Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Mutluluk ve Genetik Faktörler

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Geçmişten günümüze filozoflar; sosyal bilimciler; psikiyatristler; biyologlar ve ekonomistler mutluluğun belirleyicileri hakkında birçok araştırmada bulunmuşlardır. Yapılan bazı araştırmalarda “Mutluluk genetik midir?” ya da “Genetik faktörler mutluluk düzeyini ne kadar etkiler?” sorularına cevap aranmıştır. Yapılan araştırma sonuçlarında da genlerimizin mutluluğumuz üzerinde etkisinin olduğu sonucuna ulaşmışlardır. Bu alanda yapılmış olan araştırmalardan bazılar şunlardır:

London School of Economics te davranışsal ekonomi uzmanı olan Jan-Emmanual De Neve öncülüğünde yapılan bir araştırmaya göre; 5-HTT adlı genin uzun versiyonuna sahip kişilerin; mutlu doğdukları ve yaşamlarından daha memnun oldukları sonucuna varılmıştır. Ayrıca beyindeki serotonin hormonunu düzenleyen 5-HTT adlı genin uzun versiyonuna sahip insanların bilinçaltında negatif görüntülerden kaçınma ve pozitif olanları seçme eğiliminde oldukları gözlemlenmiştir.

Mutluluğun genetik olduğu sonucuna demografik özellikler bakımından aynı olan insanların mutluluk düzeyleri arasındaki farklılıkları araştıran Minnesota Üniversitesi nden bir grup araştırmacı da aynı sonuca ulaşmıştır. Minnesota Üniversitesi nden bir grup araştırmacı tek yumurta ikizi olarak doğup; bebekken birbirlerinden ayrılan ve farklı aileler tarafından büyütülen kişileri takip ettiler. Sonuç olarak da; mutluluğumuzun şaşırtıcı bir oranda yaklaşık yüzde 48 oranında genlerimizden geldiği sonucuna vardılar.

Yapılan bu ve buna benzer bir çok araştırma; insanların genetik olarak bir denge noktasının olduğunu ortaya çıkarmıştır. Yani herkesin doğuştan getirdiği bir mutluluk noktasının olduğunu söyleyebiliriz. Bu durumun avantaj ve dezavantajları var. Eğer denge noktanız yani mutluluk düzeyiniz; doğuştan yüksekse şanslısınız demektir. Denge noktası doğuştan düşük olanlara göre mutlu olmak için daha az çabalamanız gerekecektir. Gerçek bir avantaja sahip olan bu kişiler; genellikle mutlu olma eğilimindedirler. Dolayısıyla da her şartta mutlu olma ihtimalleri diğer insanlara göre daha yüksektir. Şunu da belirtmemiz gerekir ki bu insanların da mutsuz olması söz konusudur. Çünkü mutluluğu etkileyen tek unsur genetik değildir.

Denge noktasının dezavantajı ise mutluluk düzeyi doğuştan düşük olan; mutsuz ya da depresif olmaya eğilimli insanların bundan olumsuz etkilenmesidir. Şöyle ki; eğer mutluluk düzeyiniz; denge noktanız; düşük ise mutlu olmak için diğer insanlardan daha çok çaba harcamak zorundasınız.

Denge noktasının ilginç tarafı şu ki; başınıza sizi sevindiren ya da üzen olaylar geldiğinde bir süre üzülürsünüz ya da sevinirsiniz. Ancak bu üzüntü ya da sevinç genellikle süreklilik arz etmez. Bir süre sonra; bu olumlu ya da olumsuz olaya uyum gösterir ve eski denge noktanıza geri dönersiniz. Örneğin; insanlar maaşlarına yüksek bir zam gelmesi gibi büyük değişikliklerin kendilerini daimi olarak daha mutlu edeceğini varsayıyorlar. Ama durum öyle değil. Büyük hedeflerinizi gerçekleştirmek için yıllarca çok çalışmanız gerekebilir ve harcadığınız çaba sonuç vermiş de olabilir ama hedeflerinize ulaştığınız anda oluşan mutluluk birkaç ay sonra kayboluverir.

Sonuç olarak; genetik faktörlerin mutluluk üzerinde yaklaşık %50 oranında etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bunun dışında mutluluğumuzu yaklaşık %10 oranında çevresel koşullarımız etkilemektedir. Bu çevresel koşullar coğrafi konum; eğitim; maddi durum; yaşam olayları gibi faktörlerdir. Mutluluğumuzun yaklaşık %40 oranında ise bizim elimizde olduğunu; bilinçli; amaçlı davranışlarımızın bunda etkili olduğu söyleyebiliriz. Genetik faktörler bakımından kimi insanlar şanslı olarak dünyaya gelirken kimileri ise şanssız olarak dünyaya gelmektedir. Bunlar bizim elimizde olmayan durumlardır. Ancak genetik faktörler dışında bizim elimizde olan değiştirebileceğimiz şeyler de vardır ve onlara odaklanarak mutlu olabilmek bizim elimizdedir. Bizim elimizde olan; bilinçli davranışlarımızla gerçekleşen mutluluğun yaklaşık %40 oranında olması bu konuda hatırı sayılır bir özgürlüğü sahip olduğumuzu gösterir.