Günümüzde en yaygın kullanılan psikoterapi türlerinden olup; kısa süreli ve sorun odaklı bir yöntemdir. 1960’lı yıllarda Aaron Beck tarafından geliştirilen; Bilişsel Terapi; düşüncenin ruhsal bozukluklarda ne şekilde etkili olduğunu açıklamaya çalışmıştır. Beck; bu manada; duygusal bozukluklarda bilişsel ve davranışçı müdahalelerin teori ve yöntemlerini geliştiren ilk kişidir.
Bilişsel davranışçı terapi kişinin düşünce yapısında; algısında; olayları yorumlayış şeklinde; duygusal tepkilerini ve davranışlarını belirlediği kuramına dayanır. Bu sebeple; terapideki amaç; kişinin olumsuz ve işlevsel olmayan düşüncelerini yeniden şekillendirerek; yerine gerçekçi ve olumlu düşünce biçimleri koymaktır. Bu şekilde kişinin duygu ve davranışlarının değişmesi sağlanır. Bilişsel Davranışçı Terapi Nasıl Uygulanır?
BDT iki temel ilkeye dayanır:
1) Bilişlerimiz; duygu ve davranışlarımız üzerinde etkilidir.
2) Davranışlarımız; düşünce şeklimizi ve duygularımızı etkiler.
Bu yüzden; Bdt; bireylerin olayları algılama; yorumlama ve anlam yükleme şekilleriyle ilgilenerek; yanlış algıları; yanlış yorumlamaları; işlevsel olmayan otomatik düşünceleri değiştirmeye odaklanır.
Birey içsel süreçlerinin bir kısmını farkında olmasa bile; terapi desteği ile oluşan bilinçli çabayla; bunların bir kısmına ulaşabilir; farkına varabilir.
Örneğin; Kişi; sınavdayken; “ Hata yapmamalıyım; eğer hata yaparsam; bunun sonucu çok kötü olur” şeklinde bir düşünceye sahip olarak; kaygı ve üzüntü hissetmeye başlar; oluşan hissin sonucunda ise; soruları çok dikkatli okuyamadan cevaplayarak; performansını kaliteli şekilde sergileyemez.
Bdt bu noktada; kişinin sahip olduğu otomatik düşünceler ; ara inançlar; kurallar; temel inançlar üzerinde çalışarak; bilişsel yeniden yapılandırma ile; bireyi sağlıklı düşünce yapısına sevk etmeye çalışır.
-Otomatik Düşünceler: Aklımıza kendiliğinden gelen; ; sıklıkla fark edilmeyen; genelde sadece eşlik eden duygunun fark edildiği düşüncelerdir. Örneğin “ Sınavda hata yapmamalıyım” düşüncesi aklımızdan çok hızlı geçerken; biz kaygı ve üzüntüyü daha net ve ağır şekilde hissederiz. Bu yüzden; otomatik düşünceler genellikle; kişiye acı veren duygusal tepkilere ve işlevsel olmayan davranışlara yol açmaktadırlar. Otomatik düşünceyle alakalı en önemli ipucu; yoğun duygu hissettiğimiz anlarda ortaya çıkmasıdır.
-Ara İnançlar ve Kurallar: Yaşantı ve gözlem ile edinilen bilgiler; kişi tarafından dile getirilmese bile; bunlara inandığı için; farkında olmadan bu inanç ve kurallara göre hareket eder. Örneğin; hayatı boyunca yaşadıklarından; “Eğer başarısız olursam; insanlar beni sevmez” şeklinde bir ara inanca sahip olduysa; başarılı olmak için üzerinden fazlaca baskı hissedecektir. Aynı şekilde eğer “ İnsanlardan yardım istemek bir güçsüzlük ifadesidir” şeklinde bir kurala inanıyorsa; genellikle işlerini yardım almadan; tek başına yapmaya çalışacaktır.
-Temel İnançlar: Kişilerde olumlu ya da olumsuz temel inanç şeklinde 2 türde görülen; geçmiş deneyimler sonucunda oluşmuş olan; genel olarak çaresizlik; değersizlik; sevilmeme şeklinde 3 ana başlıkta toplanan inanç sistemleridir.
