ve içgörü ile bağlantısı kopmayan strese karşı ortaya çıkan bir rahatsızlıktır.

Obsesyon : Kişiyi rahatsız eden;i stediği halde kafasından atamadığı düşüncelerdir.

Otizm : genellikle ilk 3 yaşta başlayan ve hayat boyu devam eden; kişinin etrafıyla sözel ve sözel olmayan şekilde uygun ilişki kuramaması şeklinde ifade edebileceğimiz gelişimsel bir bozukluk.

Otistik düşünce : Birey kisisel fantezi ve sanrılara gömülmüstür. Düsünceleri dış gerçeklerden ayrılmıştır. Şizofrenide görülebilir.

Çocukluk otizmi :Bir çocukluk psikozudur.

Ödipal: Karşı cinsten ebeveyne bilinçdışı istekle belirli bir durumdur.Aynı cinsten olan ebeveyne öfke vardır.

Özdeşleşme : Genellikle hayranlık duyulan başka bir kişinin özelliklerini bilinçli veya bilinçsiz benimsemedir.

Parapraksi : Dil sürçmeleri;unutkanlıklar gibi küçük bozukluklarla giden bilinç dışı duyguları belirliyen bir tablodur.

Perseverasyon : Konuşma veya hareketin sürekli tekrarıdır.Organik beyin bozukluklarında görülür.

Projeksiyon : Kişisel yetersizlikleri ve kabul edilemez duyguları dış dünyadaki kişilere ve faktörlere yansıtmadır. Suçlanmayı önlemek için bilinçdışı kullanılan bir yoldur.

Psikosomatik : Mental nedenlere bağlı fizyolojik disfonksiyondur.

Psikoz : Sanrı ve halüsinasyonlarla belirli ruhsal bozukluktur.

Psödodemans : Geriye dönebilir bir fonksiyonel bozuklukta; örneğin: depresyonda kognitif fonksiyonların bozulmasıdır.

Psödohalusinasyon : Görme veya işitme biçiminde kişinin iç dünyasından gelen algılama bozukluğudur.Kişi durumu gerçekdışı olarak değerlendirir.

Rasyonalizasyon : Kişinin davranışlarının gerçek nedenini hafifleterek açıklamasıdır.

Reaksiyon formasyon : Kabul edilebilir düşünce baskılanmıştır. Kişi olanı biteni karşıtı ile açıklamaya çalışır.

Referans fikirleri : Dış olayları yanlış yorumlamadır.Paranoid durumlarda ortaya çıkabilir.Hiç psikiyatrik bozukluğu olmayan titiz ve genç insanlarda da olabilir.

Regresyon : Düşünce;duygu ve davranışların ilkel dönemlere dönmesidir.

Represyon : Bilinçten çıkarılan; kabul edilemeyen düşünce ve impulslardır.
Rezistans : Psikoterapi sırasında bilinçdışı materyalin yorumlarına direnç göstermektir.

Sanrı : Eldeki bilgilerle yanlışlığı gösterilemeyen; sosyal grupla aykırılık gösteren yanlış inançtır. Fonksiyonel psikoz ve organik psikozlarda görülür. En sık kuşku biçiminde ortaya çıkar. Affektif durumla depresyon veya manide uyum gösterir. Depresyonda suçluluk; nihilistik ve hipokondriyak sanrılar; manide büyüklük sanrıları görülür. Dinsel ve cinsel sanrılar ek örneklerdir. Birincil(otokton) sanrılar birden bilince gelir. Bunu sanrılı mizaç izler. Şizofreninin ilk belirtilerindendir. Ardında sanrılı algılama; sanrılı bellek görülür. İkincil sanrılar ardından elabore olarak gelir.

Sınır vaka : Psikoterapistler tarafından psikoz sınırında görülen hastalar için kullanılan terimdir; DSM/IV te bir kişilik tipidir.

Siklotimik : Mizaç değişikliği eğiliminde olan bir kişilik tipidir.

Somatizasyon : Duygusal gerginliği; fizik yakınma biçiminde anlatmaktır.

Sterotipi : Şizofrenide görülebilir.Anlamsız;rahatsız edici tekrar edici; hareketlerdir.

Süblimasyon : Engellenmiş isteklerin sosyal yönden kabul edilebilir kanallara yönlendirilmesidir.

