Çocukluk dönemi; gelişim açısından kritik önemi olan bir dönemdir. Bu dönemdeki ebeveyn tutumları kişiliğin gelişmesinde önemli rol oynamaktadır. Ebeveyn tutumlarının benlik algısı; kişilerarası ilişkiler; psikolojik iyilik hali ve kişilik özellikleri gibi birçok faktörün şekillenmesinde etkisi bulunmaktadır. Aile; çocuğun ilk sosyalleştiği yerdir. Çocuk aile içinde bir nevi toplum içinde alacağı rolü prova eder. Diğerleriyle nasıl ilişki kuracağını; ilişki içinde çıkan problemleri nasıl çözeceğini ailesinden öğrenir. Aile toplumu temsil eder ve çocuk için toplumsallaşmanın ilk gerçekleştiği yerdir. Bu yönüyle bakıldığında; psikolojik olarak sağlıklı nesillerin yetişmesinin; sağlıklı ailelerden ve sağlıklı ebeveyn tutumlarından geçtiği görülmektedir. Her ebeveynin sahip olduğu ebeveynlik tutumu birbirinden farklıdır ve bu yönüyle bakıldığında birçok ebeveynlik tutumu bulunmaktadır. Ancak yapılan araştırmalar neticesinde ailelerin sahip olduğu düşünülen ebeveynlik tutumları başlıklar altında sınıflandırılmıştır.
Demokratik Tutum:
Ailenin asıl görevi; kendilerinin sahip olduğu kalıplara sokmadan; çocuğun kendisini keşfetmesine müsaade etmek ve ileriki yaşamında kendini gerçekleştirmesi için çocuğa alan ve destek sağlamaktır. Demokratik tutuma sahip ebeveynler çocuklarını herhangi bir kalıba sokmaya çalışmadan olduğu gibi kabul eder ve çocuklarını bir birey olarak görürler. Çocukların içinde kendilerini güvende hissedecekleri sınırları ve kuralları vardır. Bu sınırlar çocuğun gelişimini engellemez; aksine tamamen onun gelişimini güvenli bir şekilde destekler. Çocuklar aile içinde önemsendiklerini hissederler ve duygu ve düşüncelerini rahat bir şekilde ifade ederler. Demokratik tutuma sahip ailelerde büyüyen çocuklar; özgüvenli; yaratıcı; kişilerarası ilişkileri iyi olan; olumlu benlik algısına ve psikolojik sağlamlığa sahip yetişkinler olacaktır.
Kararsız ve Dengesiz Tutum:
Ebeveynlerin olaylar karşısından verdikleri tepkiler tutarsızdır. Aile içindeki kurallar ve sınırlar belirsizdir. Ebeveynlerin çocuk yetiştirme konusunda birbirlerinden farklı doğru ve yanlışlara sahip olduğu ailelerde kararsız ve dengesiz tutuma sıklıkla rastlanılır. Ebeveynler arasında çocuk yetiştirmeyle ilgili farklı görüşler vardır ve sıklıkla birbirlerini çocukların yanında eleştirirler. Ebeveynlerin olaylar karşısında verdikleri tepkilerin değişmesi çocuk için kafa karıştırıcıdır. Çocuğun istediğine bir ebeveyn “hayır” derken diğeri “evet” demektedir ve ebeveynler arasındaki bu tutarsız tavrın çocuk üzerinde olumsuz etkileri bulunmaktadır. Evdeki sınırlar ve kurallar belirsiz olduğu için çocuk genellikle karasızlık içindedir. Bu tutum; çocuğun doğru ve yanlışı ayırt etmesi ve kendi değerlerinin oluşturması önünde büyük bir engeldir. Ebeveynlerin tutarsız davranışları karasız; ne istediğini bilmeyen; özgüven problemleri yaşayan; doğru ve yanlışı bulmakta zorlanan çocuklar meydana getirecektir. Ebeveynlerin çocuk yetiştirme konusunda ortak bir paydada buluşmaları ve bu durumu çocuklar yokken konuşmaları gerekmektedir. Doğru ve yanlış konusunda tutarlı davranmaları ve çocuğun kendi değer yargılarını oluşturmasında çocuğa doğru bir şekilde rol model olmaları oldukça önemlidir.
