Homoseksüellik; aşk; romantizm ve cinsel arzular kapsamında; sadece kendi cinsiyetinden kişilere karşı hissedilen cinsel yönelimdir.
"Homoseksüellik" tabiri; yazar olan Karl Maria Kertbeny öncülüğünde; 1868 yılında oluşturulmuş yeni bir sözcüktür. Homoseksüellik kelimesi; Yunanca’daki “homoios” (anlamı: "benzer; aynı türden") ile Latince’deki "sexus" (anlamı: “eril ve dişil cinsiyet”) kelimelerinden türetilerek oluşturulmuş yeni bir kelimedir. Kentbeny; aynı zamanda; bu terimin karşı anlamlısı olan "Heteroseksüellik" terimini de oluşturmuş. Bunların ve diğer yeni kelimelerin oluşturulmasının nedeni; modern çağda 19’uncu yüzyılın ortalarına kadar; eşcinsiyete karşı duyulan his ve duygular için; henüz eş değerlikli bir tabirin mevcut olmamasıydı. 1886 yılından itibaren; Richard von Krafft-Ebing; "Cinsel Psikopati" (Psychopathia sexualis) isimli eseriyle; Homoseksüellik teriminin yayılması için büyük; çaba sarf etti. Türkçe konuşulan ülkelerde; "Homoseksüel" terimi yerine "Eşcinsel" kelimesi; kullanılmaktadır.
Heteroseksüellik nedir?
Heteroseksüellik (Yunanca’da heteros Kelimesi = farklı anlamına gelmektedir; bu kapsamda; Latince’de cinsiyet anlamına gelen "sexus" kelimesiyle birlikte kullanıldığında; farklı cinsiyete karşı duyulan eğilim anlamına gelmektedir). Heteroseksüellik; kişilerin sadece karşı cinsiyete karşı duydukları cinsel kimliği; tanımlamaktadır. Heteroseksüellik; cinsel eğilimin en yaygın şeklidir. Heteroseksüellik terimi ise; 20’inci yüzyılın başlarından beri; Homoseksüellikten ayrımını göstermek üzere; kullanılmaktadır.
Biseksüellik nedir?
Biseksüellik: Biseksüellik terimi ise; Latince iki anlamına gelen “bi-” önekini alarak; her iki cinsiyete karşı da cinsel eğilim hisseden kişilerin cinsel eğilime veya yöneliminin tanımlanması için; kullanılmaktadır. Prensip olarak; sadece her iki cinsiyetten insanlarla cinsel ilişki veya birliktelik kurmaya hazır kişiler; tanımlanır. Sigmund Freud; her insanın biseksüel olduğu tezini; ortaya atmıştır. Ancak; toplumsal zorlama ve tabular; insanların bu özelliklerini ekseriyetle baskı altına almalarına; neden olmuştur.
Kadınlarda Homoseksüellik
Homoseksüel kadınlar için; Türkçe konuşulan ülkelerde; “lezbiyen” terimi kullanılmaktadır (Yunanistan’ın kadınlara aşık olan kadın şairi Sappho’nun anavatanı olan Lesbos adasının ismidir). Diğer dillerde de; örneğin Almanca’da "lesbisch" veya İngilizce’de "lesbian" olarak bu terimin varyasyonları kullanılmaktadır.
Erkeklerde Homoseksüellik
Homoseksüel erkekler; Türkçe’de "Gay" terimi ile tanımlanır. Bu terim; lisan içerisinde "Gey" olarak; telaffuz edilir. Bu terim; Fransızca’daki "gai" kelimesinden; gelmektedir.
Cinsel kimlikle ilişkili problemler: Transseksüellik (Transgender) ve Transvestizm
Birbirinden farklı iki temel terim vardır:
1.)Transseksüellik (Transgender)
2.)Transvestizm
Transseksüellik tabiri ile biyolojik olarak erkek olan bir kişinin; bir kadın olmaya karşı ya da biyolojik olarak kadın olan bir kişinin erkek olmaya karşı duyduğu çok yoğun bir istek anlaşılır. Buna karşın; transvestizmde (Latince’de trans: karşı; vestire: giyinmek ) karşı cinsiyetin elbiselerini giymek ve onların rolünü üstlenmeye karşı şiddetli bir arzu söz konusudur. Dünya Sağlık Örgütünün Uluslararası Hastalık Sınıflandırmasının ICD-10’una göre; transvestizm bir psişik bozukluk olarak sınıflandırılmaktadır.
Kişilerin büyük bir çoğunluğunun tamamen normal bir hayat sürüyor olmaları nedeniyle; bu teşhis konusunda tartışmalar mevcuttur. Transvestitlerin büyük bir çoğunluğu evlidir; işe gitmeye devam etmektedirler ve giysilerini sadece kendi özel hayatlarında değiştirmektedirler. Bu gibi nedenlerden dolayı kişi; klinik anlamda önemli zorluklar yaşıyorsa; psişik (ruhsal) bir bozukluk teşhisi yapılır.
Abdullah ÖZER
Sosyal Hizmet Uzmanı; Klinik Psikoloji Uzmanı; Aile Danışmanı