Süperego : Kişiliğin eleştiren parçasıdır.Anne;baba standartlarına göre gelişir.
Verbijerasyon : Bir kelimenin veya cümlenin sürekli tekrarıdır



PSİKİYATRİ TIBBİ TERMİNOLOJİSİ

Abreaksiyon (Boşalım) : Acı veren bir deneyimi anımsamanın ardından gelen duygusal boşalım.

Absurdite (Anlamsız Düşünme) : Düşünce akışının bozulması ile tutarsız düşüncelerin ve buna bağlı olarak konuşma; jest ve mimiklerin sürdürülmesi.

Abuli (İstenç Kaybı) : Eyleme geçme ve düşünme dürtüsünde azalma; eylemin sonuçlarına karşı kayıtsızlık; nörolojik kusurla ilişkili olabilir.

Abuse : Alkolü kötüye kullanma

Açık (Free Floating) Anksiyete : Herhangi bir düşünceyle bağlantılı olmayan yaygın; odaklanmamış korku.

Adiadokokinezi : Sıralı; dönüşümlü hareketleri hızla yapamama.

Adolesan : Delikanlılık dönemi.

Adoption : Evlat edinme.

Aerofaji : Konversif tepki olarak hava yutma.

Afazi : Anlamanın korunduğu ancak konuşma yetisini ileri derecede bozan bir bilişsel bozukluğun neden olduğu konuşma bozukluğudur.

Afrodizyak : Mesir macunu; kapsaik gibi cinsel arzuyu uyandırmak ve artırmak için kullanılan maddelerdir.

Afoni : Ses kısılması.

Agorafobi : Açık alanlarda veya yardım alamayacağı yerlerde olma korkusu.

Agnozi : Eşyayı tanıyamama.

Agrafi : Yazı yazamama.

Agresyon : Sözel ve fiziksel olabilen zor kullanan; hedefe yönelik eylem. Öfke; hiddet veya düşmanlık duygularının motor karşılığıdır.

Ailurofobi : Kedi korkusu.

Ajitasyon : Motor huzursuzlukla bağlantılı yoğun kaygı.

Akalkuli : Hesap yapamama.

Akatizi : İlaçlara ikincil olarak kaslarda öznel olarak duyumsanan gerginlik; yerinde duramama; adımlama hareketleridir. Tekrar tekrar oturup kalkmaya neden olabilir. Yanlışlıkla psikotik ajitasyon sanılabilir.

Akrofobi : Yüksek yerlerde bulunmaktan duyulan korku.

Alacakaranlık Durumu : Bilinçte varsanılarla giden bozulma.

Aleksi : Önceden kazanılmış olan okuma becerisinin kaybı; yazılanları anlayamama ; görme keskinliğinin bozulmasıyla açıklanamaz.

Aleksimiti : Kişinin duygularını veya duygudurumunu tanımlama veya farkına varma güçlüğü.

Algofobi : Acı çekme korkusu.

Algolagni : Acı verme veya acı duymayla ilişkili her tür cinsel davranış.

Ambivalans ( İki Değerlilik ) : Aynı anda aynı kişideki bir şeylere karşı iki zıt dürtünün eş zamanlı varlığı.

Amfetamin: Merkezi sinir sistemini aşırı uyaran bir ilaç.

Amnezi ( Bellek kaybı ) : Geçmiş yaşantıları kısmen veya tümden anımsayamama; kökeni organik veya duygusal olabilir.

Andrejoni: Erkek ve kadın özelliklerinin karışımına verilen ad.

Androjen: Testislerin ürettiği erkeklik hormonu.

Anestezi : Duyu yitimi.

Anhedoni ( Hazsızlık ) : Olağan ve zevk veren tüm etkinliklerden el çekme ve ilgi kaybı; sıklıkla depresyonla ilgilidir.

Anilingus : Anüsün bir başka kişinin ağzıyla; diliyle ya da yabancı bir cisimle uyarılması.

Anima : Jung psikolojisinde erkekteki bilinçdışı dişil yan

Animus : Jung psikolojisinde kadındaki bilinçdışı eril yan

Anksiyete ( Bunaltı ) : İçten veya dışarıdan gelebilecek bir tehlike beklentisinin neden olduğu kaygı ve endişe durumu.

Anlık : Algılanan materyalin saniyeler ile dakikalar içinde tekrarlanması veya anımsanması.

