Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Gotman Evliliklerde Boşanmanın Sebebini Açıklıyor. Mutlu İlişkilerin Sırrı Ne?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Evlilik; insanların hayatlarında önemli bir değişim noktasıdır. Her çift mutlu ve sevgi ile yürüyen bir evlilik hayali ile evlenir. Bu hayale rağmen çevremizde boşanma oranlarının arttığını ya da mutsuz çiftleri çok fazla görür hale geldik. Peki kimi çiftler çok mutlu iken kimi çiftler neden bu kadar mutsuz oluyor? Bu konuda uzun yıllar araştırmalar yapmış olan Gottman mutlu ve mutsuz çiftlerin sırlarını bizlere açıklıyor. Yaptığı araştırmalarda bir çifti sadece birkaç saat değil uzun yıllar boyunca gözlemliyor. John ve Julia Gottman; Gottman Çift Terapisinin kurucularıdır. Dolayısıyla; ilişkilere yönelik öğretileri ve söyledikleri ilişkiler için çok önemlidir.

İlişkinin ilk dönemlerinde insanların kafasında belli soru işaretleri olur. Bu soru işaretleri; “ Acaba ona güvenebilir miyim?” ; “Ona arkadaşım olarak güvenebilir miyim?”; “Her duygumda beni dinler mi?”. “ Bir partner olarak evlilik hayatında bana yardım eder mi?” vb. şeklinde sıralanıp gider. Ve bu soruların cevabı genellikle tartışmalar sırasında alınıyor. Bu tartışmaları sağlıklı atlatmak güveni oluşturur. Aksi bir şekilde tartışmaların yoğunluğu ve sağlıklı atlatamamak ise güvensizliğin temellerini atar. Gottman; ilişkilerin ilk dönemini “Ben” olma sürecinden “Biz” olma sürecine evrilme olarak tanımlamaktadır. Eğer bir ilişkinin başlangıcındaysanız ve güven temelli bir ilişki kurmak istiyorsanız tartışmalarınızda; soru işaretlerinize cevap bulabilecek nitelikte sakin ve anlaşılır bir dille kendinizi ifade etmeniz gerekmektedir.

Güçlü ilişkilerin temel özelliği birbirlerini çok iyi tanımaları ve iyi arkadaş olmalarıdır. Buna; “sevgi haritası” deniliyor. Partnerinin hayalleri; zevk aldığı şeyler; en utanç duyduğu an gibi birçok bilgiyi biliyor olmak gerekiyor. Fakat insan değişim halinde olan bir varlık olduğu için bu bilgilerin de sürekli güncellenmesi gerekmektedir. Bu sebeple partnere karşı olan merak hep var olmalı. Bu merak sayesinde değişimleri gözlemleyip; onun hakkındaki bilgilerinizi güncelleyebilirsiniz. Bu güncellemeyi; birbirinize sorular sorarak yapabilirsiniz.

Aralarında güçlü bir iletişim vardır. Her koşulda birbirlerini dinler ve anlamaya çalışırlar. İlişki içinde anlaşılmak; saygı görmek; sevildiğini hissetme ister herkes.İletişim tüm bunları derinden hissetmenizi sağlar.

Güçlü ilişkilerin bir diğer özelliği ise kişiler arası farklılıklara saygı duymaktır. Farklılıklarımız bizi biz yapar. Herkesin aynı olduğunu düşünün; tüm özellikleriyle çevrenizdeki herkes aynı. O zaman beni ben yapan; partnerinizi o yapan şey diye bir özellik kalır mı? Elbette kalmaz; kimsenin bir özelliği; farklı yanı kalmaz. O zaman onu daha çok sevemem; gözümde farklı bir değeri de olmaz. Farklılıklar; bizi biz yapar. Bunu unutmamak gerekir. Farklı yanları için bozuk; hatalı dememek gerekir. Ortak bir payda oluşturabilmek önemlidir. Bir sürü şeyle ilgili ortak anlam geliştiriyorlar. Ben sistemi değil biz sistemi kuruyorlar. Ortak inanışlar; değerler; ritüeller; inanışlar gibi biz demelerini sağlayacak anlaşma konuları yaratabiliyorlar. Ortak bir anlam; ortak bir payda oluşturulamadığı anlar da esneklik; kabul önemlidir.

İlişkilerde duyguları konuşmak da önemlidir. Her duygunun herkes için farklı bir tanıtımı; farklı bir etkisi ve farklı deneyimleme biçimleri vardır. Sizin için kaygı uyandıran şey partneriniz için kaygı uyandırmayabilir. Bu çok normaldir. Duyguların anlamını ve o duygularla ilgili deneyimlerinizi açık açık paylaşmak gerekir. Bu sayede hangi durumun hangi duyguyu uyandıracağını bilir ve birbirinizi daha iyi anlarsınız. Bu durum onda kaygı uyandırır; ve böyle tepki verir diyebilmek ilişkide ayrıcalıktır.

Ritüelleri konuşmak da duyguları konuşmak kadar önemlidir. Her birimiz ritüeller içerisinde kendimizi daha güvenli ve kontrolü elimizde hissederiz. Bu yüzden aile içinde de ritüeller önemlidir. Yemek zamanları; aile görüşmeleri; arkadaş buluşmaları; ev içi sorumluluk paylaşımı; temizlik günleri; market günleri gibi birçok alanda ritüel yaratmak gerekir. Böylelikle neyin hangi zamanda yapılacağı herkes tarafından net olarak bilinir.