Aşırı Koruyucu Tutum:
Bu tutuma sahip ebeveynler sürekli olarak çocuklarının başına bir şey geleceği endişesi içindedir. Bu nedenle çocuklarının üzerine çok fazla düşerler. Çocuklarını her zaman kontrol altında tutmaya ve bütün hayatını yönlendirmeye çalışırlar. Bu tutum çocuğun kendisini keşfetmesi ve bir birey olarak hayatın içinde var olabilmesi önünde büyük bir engeldir. Bu tutuma sahip ailelerde özgüvensiz; tek başına karar veremeyen; risk almaktan çekinen; sosyalleşme konusunda sorunlar yaşayan; problem çözme becerileri gelişmemiş çocuklar yetişecektir. Bu tutum çocuğun karakterini tamamen baskılar ve çocuğun aileden ayrışıp bir birey olarak yaşamına devam etmesini engeller.
İlgisiz ve İhmal Eden Tutum:
Çocukların fizyolojik ve psikolojik ihtiyaçlarının karşılanmadığı; sınırlar ve kuralların olmadığı aile tutumudur. Bu tutuma sahip ebeveynler çocuklarına karşı kayıtsız ve ilgisizdirler. Bu tutumun çocuk üzerinde zihinsel ve fiziksel olarak olumsuz etkileri bulunmaktadır. Aileleri tarafından ihmal edilen çocuklarda sıklıkla rastlanan sorunlar şunlardır: Konuşma zorluğu çekerler; beslenme bozuklukları yaşayabilirler; bağışıklık sistemleri düşüktür ve sıklıkla hastalanırlar; düşük algı seviyesine sahiptirler; toplumsal uyumları zayıftır; kendi yetenek; beceri ve kişiliklerinin farkında değillerdir. Bu çocuklarda anti sosyal davranışlar ve kendisine ve çevresine zarar verme girişimleri görülebilir.
Aşırı Baskıcı ve Otoriter Tutum:
Bu tutuma sahip ailelerde ceza çok sık kullanılır. Cezalar genellikle çocuğun yaptığı hata ile orantısız olarak verilmektedir. Bu tutuma sahip ebeveynler çocuklarını sabit kurallar çerçevesinde eğitmeye çalışırlar. Çocuğa karşı sürekli olarak bir suçlama söz konusudur. Çocuğun duyguları; düşünceleri ve kişilikleri önemsenmez. Önemli olan tek şey çocuğun ebeveynin sahip olduğu kalıpların içine girmesidir. Bu tutuma sahip ailelerde yetişen çocuklarda özgüven sorunlarına sıklıkla rastlanmaktadır. Çocuk ürkek ve çekingendir ve her yaptığı davranışta endişe duyar. Evde çok fazla kural ve sınır vardır ve çocuğa bu sınırlar ve kurallar hakkında bilgi verilmez. Ebeveynler sevgiyi bir pekiştirecek olarak; istenen davranışın gerçekleşmesinin ardından gösterirler. Çocuk kendini her zaman baskı altında hisseder ve böyle bir ortamda kendini keşfedip sağlıklı bir kimlik geliştirmesi mümkün değildir.
Aşırı İzin Verici Tutum:
Bu tutuma sahip ebeveynler yaşamlarını çocuğun istekleri doğrultusunda planlamaktadır. Aile içinde kurallar ve sınırlar yoktur; çocuk dilediğini yapmakta özgürdür. Bu tutum çocuğun bencil; kurallara uymayan; sosyal hayatta sorunlar yaşayan; benmerkezci olmasına neden olur. Ailede çocuğun yaptığı her türlü davranış hoş görülür ve çocuk topluma karışmaya başladığı yaşa gelince ailesinin aşırı hoşgörülü tutumunu herkesten beklemeye başlar. Herkesin ona hoşgörü göstermesini bir gereklilik olarak görür. Bu da dışlanmasına ve toplumda kendisine bir yer bulamamasına neden olur.
Kaynakça
Aydoğdu; F.; & Dilekmen; M. (2016). Ebeveyn Tutumlarının Çeşitli Değişkenler Açısından Değerlendirilmesi. Bayburt Eğitim Fakültesi Dergisi; 11(2); 570-585.
Okumuş; V. (2018). çocukların sosyal medya kullanımları ile ebeveyn tutumları arasındaki ilişkinin incelenmesi. İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.
Şölen; Y. (2020). 4-6 yaş arası çocuğu olan babaların ebeveyn tutumları ve yaşam boyu öğrenmelerinin baba eğitim programına katılım durumuna göre incelenmesi. Kocaeli: Kocaeli Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.