Örneğin; Kişi; “ Bu ödevi yetiştiremeyeceğim” otomatik düşüncesi ile yola çıkarak; “ Ödevimi yetiştiremezsem; iyi bir öğrenci değilim” ara inancına sahip olup; sonunda da “ Demekki ben Başarısızım” temel inancına ulaşabilir. Bilişsel Davranışçı Terapinin Amaçları Nelerdir?
Terapinin amacı; kişinin elindeki bilgileri yanlış yorumlama hatalarını düzeltmek; kişiyi işlevsel olmayan duygu ve davranışlara iten varsayımların değiştirilmesine yardımcı olmaktır.
Öncelikle otomatik düşünceler; ara ve temel inançlar ortaya çıkarılır; değiştirilir; kişinin kaçınma örüntüleri tespit edilerek; kişinin ömür boyu kendi kendisine yardımcı olmasını sağlayacak olan Bdt becerilerinin kazanılması için çalışır. Böylece bireyin farkındalığı arttırılarak; alışmış olduğu düşüncelerden farklı alternatif düşünce tarzlarını da keşfetmesi sağlanır.
Bilişsel Davranışçı Terapi Ne kadar Sürer?
Seanslar genellikle 40-45 dk sürmekte olup; danışanın güncel zaman sorunlarına odaklı olsa da; erken çocukluk dönemi; varsa travmaları; aile irtibatları; iş hayatı ve sosyal etkileşimleri de göz önünde bulundurulacağından; kişiden kişiye göre değişmekle birlikte; ortalama 10 seans süresince etkili bir ilerleme sağlanabilecektir.
Etkili Bir Yöntem mi?
Bilişsel ve davranışçı yöntemleri öğrenen kişiler; bilişsel hatalarını da belirlediklerinden; terapi sonlandıktan sonra da stresli durumlarda olumsuz düşüncelerden kaçınarak; sorunlarının gelecekteki tekrarlarını önleyebilirler. Bilişsel Davranışcı Terapi ile ilgili yapılan çalışmalarda; bu yöntemin birçok psikiyatrik hastalığın tedavisinde tek başına etkili olduğu; aynı zamanda bir çok psikiyatrik rahatsızlıkta da yaşam kalitesinin arttırmak amacıyla ilaç tedavisine eklendiği belirtilmektedir.
Bilişsel Davranışcı Terapi Hangi Hastalıklarda Etkilidir?
• Anksiyete bozuklukları
• Panik Atak
• Depresyon
• Obsesif Kompulsif Bozukluk
• Tik Bozuklukları
• Yeme Bozuklukları
• Obezite
• Travma Sonrası Stres Bozukluğu
• Şizofreni
• Bipolar Bozukluk
• Cinsel İşlev Bozuklukları
• Aile terapileri
• Alkol-Madde bağımlılığı
• Sigara bağımlılığı
• Uyku bozuklukları
• Öfke Kontrol Bozukluğu
Okb’de Bilişsel Davranışçı Terapi Nasıl Uygulanır?
Okb; Takıntıların (obsesyonların) kişilerde kaygıya neden olan yineleyici düşünceler şeklinde ; zorlantıların (kompulsiyonların) ise; takıntısına tepki olarak; uyulması gereken kurallar şeklinde ortaya çıktığıu bir rahatsızlıktır. Obsesyon tipleri: Saldırganlık; bulaşma; kuşku; cinsel; dinsel konularda olabilirken; Kompulsiyon tiplerine; temizlik; kontrol etme; düzenleme; tekrarlama kompulsiyonları örnek olarak verilebilir.
Bilişsel davranışçı kurama göre ise OKB; sonuçların pekişmesi sonucu öğrenilen davranıştır. OKB hastalarının bilişsel terapisi; düşüncelerin kendilerini değil hastaların obsesif düşünceleri hakkındaki inançlarını hedefler.
OKB tedavisini üç bölüme ayırmışlardır. Bu üç kısım ise şu şekildedir;
• Psikolojik eğitim; anksiyete yönetme eğitimi ve bilişsel terapi
• Maruz bırakma ve tepki önleme
• Nüksü önleme ve davranışsal ödül programı
Depresyon Bilişsel Davranışçı Terapi ile Tedavi Edilebilir mi?