Araştırmalar gösteriyor ki çiftler birbirlerinin eksik yanlarını; yolunda gitmeyen şeyleri görme konusunda daha duyarlılar. Negatife odaklılar aslında. İlişkiyi güçlendirebilmek için iyi olanlara da bakmak gerekir. Güçlü ilişkilerde; çiftler birbirlerine iyi şeyler söylemekte; olumlu özellikleri dile getirmekte çok bonkördürler. Birbirlerini takdir eden; olumlu özelliklerini sık dile getiren çiftlerin tartışma şiddetlerinin de daha düşük olduğu bulgulanmıştır. Ama aksi bir durum olan; negatif özellikleri sürekli dile getiren çiftler de ise tartışma şiddeti oldukça yüksek düzeyde bulgulanmıştır. İnsanlar eleştirirken genelde karakteri eleştirir. Takdir ederken de hedefimiz karakter olmalı. Örneğin; “Elbisen çok güzel” demek takdir etmek değildir. Karakterine yönelik vurgu yaparak; “Çok zevklisin” demek takdir etmektir. Doğru bir şekilde takdir etmek gerekir. Araştırmalar gösteriyor ki takdir etmek ön sevişmedir. Beğenildiğini ve sevildiğini bilmek hem romantizmi hem de cinselliği arttıran bir durumdur.

Evlilik; bebek gibi büyük değişimler üzerine mutlaka konuşma yapıyorlar. O süreçlerin öncesinde; çıkabilecek aksilikleri;o aksilikler karşısında ne olacağını; aksiliklerin çözüm yollarını planlıyorlar. Böylelikle sorun yaşandığında; çoktan konuşulmuş ve iki taraf içinde çözümü bilinen bir durum oluyor ve gerilim yaşanmıyor.

İlişkide tartışmak önemlidir. Çünkü uyuma dair bir değer taşır. Tartışmalar; değişmesi istenilen durumların konuşulduğu ve ilişkiyi iyi noktaya taşıyan niteliktedir. Elbette ki sağlıklı geçen tartışmalar için bu durum söz konusudur. Mutlu çiftler; tartışmalarda haklı ya da haksız aramazlar. Çözüm odaklıdırlar. Tartışmaya yumuşak başlarlar ve gerginliğin tırmanmasına izin vermezler. Gerginlik tırmanmaya başladığı anda tartışmalara mola verirler. Tartışmalar da hatalar yapsalar da onarmayı çok iyi bilirler. 1’e 5 kuralını ilişkilerinde uygularlar. Bu kural şöyledir; 1 negatif şey söylendiğinde onu telafi etmek için 5 olumlu şey söylenir.

Mutlu Çifler Partnerinin Stresli ve Zor Günlerine Nasıl Destek Oluyor

Partnerler; birbirlerinin stresini azaltabilmek için problemi çözmeye çalışıyorlar. Bunun stresi düşüreceği düşünülürken aksine stresi yükselten nitelikte bir davranış oluyor. Çünkü; “ Stres yapacak ne var; bu çözümü düşünemedin mi; çözümü var stres yapma” mesajlarını içeriyor. Partnerinizin stres yaşadığı kişiye hak vermekte hatalı bir davranıştır; “O iyi biri; seni üzmek istememiştir; sen canını sıkma; onu çok takma” gibi söylemler de hatalıdır.

Stresi azaltmanın en iyi yolu dinlemektir. Stresli kişi anlaşılmak ve dinlenmek ister. Partnerinize göstereceğiniz empati; etkin dinleme stresi azaltan nitelikte davranışlardır. Böylelikle ona yalnız değilsin mesajını vermiş olacaksınız. Her gün için o güne özel stres yaratan durumları konuşun. Lütfen çözmeye çalışmadan sadece anlamaya çalışın. Partnerinizi daha iyi anlamak için; “Bu konuda en kötü ne olur diye düşünüyorsun?”; “ Ne olması senin stresini yükseltti?” gibi sorularla durumu anlamaya çalışabilirsiniz. Konu hakkındaki merakınız ve ilginiz de karşı tarafta anlaşılıyorum mesajını oluşturacaktır. Tavsiye vermekten uzak durun. İlla ki bir tavsiye vermek istiyorsanız; partnerinizden izin alarak paylaşın; “Bu konu için ne düşündüğümü duymak ister misin?” . Bu sözü söylerken nasıl söylediğiniz de önemlidir. Yumuşak bir ses tonu; şefkatli ve anlayan bir tondan söylemeniz gerekir.

Hayatın içinde yaşanılan stres ilişkileri etkiler. Fakat; stresi konuşamamak ilişkiye zarar verirken paylaşmak ilişkiyi güçlendirir. Özetle; stresli anlarda partnerinizi dinleyin ve ona “Yalnız değilsin; ben çözerim” mesajını değil “Yalnız değilsin; seni duyuyor ve anlıyorum” mesajını verin. “Beni dinleyen ve anlayan biri var; akşam eve gittiğimde anlatırım ve bana iyi gelir” diyebilmek; bunu hissedebilmek güçtür ve iyileştiricidir.

KAYNAKÇA: İLİŞKİLER WEBİNARI/FİLİZ KAYA ATAKLI-ÖZGE ALTAN AYTUN