Hayatı nasıl yaşarız? Nasıl yaşamak isteriz? Neyi tercih etmeliyiz?....
Biz diyetisyenler siz danışanlarımıza hizmet verirken öncelikle beslenme örüntüsü ismini verdiğimiz bilgileri sizden almaya çalışırız. Mesela hangi saatlerde besleniyorsunuz? Ne tür gıdalara hangi saatlerde ulaşıyorsunuz? Evde nasıl bir beslenmeniz var? Hatta bazen şu bilgiler bile bizim için çok önemlidir. Evde kaç kişi yaşıyorsunuz?; Kaç çocuğunuz var? Eve hangi gıdalar haftada kaç kere girer?.... Neden biliyor musunuz? Çünkü size hizmet verirken; bu hizmeti en kolay sizin nasıl yapacağınızı düşünüp; bu şartlara göre planlama yaparız. Size verilen hizmet her zaman size özel olmalıdır. Sizin sağlık durumunuzu değerlendirmeyi saymadım bile bu konu zaten en elzem olan kısım onları zaten değerlendiriyoruz. Ancak diyeti yapmaya çalışırken sizi engelleyeceğine inandığınız pekçok etken ile karşılaşabilirsiniz. BENDEN SİZE BİR ÖNERİ... BU ENGELLERİN VARLIĞINI KABUL EDİN...
Örneklendireyim...
İş yerinde çalışıyorsunuz; bir sürü fikriniz var ve pekçok şarttan dolayı gerçekleştiremiyorunuz. Bu durum sürekli oluyorsa ya oradan ayrılmalısınız; ya hayıflanmalısınız; ya savaşmalısınız ya da kabul etmelisiniz... Eğer ayrılırsanız yeni bir iş bulma imkanınız var ama bu bir süreç gerektirebilir o sebeple iş bulmadan o işten çıkmanız yanlış olur ( işten ayrılma imkanınız olabilir ama bedeninizi terkedemezsiniz); hayıflanmaya devam edebilirsiniz ama burada da sorun var çünkü hayıflanmanıza sebebiyet veren herşey süreklilikle devam ediyorsa acı çekmeye alışmaya başlarsınız; hayıflanmak ve acı çekmek alışkanlık haline gelirken psikolojiniz farklı bir şekilde şekillenmeye başlayabilir dolayısı ile mutsuzluk devam eder; savaşırsınız kazanma ihtimaliniz de var ama savaşı kazandığınızda yeni mücadelelere gücünüz kalmayabilir...
Kabul ederseniz ise ne olur biliyor musunuz? O iş yerindeki her durumu sükunetle gözlemlersiniz; sakinliğiniz ile daha mantıklı kararlar alırsınız vereceğiniz her karar ve atmanız gereken her adım daha sistemli planlanır hatta olay örgünlerine çok kaptırmazsanız kendinizi herşeye dışarıdan bakarsınız dünyanın oradan ibaret olmadığını görür yeni kararlar için yapmanız gerekenleri değerlendirir ve onlar için küçük küçük çabalar ile kendinizi motive edersiniz aldığınız sonuçlarla. Bence en şahanesi son durum.
Diyette de bu şekilde taşa yazılmış kanunları yoktur diyetin... Ama elbette yapılması ve yapılmaması gerekenleri vardır. Diyet yapmadan önceki yeme davranışlarınızı diyet yaparken sıklığını arttırarak yaparsan diyetin karşılığını tabiki alamazsın. Nasıl ki bir tedavi görürken aldığın ilacı hergün aynı saatte ve dozda alıyorsun ve ilacın etkisini belirtilen süreçte görüyorsun; diyette aynı şekilde oluyor. Sana; senin için kurulan sistemi çok bozma. Çevrende seni kıskanıp; başarılı olmanı istemeyen kim olursa olsun takma kafana... Duygular çok önemli ama unutma çevrendekiler senin duygu dünyanı yönetmeye hep çalışır. Onlar olmadan da olmuyorsa....
Sen hedefini belirle; ille de bir cevap gerekiyorsa kendini sağlıklı olmak için çabalarken mutlu olduğunu söyle onlara ve geç git. Onlar ne kadar ısrar ederse sende onlara negatif enerji çekmeyecek şekilde bunu yap inan herşey daha iyi olacak. Nasıl yaşamak istediğine sakin kalarak sen karar ver. Bazen savaş ortamı olur... Biliyorum çok zordur içinden çıkamıyorsan acı çekmeye alıştırma kendini kendi dünyanı kur arada sırada oraya git dinlendir kendini :) Kendin dünyanı seni mutlu edecek herşey ile süsle... Ama unutma acı çekmeye alıştıysan seni mutlu eden şey bu ise bunu da yapma... Sen değişen dünyanın değişmesini kabul et... Sevmeyi bilmiyorsan sevmeyi taklit et inan bu şekilde sevmeyi de öğrenirsin... sadece bunu iste