Anoreksi: Anorexia Nervosa; özellikle genç kadınlarda görülebilen; yemek yememek; çok az uyumak; buna rağmen çok aktif olmakla beliren psikolojik bir bozukluktur. Bu durum genellikle kişinin çok şişmanladığı kanısı ile mübalağalı bir şekilde rejim uygulaması ile başlar; önceleri kontrol edilebilen iştah bir süre sonra hakikaten yok olur ve zayıflama normal ölçüleri aşar.

Anozognozi ( Hastalığın Yadsınması ) : Kişinin kendisinde nörolojik bir kusur olduğunun farkına varamaması.

Anterograd Amnezi : Zamanda belli bir noktadan önceki olayları anımsayamama.

Antofobi : Çicek korkusu.

Antrofobi : İnsan korkusu.

Amok : Malaya da görülen akut bir saldırgan çılgınlık nöbetidir.

Apati ( Duygusal Donukluk ) : Küntleşmiş emosyonel (duygu yüklü) ton; kayıtsızlık veya dış dünyadan kopmayla birliktedir.

Apne : Uykuda soluk durması.

Apraksi : Belli bir amaca yönelik hareketleri yerine getirememe.

Aquafobi : Su korkusu.

Asteni : Organik kaynaklı duygusal oynaklık.

Astereognozi : Dokunarak nesneleri tanıma yetisinin yitirilmesi.

Astazi : Ayakta duramama; yürüyememe.

Astrafobi : Şimsek korkusu.

Aşırı Değerlendirilmiş Fikir : Mantıksız; dirençli yanlış inanış; sanrıya göre daha az sarsılmazdır.

Aşırı Yüksek Veya Alçak Sesli Konuşma : Normal ses ayarlanmasında kayıp; psikozdan depresyona ve sağırlığa dek uzanan patolojik durumları yansıtıyor olabilir.

Ataksi : Kas koordinasyonunda bozukluk; kas hareketinde düzensizlik.

Ayrıntıcılık : Konuşmanın gereksiz ayrıntılarla uzatılması ve bir türlü amaca yöneltilememesidir.

Azalmış İçgörü : Bir durumun nesnel gerçekliğini anlama yetisinin azalması.

Barbitüratlar : Sinir sistemini uyuşturucu etkileri olan maddelerdir.

Basınçlı Konuşma : Düşüncelerden gelen aşırı baskı sonucunda durdurulamayan çağrışımlardan oluşan yüksek sesli konuşma

Bastırma (Represyon) : Kabul edilemez fikir veya dürtülerin bilinçdışı unutulmasıyla karakterize savunma mekanizması.

Bedensel (Somatik) Sanrılar : Kişinin sürekli bedensel yakınmaları olduğu ancak bunlara temel oluşturan organik bir bozukluğun olmadığı bir durumdur. Depresyonlu hastalarda görülen somatik hezeyanlar; nihilistik veya hipokondriyak türdendir. Ancak şizofrenide görülen bedensel sanrılar biraz daha değişiktir. Kişi iç organlarının çalındığı veya başkalarının organları ile değiştirildiği gibi gerçek dışı inançlara sahiptir.

Bell Paralizi: Yüz siniri felcidir.

Bellek : Beyinde depolanan bilginin daha sonra bilince çağırılma işlevi.

Bilinç : Farkındalık durumu.

Bilinç Sislenmesi : Algı ve tutumlarda bozukluğun yanısıra; açık-seçik düşünememe.

Bilişsel ( Kognitif ) Bozulmayla İlişkili Bozukluklar : Agnozi-duyusal izlenimlerin anlamını kavrama ve yorumlama yetisinin yitirilmesi.

Birincil Süreç Düşünme : Dereistik; mantıksız; büyüsel düşünme için kullanılan genel terim; normalde düşlerde bulunur; normal dışında psikozda bulunur.

Bizar (Saçma; Garip) Sanrılar : Hiçbir şekilde kabul edilmesi veya inanılması mümkün olmayan sanrılardır. Kişinin bir ölü tarafından kontrol edilmesi gibi; veya yarılan bir dağdan çıkan görünmez bir eşeğin kişiyi sürekli izlemesi gibi.

