Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Psikoz

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Psikoz; kişiyi gerçeklerden koparan; düşünce; idrak; konuşma ve davranış problemlerine yol açan; beyinde oluşan bir bozukluktur. Kişi yaşadığı bozukluk nedeniyle çevresinde olup bitenleri daha farklı bir şekilde değerlendirmektedir. Olaylara bakışı ve diğerleriyle olan ilişkisi tekrar şekillenmektedir. Psikozda kişi dış dünya ile kendi bozulmuş olan düşünce yapısını aynı anda ve uyanıkken yaşamaktadır. Çevresinde olup bitenleri doğru bir şekilde algılayıp yorumlayamaz. Kişi için önceden değerli olan kavramlar zamanla anlamsız hale gelmeye başlar ve kendi düşünce dünyasında yarattığı değerler ve korkular ön plana çıkar. (Erkmen; 2018). Özellikle psikotik belirtilerin belirgin olduğu psikiyatrik bozuklukların neden olduğu hastalık yükleri yüksektir. Şizofreni; psikotik bozuklukların ana örneğidir. Şizofreninin yaygınlığı göreli olarak düşük olsa da neden olduğu hastalık yükü oldukça yüksektir. (Tolga Binbay; 2012)
Şizofrenide antipsikotik ilaç tedavisi; psikotik belirtileri yatıştırdığı ve belirtilerin tekrardan nüksetmesini önlediği için olmazsa olmaz bir tedavi yöntemidir. Ancak uygun ilaç kullanımı sağlanmasına rağmen hastaların yarısından fazlası pozitif veya negatif belirtileri ile yaşamaya devam etmektedir. Bilişsel-davranışçı yaklaşımların ilaçlara dirençli pozitif semptomlar üzerinde etkili olduğunu gösteren çeşitli çalışmalar vardır. Psikotik semptomların sürekli olarak devam ettiği durumlarda nüks riski fazladr. Uzun süreli ve düzenli ilaç kullanımı nüks riskini azaltmaktadır. Ancak buna rağmen iki yıl içinde %25; 5 yıl içinde ise %40-60 oranında nüks oluştuğu bildirilmektedir. (Remington ve Adams 1994). Şizofreninin tedavisinde kullanılan Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT) ile; hastaların yaşadıkları belirtilere ve onlara verdikleri tepkilere daha mantıklı bir bakış açısı kazandırarak belirtilerin şiddetini azaltmak; nüksetmelerini önlemek ve işlevsel kapasitelerini arttırmak hedeflenmektedir. Çevresel sorgulama; rehberli keşif; inanç düzenlenmesi ve gerçeği test etme teknikleri kullanılarak hastaların taraflı düşünme eğilimleri; kullandıkları atıf tarzları; algısal yanlılık; işlevsel olmayan düşünce yapıları üzerinde durularak yaşadıkları belirtiler için alternatif düşünceler geliştirilmeye çalışılır. (Yusuf Kocal; 2017)
Şizofreni ve diğer psikotik bozuklukların tedaviside çeşitli yöntemler kullanılmaktadır. Farmakolojik tedavi dışında eğitsel; aileye yönelik yaklaşımlar ve destekleyici psikoterapi yöntemleri de kullanılmaktadır. (Görken; 2020) Şizofrenide bilişsel terapiyi ilk kullanan kişi Beck’tir. 1952 yılında bir kronik şizofreni hastasında uygulamış ve dirençli hezeyan sisteminin tedavisinde yararlı olduğunu bulumuştur. Beck’ten sonra şizofreninin tedavisi için geliştirilen ve uygulanan başka davranışçı tedavi programları da olmuştur. Bu çalışmaların bir kısmı bireysel; bir kısmı grup olarak yürütülmüştür. Literatürde bulunan şizofreni ve diğer psikotik bozukluklara yönelik bilişsel davranışçı grup terapisi programları incelenmiş ve bu programların sıklıkla bir psikoeğitimi içerdiği ve hemen her çalışmada baş etme tekniklerine yer verildiği görülmüştür. Birkaç çalışmada baş etme teknikleriyle birlikte problem çözme tekniklerinin de kullanıldığı; bilişsel yeniden yapılandırma gibi bilişsel tekniklere ise daha çok uzun süreli tedavilerde yer verildiği bildirilmiştir. Genellikle hastaların dezorganize olmaları ve dikkatlerinin dağınık olabilmesi nedeniyle küçük grup çalışmalarının tercih edildiği görülmektedir. Yine aynı nedenle gruplar genellikle iki liderle yürütülmektedir. Literatürdeki çalışmalar incelendiğinde şizofreni ve şizofreni spektrum bozukluklarının tedavisinde ilaç tedavisine ek olarak kullanılan bilişsel davranışçı temelli bireysel ve grup terapisi programlarının sadece ilaç tedavisi ya da ilaç tedavisine ek olarak uygulanan destekleyici müdahalelere göre pozitif ve negatif belirtileri azaltmada; iç görüyü arttırmada ve nüksü önlemede daha etkili olduğu görülmektedir.
