Salgın rahatsızlıklar; dünya çapında ülkelerdeki ekonomiden; sosyo-kültürel yaşama; tarımdan; hizmet ve hukuk sektörüne kadar; hemen her alanı ve insan psikolojisini olumsuz yönde etkilerken; bunun yanında; gelişen teknoloji ile birlikte; dünyanın giderek daha küçük bir hale gelmesi; büyük hastalıkların dünya çapında hızla yayılabilmesi gibi anlamlı gelişmeleri de birlikte getirmektedir.
Corona virüsünün hayatımıza girmesiyle birlikte; dünya çapında; ekonomi; küresel ısınma; politika; deprem gibi insanlar için önemli olan konular arka planda kalmıştır. Tüm dünyayı saran bu yeni büyük korku ile; hemen her gün ; “hangi ülkede kaç insan kaybı oldu”; “benim tanıdıklarıma bir şey oldu mu?” şeklinde takip ettiğimiz şu günlerde; elbette ki ruh sağlığımız ve buna paralel olarak çevremizle ilişkilerimiz de olumsuz manada etkilenmektedir.
İnsanların genelde “ benim başıma gelmez” düşüncesi ile hazır olmadıkları bir anda yakalandıkları virüs; hem kişinin hem de ailesinin hayatını büyük oranda değişime uğratmaktadır. Kişilerin bazen geç fark ettiği izolasyonun yarattığı psikolojik etkiler üzerinde durmak; bu manada da yararlı olacaktır. Bireyin; özgürlüğünden mahrum kalacak şekilde; yapmak istediklerini yapamadığına dair duyguları; kendisinde engellenmişlik ve akabininde de agresyon yaratabilecektir.
Kişilerin zaten var olan belirsizlik ortamında; zaman içinde işlerini hatta sevdiklerini kaybetme riskine dair oluşan korkularına; bir de ailecek aynı evin içine hapis olma ortamı da eklendiğinde; elbette ki; olumsuz hisler daha da artmaktadır. Asabiyet; tahammülsüzlük; bunaltı ile birlikte oluşan iletişim sorunlarını; anksiyete; depresyon gibi rahatsızlıklar takip edebilmektedir.
Her şeyden önce; her konuda olduğu gibi –kadercilik- anlayışından ziyade; toplumların karşılarına çıkabilecek olan her türlü felakete hazırlıklı olmaya çalışması; bilgilendirilmesi önlemlerin önceden alınmasına yardım sağlayabilecektir. Kişiler bu şekilde kendilerini güvende hissettiklerinde; üzerlerinde hissettikleri baskı ve stres te azalacaktır. Burada maddi hazırlık dışında; dikkat edilmesi gereken bir diğer nokta ise; insan psikolojisinin küresel salgını anlayarak; bertaraf etme konusunda ne kadar etkili bir araç olduğudur.
İnsanların bu zor ortam dahilinde; kendilerini yalnız hissetmeden; birbirlerini destekledikleri ; özveride bulundukları her çabanın olumlu katkısı olacağı açıktır. Kendimize yeni bir yaşam rutini oluşturmaya çalışırken; değişimlere uyum sağlama kapasitemizi arttırmamız; stres düzeyimizin de azalmasına imkan verecektir.
Peki bu şartlar altında ; stres düzeyimizi azaltmak için neler yapılabilir?
• Sosyal medya takip düzeyinin ailecek kısıtlanarak; güvenilir kaynaklardan salgın sürecinin takip edilmesi;
• Ev içinde; özellikle aile fertleriyle geçirilecek kaliteli/eğlenceli zamanlar; ortak alınacak kararlar doğrultusunda; aile bilinci ve bütünlüğünün de sağlanması;
• Hislerimizin; bize yakın hissettiğimiz güvendiğimiz eş; dost; akrabalar ile paylaşılması; dertleşilmesi;
• Aynı ortamda uzun süre bulunmanın getirdiği plansızlık; düzensizlik karmaşasına kapılmadan; bir uyku/yemek/sohbet rutininin oluşturulması;
• Uzun zamandır; vakit bulamadığımız; evde olamadığımız için yapmak isteyip te yapamadığımız şeyleri hatırlayarak; Pandeminin avantajlı taraflarının da fark edilmesi; (Bu tutum; hayatımızda ilerde de sorunlar oluştuğunda; olumlu bir bakış açısına odaklanmaya bizi alıştıracaktır)
• Kendimize mutlaka özel zaman ayırarak; keyif aldığımız şeylerin; kendi mutluluğumuzu da düşünerek yapılmasına özen gösterilmesi;
• Kendi sıkıntımız kadar ; çevremizdeki insanların; aile fertlerimizin de sıkıntılarına empati yaparak; onlara destek olmaya çalışılması;
• Özellikle çocukların yanında; onları kaygıya sevk edecek tutum; konuşma ve bilgi kirliliği akışından uzak durulmasına dikkat edilmesi;
• İzolasyon sürecinde dahil; bizden beklenenin fiziksel temas ve uzaklığın olduğu; bunun dışında sosyal izolasyon beklentisinin olmadığının kendimize hatırlatılması;
• Daha iyi iletişim imkanları; daha eğitimli toplumlar; sorunlarla baş etme konusunda kaynaklarımızın gün geçtikçe arttığını bilmek ve gerekli gördüğünüzde; online terapi desteklerinden faydalanılması;
Stres düzeyimizin azaltılarak; bireysel huzurumuzla birlikte; aile içi iletişimimizin de daha sağlıklı şekilde yürütülmesine katkı sağlayacaktır.