Blok : Bir düşünce veya fikir henüz bitmemişken düşünce zincirinde ani kopma; kısa bir aradan sonra kişi ne söylemekte olduğunu veya ne söyleyecek olduğunu anımsamaz (Düşünce yoksunluğu olarak da bilinir).

Borderline : Sınırda yada zeka kişilik bozukluğu.

Brontofobi : Gökgürültüsü korkusu.

Bütünlüklü Algı (İdrak=Apperception) : Kişinin kendi duyguları ve düşünceleriyle değişikliğe uğramış algı.

Büyüklük Hezeyanı : Megalomanik hezeyan.

Büyüsel (Majik) Düşünme : Bir tür dereistik düşünce; çocukların preoperasyonel (işlem öncesi) (Jean Piaget) evresindekine benzer düşünme; burada düşünceler; sözcükler veya eylemler güç kazanırlar (Örneğin olaylara neden olabilir; ya da bunları engelleyebilirler).

Capgras Sendromu : Çevresindeki kişilerin aslında o kişiler olmadığı; onların yerini almış ve çoğunlukla kötü niyetli insanlar olduğuna ilişkin inançlardır.

Cerea Flexibilitas (Balmumu Esnekliği) : Kişiye kalıp gibi bir duruş verilebilmesi.

Cognitive : Bilişsel durumlar.

Comorbidity : Asıl hastalığa eklenen ikinci bir hastalık durumu.

Conduct Disorder : Çocukluk çağında davranım bozukluğu.

Çağrışım (Fikir İştirakı) : Bir düşüncenin; fikrin; anının kendiliğinden otomatik olarak başka düşünceleri bilinç alanına getirmesidir.

Çağrışımların Gevşemesi : Fikirlerin tümüyle ilişkisiz biçimde bir konudan diğerine atladığı düşünce akışı; ağır ise konuşma dikişsiz (enkoheran) olabilir.

Çelinebilirlik (Distraktibilite) : Dikkati yoğunlaştıramama; dikkatin önemsiz veya ilişkisiz dış uyaranlara çekilmesi.

Çevresellik : Amaca varmakta geciken dolaylı konuşma; eninde sonunda başlangıçtaki noktada arzulanan hedefe ulaşır; ayrıntılar ve parantez içi konuşmaların fazlalığıyla karakterizedir.

Çoğul Kişilik (Multiple Personality) : Bir kişinin farklı zamanlarda iki veya daha çok sayıda tümden farklı kişilikler ve karakterlere bürünmesi.
Debilite: Zeka geriliği.

Deflorasyon: Kızlık zarının yırtılması.

Degeneration : Beyinde yozlaşma.

Deja Entendu (Daha önce işitmiştim) : İşitsel tanıma yanılsaması.

Deja Pense (Daha önce düşünmüştüm) : Yeni bir düşüncenin daha önce düşünülmüş veya ifade edilmiş bir düşünce olarak tanındığı yanılsama.

Déjà Vu : Yeni bir durumun yanlış olarak geçmiş bir anının tekrarı gibi algılandığı görsel tanıma yanılsaması.

Deliryum : Akut organik beyin yetmezliğidir. Aslında klinik bir tanıdır. Genel olarak bilişsel bozulmaya neden olan mental bir bozukluktur. Sıklıkla görsel hallüsinasyonlar eşlik eder.

Demans (Bunama) : Zihinsel işlevlerde; bilinçte bulanıklık olmaksızın;organik ve yaygın kötüleşme.

Dementia Praecox : Erken bunama.

Demonstrasyon: Göstererek öğretme.

Depersonalizasyon : Kişinin öznel olarak kendini gerçekdışı; yabancı veya tanımadık biri gibi duyumsaması.

Depresyon : Psikopatolojik üzüntü duygusu.

Derealizasyon : Çevrenin yabancı veya gerçekdışı olduğuna dair öznel duyum; değişmiş gerçeklik duygusu.

Dereizm (Gerçek Dışı Düşünme) : Gerçekle bağlantısı olmayan daha çok içsel arzu ve isteklerle yüklü bir düşünce şekli olup otistik düşünce de denmektedir.

Deseksüalizm : Cinsel dürtü enerjinin kalıp; cinsel yönelişin kaybolması.

Dildo : Lastik; slikon veya lateksten yapılma yapay penis.

Dipsomani : Alkol içme kompulsiyonu.

