Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Sınav Başarısında Anne-Babanın Rolü

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Sevgili ebeveynler;
Çocuklarımızın sınav sürecinde zaman zaman göz ardı ettiğimiz fakat aslında en az akademik hazırlık kadar önemli olan bir diğer şey psikolojik hazırlıktır.

Psikolojik hazırlık motivasyon; kaygı ve stresle baş etme; dikkat; dayanıklılık; etkili öğrenme; hedef belirleme gibi birçok alt başlık içerir.

Sınav günü yaklaştıkça beklenti ve endişelerin etkisi ile birçok gençte ve ailelerinde kaygı daha yoğun bir şekilde hissedilir hale gelmekte. Bu yoğun süreçte öğrencilerimizin kaygılarını ve streslerini sağlıklı bir biçimde yönetebilmeleri için siz anne babalara çok iş düşüyor. Gençlerin sınava hazırlık sürecine sizlerin nasıl destek olabileceğiniz konusunda öncelikle duygusal regülasyon kavramından bahsetmenin önemli olduğuna inanıyorum.

Çocuklar kaygı; korku; endişe; öfke; üzüntü ya da coşku gibi bütün duygularını düzenlemeyi; yani duygusal regülasyonu onu yetiştiren kişilerden öğrenir.
Küçük bir bebek ilk doğduğunda içsel(acıkmak; üşümek;..vb) ya da dışsal(yüksek ses; parlak ışık;..vb) uyaranlarla yalnız baş edemez. Çünkü kendini sakinleştirme kapasitesi henüz gelişmemiştir. Acıktığı için çılgınca ağlayan bebeği besleyebilmek için önce sizin sakin kalabilmeniz ve onun sinir sistemini yatıştırmanız gerekir. Ancak o zaman beslenmeye hazır hale gelecek; verdiğiniz besini kabul edebilecektir.
Sınava hazırlanma dönemi gibi önemli ve stresli yaşam olayları karşısındaki durumumuz da tıpkı yaşamımızın ilk yıllarındaki bu ihtiyacımıza benzer. Yani kişinin ihtiyacı olan bilgileri alabilmesi; soruları çözebilmesi için önce duygusal olarak sakinleşmesi gerekir. O kendisine olan güvenini yitirse de; umutsuzluğa düşse de; başarısızlıkla yüz yüze gelse de karşısında ona olan inancını kaybetmeyen; değerini sınav sonuçları ile belirlemeyen; ona koşulsuz sevgi veren ebeveynler görmek; genci rahatlatacak; bu rahatlama da akademik başarısını olumlu yönde etkileyecektir. Sinir sistemi yatışan gencin okuduğunu anlama kapasitesi genişler; dikkati ve odaklanma süresi artar; öğrendiği bilgileri hatırlaması ve hedefe yönelik hareket etmesi kolaylaşır.

SINAV KAYGISI İÇİN EBEVEYNLERE 6 ALTIN ÖNERİ
• ‘-Meli’; ‘-malı’ ile biten cümlelere dikkat!
“En az şu kadar net yapmalısın.’’; “Başarılı olmalısın.”; “Bu yıl mutlaka kazanmalısın” gibi zorunluluk ifade eden cümleler gencin kaygısının artmasına neden olmaktadır. Bu tür zorunluluk ifade eden sözleri mümkün olduğunca az kullanmaya çalışın.

• Gereğinden fazla fedakârlıktan kaçının ve bunları sürekli olarak hatırlatmayın.
Bütün ailenin sınava hazırlanan gence göre hayatını yaşaması –misafir çağırmamak; tatile gitmemek; büyük masrafların altına girmek..vb- çocuğun üzerinde bir yük haline gelecek; “ailemin fedakarlıklarının karşılığını vermeliyim.” düşüncesi kaygıyı artırır. Hele de yapılan fedakarlıkların teşvik etmek amacı ile sürekli hatırlatılması öğrenciyi ders çalışamaz hale getirebilir.

• Kendi sorumluluklarını almalarına izin verin.
Sınava hazırlanmak öğrencinin sorumluluğundadır. “Ders çalış; ödevini yap” gibi cümleleri sürekli olarak kurmak onun sorumluluk alma becerisini geliştirmesini engeller. Anne babaların bu tutumu bazı gençlerin kendisi için değil ailesi için ders çalışmasına ve kaygısının artmasına yol açabileceği gibi bazılarının ise çalışmayarak tepki göstermelerine sebep olabilir.

• Kendi beklentileriniz ile çocuğun yapabilecekleri arasında denge kurun.
Her insanın belli alanlarda daha güçlü; belli alanlarda ise daha zayıf kalan yönleri olabilir. Ondan beklentileriniz ne kadar gerçekçi olursa o kadar az kaygı yaşayacaktır.

• Suçlayıcı ve eleştirel bir dil kullanmayın.
Zaman zaman ders çalışmaya teşvik etmek için kullanılan “sen zaten bu şekilde hiçbir yer kazanamazsın” gibi negatif ifadeler nadiren başarılı olur. Hatta gencin söylenilenleri içselleştirmesine ve yenilgiyi baştan kabul etmesine neden olması muhtemeldir.

• Hayatın bir sınava bağlı olmadığını her zaman hatırlayın ve hatırlatın.
Her ne kadar rekabete dayalı bir sistemin içinde olsak da yaşamımızın sadece akademik başarılar ile şekillenmediğini unutmayın.
Yazımın başında da söylediğim gibi gençlerin bu süreçte en çok ihtiyaçları olan şey karşılarında onları sınav başarısına ya da notlarına göre değil herhangi bir koşula bağlı olmaksızın seven ve bunu hissettiren ebeveynler görmektir.