Sosyal varlıklar olmamız sebebiyle diğer insanlara yani Lacancı anlamda (Jacques Lacan; ünlü bir Fransız psikanalisttir) ötekilere ihtiyaç duyarız. İlişki içinde olduğumuz ötekilere dair- dile getirelim ya da getirmeyelim - beklentilerimiz vardır.
İlişkilerde ötekilerden beklediğimiz şeylerin gerçekleşmemesine üzülürüz. Bu durumda en çok hissettiğimiz duygulardan biri hayal kırıklığıdır. Hayal kırıklığı; var olduğunu sandığımız bir şeyin yokluğunu gördüğümüzde hissettiğimiz bir duygudur.
Hayal kırıklığını; ikili ilişkilerde ötekilere dair taleplerimiz karşılanmadığında sıkça yaşarız.
Peki ilişkilerde neden hayal kırıklığını yaşarız? Yaşadığımız hayal kırıklığında genellikle şu iki durumun etkili olduğunu söylemek mümkündür.
1. Ya olmayan bir şeyin; ötekinde var olduğu yanılsamasını yaşarız;
2. Ya da ötekinin kendinde olanı bize vereceğini düşünürüz.
Öteki; kendisinden istediğimiz şeyi onda olmadığı için ver(e)miyorsa; bu durumu tolere etmek kolaydır. Ama onda var olduğu halde bize vermiyorsa; kendimizi yoksun bırakılmış gibi algılar; acı çeker ve bu durumu tolere etmekte zorlanırız. Çünkü buradaki mesele; olmayan bir şeye erişememe meselesi değil; var olan bir şeyden yoksun bırakılma meselesidir. Yani buradaki hayal kırıklığımız; nesnenin yokluğuna değil; nesneyi vermeyen ötekine dairdir ve bu durum çok daha fazla yaralayıcıdır.
Ötekinin kendinde var olanı bizden esirgemesine üzülürüz ve bu üzüntü sadece bugüne ait bir acı değildir. Bugüne dair olduğunu sandığımız acı; hatırlamasak da geçmişte ötekinin esirgemesi nedeniyle yaşadığımız benzer yoksunlukların duygusal kayıtlarını yeniden canlandırır. Böylece sadece bugüne dair yaşadığımız yoksunluğun değil; geçmiş yoksunlukların da acısını hissederiz. Hem bugüne; hem geçmişe dair acıları hissetmek; hissettiğimiz acıyı daha dayanılmaz hale getirebilir.
İlişkilere dair yaşadığımız hayal kırıklıklarında kendimize şu soruları sormak faydalı olabilir;
* Ötekinde olmayan bir şeyin var olduğu yanılsamasına düştüysem buna yol açan şey ne? Neye dayanarak onda olmayan şeyin var olduğunu düşündüm? Geçmişte var olması; hep var olacağı anlamına gelir mi?
* Onda olanı bana vereceğini düşünüp hayal kırıklığı yaşadıysam bu durum kiminle veya ne ile ilişkili olabilir?
a. Taleplerimde ölçüyü kaçırmış ve karşımdaki kişiden fazla talepte bulunmuş olabilir miyim?
b. Benim talepte bulunmam; ötekinin bu talebi karşılamak zorunda olduğu anlamına gelir mi?
c. Talepte bulunduğum kişinin maddi-manevi kaynakları azalmış; bu nedenle sınırlı kaynaklarını veremiyor veya daha temkinli kullanmak istiyor olabilir mi?
d. İlişki kurmak istediğim kişi mesafeli bir ilişkiyi tercih ediyor; ilişkilerinde kendine ait daha fazla alana ihtiyaç duyuyor olabilir mi?
Bu sorular ışığında ilişkimize dair yaşadığımız hayal kırıklığı;
1. Bizim taleplerimizle ilgili de olabilir;
2. Ötekinin talebi karşılamadaki yetersizliği veya isteksizliği nedeniyle de olabilir.
Bu soruları kendimize sormak hem kendimizi; hem beklenti içinde olduğumuz ötekini anlamamızı kolaylaştırabilir; beklentilerimizi güncelleyerek ilişkilerimizi daha gerçekçi bir zemine taşıyabilir ve yaşadığımız hayal kırıklığını atlatmamıza yardımcı olabilir diye düşünüyorum.