Disfazi : Fokal nörolojik belirti olan konuşma bozukluğu.

Disforik Duygudurum : Sıkıntılı bir duygudurum.

Disgrafi (Agrafi) : El yazısı yazma yeteneğinin kaybı; sözcük yapısının kaybı.

Diskalküli (Akalküli) : Anksiyete veya yoğunlaşma kusuru olmadığı halde; hesap yapma yetisinin kaybı.

Disortografi : İmla bozukluğu

Disprozodi : Normal konuşma melodisinin (prozodi) bozulması veya kaybolması.

Dissomnia : Uykunun miktarı ; niceliği ;ve zamanlamasında bozukluk.

Dizartri : Artikülasyon güçlüğüdür. Ağız; çene;dil hareketlerinin kelimeyi söylerken işbirliğini kaybetmesiyle oluşur. Sözcük bulma veya gramer normaldir.

Dopamin: Merkezi sinir sisteminde bulunan nöro aktarıcı.

DSM : Dianostic and Statistical Manual of Mental Disorders = Ruhsal Bozuklukların Tanı ve İstatistiksel Elkitabı.

Duygu (Emosyon) : Duygulanım ve duygudurumla bağlantılı ruhsal; bedensel ve davranışsal unsurları olan karmaşık bir duygulanma durumu.

Duygudurum (Mood = Mizaç) : Yaygın ve uzun süreli duygulanım; öznel olarak hasta tarafından yaşantılanır ve ifade edilir ve başkaları tarafından da gözlemlenir; örnekler arasında depresyon; taşkınlık; öfke bulunur.
Duygulanım (Affect) : Duygunun gözlenen dışavurumu; hastanın tanımladığı duyguyla uyumsuz olabilir.

Düşünce Akımı Yavaşlaması (Blok) : Çağrışımların yavaşlamasıdır. Sözcükler geç ve güç bulunup anlatılır.

Düşünce Yayımlanması : Kişi düşüncelerinin yayınlandığını ve herkes tarafından anlaşıldığını düşünür. Bu yaşantı fiziksel duygular da eşlik edebilir.
Egomani : Kişinin kendisiyle patolojik olarak uğraşması.

Egzibisyonizm (Teşhircilik) : Kişinin bedenini; özellikle de cinsel organlarını göstermek için önüne geçemediği bir gereksinim duyması ile karakterize bir cinsel bozukluk.

Eidetic İmge : Önceden algılanan nesnelerin zihinde net bir şekilde canlandırılması. Neredeyse varsanı canlılığında görsel bellek.

Ejekülasyon : Erkekte boşalma.

Ekmnezi : Hatıraların bilinç alanına hücum etmesi durumu

Ekolali : Bir kişinin başkasının sözcük veya tümcelerini psikopatolojik olarak yinelemesidir. Tekrarlayıcı ve dirençlidir. Genellikle alay ediyormuş gibi görülür. Bazen çok kısa tekrarlar veya heceler olarak görülebilir.

Ekopraksi : Bir kişinin diğer kişinin hareketlerini patolojik olarak taklit etmesidir.

Ekstazi (Vecit=Esrime) : Yoğun kendinden geçme duygusu.

Ekstrovert : Dışa dönük.

EKT (Elektrokonvulsif Terapi): Aşırı duygusal çöküntü halindeki hastaların şakaklarına uygulanan orta şiddetteki elektrik şoku.

Ekuinofobi : At korkusu.

Elektif Mutizm : Seçici konuşmama.

Elektra: Kız çocuğun babasına karşı duymuş olduğu cinsel istek.

Elektroensefalografi ( EEG ) : MSS hastalıklarının tanı ve teşhisinde kullanılan ve elektrotlar aracılığıyla çekilen beynin elektrik faaliyetlerini gösteren kayıt.

Endojen Depresyon : İç kökenli depresyon.

Enkoherans (Dikişsizlik) : Çağrışımlarda sapma; parçalanma ve yarılma ile konuşma anlamsız bir hal alır.

Enkoherans : Düşünce akışının anlaşılamaz oluşudur. Sözcüklerin mantık zincirini veya gramatik bağlantıyı kaybetmesidir.

Enkontinans : Kişinin idrarını veya dışkısını tutamama durumu

Enkoprezis : Kişinin yineleyici olarak yatağına ve giysilerine dışkısını kaçırması.