Batıda şizofreni ve diğer psikotik bozuklukların tedavisinde bilişsel davranışçı terapi uygulamaları giderek artmaya devam etmektedir. Ancak ülkemizde bu bozuklukların tedavisinde bilişsel davranışçı terapi uygulamalarının kullanımı pek yaygın değildir. Bu sebeple ülkemizde yapılan araştırmalarda şizofreni ve diğer psikotik bozukluklara yönelik olarak oluşturulmuş bilişsel davranışçı terapi uygulamalarına ve bu uygulamalara ilişkin etkililik çalışmalarına pek rastlanmamaktadır. Şizofreni hastalarında yürütülen sınırlı sayıdaki psikososyal tedavi çalışmalarının genellikle hastaları bilgilendirme; sosyal iletişim; sorun çözme gibi temel becerileri geliştirme; ilaca uyumu sağlama gibi amaçlara hizmet eden psikoeğitim çalışmaları olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışmalarda bilişsel tekniklerin yer almadığı söylenebilir. (Mortan; Tütüncü; & Köse; 2002) Mortan Sevi & Tekinsav Sütçü (2012) tarafından yapılan bir araştırmada standart tedaviye ek olarak uygulanan bilişsel davranışçı grup terapilerinin; hastalığa ilişkin içgörüyü ve bozukluğun negatif ve pozitif belirtilerini azaltmada standart tedaviden daha etkili olduğu bildirilmektedir. Yine aynı araştırmada bilişsel davranışçı grup terapisinin bozukluğa eşlik eden anksiyete; umutsuzluk; depresyon gibi sorunları azaltmada etkili old ilaç kullanma motivasyonunu ve ilaca kişinin uyumunu arttırdığı bilgisine de yer verilmiştir. (Sevi & Sütçü; 2012)
Bilişsel Davranış Terapi yenilikçi yaklaşımıyla diğer tedavi yöntemlerine yanıt vermeyen birçok klinik vakanın tedavisinde başarılı bir şekilde kullanılmaktadır. Hastalığın biyolojik kökenli olması; tedavide psikososyal yaklaşımlara gerek olmadığı anlamına gelmemektedir. Hastalığın oluşumda genetik ve biyokimyasal faktörlerin etkisi daha ağır olsa da; bir neden sonuç ilişkisi kurmak yanlış olur. Böyle olsa bile; hastalığın etiyolojisi ile tedavisi her zaman birbirine paralel seyretmemektedir. Organik kökenli bozuklukların tedavisinde psikososyal tedaviler kullanılabildiği gibi fonksiyonel bozuklukların tedavisinde de biyolojik tedaviler kullanılabilir. Farmakoterapinin yeterli olduğu şeklindeki varsayım; biyo-psiko-sosyal boyutları olan şizofreninin sadece biyolojik boyutunu ele alarak psikososyal boyutlarını gözardı eden hatalı bir yaklaşımdır. (Sungur; 1999). Hastanın tedavi ve hastalığa ilişkin inançları ve düşünceleri üzerinde durmak; tedaviye daha kolay uyum göstermesini sağlayacak ve nüks riskini de önemli ölçüde azaltacaktır. Bilişsel davranışcı terapi ve psikososyal yaklaşımlarlar sosyal işlevselliği arttırırken