• Davranışsal Teknikler:
Ağır depresyon yaşayan bireylerde; terapinin başlangıcında; davranışsal tekniklerin kullanılması önemlidir. Çünkü; aktivite düzeyindeki azalma; yetersizlik duygusu; cesaretsizlik; tatminde ve kendine saygıda azalma noktalarındaki depresif döngüyü kırmak için; arttırılan aktiviteler; sonuca ulaşmak için tek başına yeterli olmasa da; bilişsel değişimi etkileyen bir araçtır. Bu müdahaleler; kişinin olumsuz beklentilerinin düzeltilmesine ve karamsar bakış açısının; hayatına devam edememesine olan katkısını görebilmesine destek olmaktadır.
• Bilişsel Teknikler:
Bilişsel tekniklerde terapist ve danışan problemlere sebep olan dünyanın yanlış ve uygunsuz yorumlanması şeklindeki inançları ortaya çıkartmada ve ortadan kaldırma amacıyla beraber çalışırlar.
Terapist; yeni öğrenmelerin sağlanması için dikkatle düzenlenmiş bir seri soru sorar. Terapistin soru sormasının amaçları genellikle şunlardır:
a- Problemi açıklamak ya da tanımlamak
b- Düşünceleri; imajları ve varsayımları tanımlamaya yardımcı olmak
c- Hasta için olayların anlamını incelemek
d- Uyumsuz düşünceler ve davranışların sonuçlarını değerlendirmek.
Anksiyete Bozukluklarında Bilişsel Davranışçı Terapi Nasıl Uygulanır?
Anksiyete bozuklukları; ortak temaları paylaşan; bireylerin anksiyete spektrumu olarak adlandırılan; bir dizi ilişkili bozukluğunu kapsamaktadır.
-Anksiyetenin Amacı Nedir?
• Güvenlik
• Hayatta Kalma
• Huzur ve sakinlik
• Haz (acıdan kaçınma)
- Anksiyete Türleri Nelerdir?
• Yaygın anksiyete bozukluğu
• Agorafobi ve panik
• Basit fobi • Sosyal Anksiyete
• Sağlık Anksiyetesi (Hastalık Hastalığı)
• Travma Sonrası Stres Bozukluğu
• Akut Stres Bozukluğu
• Obsesif Kompulsif bozukluk
• Titreme; seyirme; sallanma
• Sırt ağrısı; baş ağrısı; kas ağrıları
• Nefessiz kalma; hızlı nefes alıp verme
• Hemen yorulma
• Çabuk irkilme
• Uyuşma; karıncalanma
• Yutkunma güçlüğü
Düşünceler; hisler ve davranışlar etkileşimli ve ilişkilidir. Birini değiştirmek diğerlerini de etkiler. Bazı bireyler duygusal müdahalelere; bazıları bilişsel müdahalelere; bazıları davranışsal müdahalelere; bazıları da sistemik müdahalelere daha yatkındır.
Anksiyete tedavisinin başlangıcında; ilaç tedavisi ile hasta bir rahatlama sağlamakta olup; akabininde BDT ile hastalıkla baş etme becerilerini öğrenmektedir. BDT özellikle hastalığın yenilenmesinin önlenmesi konusunda ; ilaç tedavilerine göre çok daha etkilidir. BDT kaygının yarar ve zararları konusundaki düşüncelerin tanınması; işlevsel ve işlevsel olmayan kaygılar arasındaki farkın belirlenmesine destek olur. Kaygılanılan noktalardaki düşünce ve davranışlardan kaçınma hareketleri ile nasıl başa çıkılabileceğini öğretir.
• İlk olarak; kişinin rahatsızlık belirtilerinde hafif bir rahatlama sağlamaya odaklanılır.
• İkinci sırada hastaya çarpık otomatik düşüncelerini nasıl fark edebileceğini öğretilir.
• Üçüncü olarak; çarpık düşüncelerine mantık; akıl yürütme ve deneysel test yoluyla nasıl tepki verilmesi gerektiği konusunda eğitim verilmesi amaçlanır.
• Dördüncü olarak ise; hasta temel kaygılarının altında yatan yarar sağlamayan düşüncelerini tanımlayarak; değiştirir.