yeniden yatış riskini azaltacaktır. Hasta ve hasta yakınları; klinik psikolog tarafından BDT uygulanmasının hastanın tedaviye uyumunu arttırdığı yönünde bilgilendirilmelidir. Aile; toplum ve grup psikoterapisinin şizofreni hastalarının tedaviye uyumu üzerindeki etkilerinin incelendiği araştırmalara bakıldığında; diğer görüşme tiplerine kıyasla psikososyal görüşmenin hastalarda dikkat ve bellek sorunlarını azaltarak tedaviye uyumunu arttırdığı sonucuna varılmıştır. (Barkhof E; 2012) Klinik* psikologların multidisipliner* takım* içerisinde tedaviye* uyumu*arttırmaya yönelik olarak hastalara uygulayacağı psikoterapi ile tedaviden optimal yanıt alınabilmektedir. (Yalçın; 2017) Yapılan araştırmalardan edindiğimiz bilgiler sonucunda; psikotik bozuklukların tedavisinde klinik psikologların önemli bir rol oynadığı sonucuna varabiliriz.
SELMA AKBULUT




Kaynakça

Barkhof E; M. C. (2012). Interventions to improve adherence to antipsychotic medication in patients with schizophrenia‐a review of the past decade. Eur Psychiatry. ; 27 (1); 9-18.
Görken; I. (2020). Çocukluk (Erken) Başlangıçh Şizofreni: Tanısal Değerlendirmeler; Klinik Bulgular; Ayırıcı Tanı ve Tedavi Yaklaşımları. Düşünen Adam Dergisi ; 15 (1); 39-45.
Mehmet Z. Sungur; Ö. Y. (1999). Şizofreni Tedavisinde Bilişsel Davranışçı Yaklaşımşlar. Klinik Psikiyatri ; 2; 60-66.
Mortan; O.; Tütüncü; S.; & Köse; G. (2002). İşitsel Halüsinasyonlarla Başa Çıkmaya Yönelik Bilişsel-Davranışçı Bir Grup Müdahalesinin Etkililiği: Bİr Pilot Çalışma. Türk Psikiyatri Dergisi ; 21; 1-10.
Sevi; O. M.; & Sütçü; S. T. (2012). Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklarda Bilişsel-Davranışçı Grup Terapisi-Sistematik Bir Gözden Geçirme. Türk Psikiyatri Dergisi ; 23; 2-14.
Sevi; O. M.; & Sütçü; S. T. (2012). Şizofreni ve Diğer Psikotik Bozukluklarda Bilişsel-Davranışçı Grup Terapisi-Sistematik Bir Gözden Geçirme. Türk Psikiyatri Dergisi ; 23; 1-11.
Tolga Binbay; K. A. (2012). İzmir Kent Merkezinde Şizofreni ve Psikotik Belirtili Bozuklukların Yaşamboyu Yaygınlığı ve İlişkili Oldukları Sosyodemografi k. Türk Psikiyatri Dergisi ; 23; 1-12.
Yalçın; N. (2017). Şizofreni ve Benzeri Psikotik Bozukluk Tanısı Almış Hastalara Taburculuk Döneminde İlaç Tedavisinde Uyuncu Arttırmaya Yönelik Olarak Verilen İlaç Eğitiminde Klinik Eczacının Rolü. Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
Yusuf Kocal; G. K. (2017). Şizofreni: Etyoloji; Klinik Özellikler ve Tedavi. Arşiv Kaynak Tarama Dergisi ; 2; 251-267.
21.10.2020 tarihinde https://npistanbul.com/eriskin-psikiyatri/psikoz adresinden alınmıştır.