Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Davranış Bozuklukları ve Nedenleri

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Davranış bozuklukları; çocuğun çeşitli ruhsal ve bedensel nedenlere bağlı; iç çatışmalarını davranışlarına aktarması sonucu ortaya çıkar. Hırçınlık; sinirlilik; saldırganlık; inatçılık; yalan söyleme; bir şeyler çalma; küfür gibi davranışlar davranış bozukluklarına girer. Çocuklar her yeni gelişim dönemine; basamağına geçtiklerinde birtakım yeni beceriler kazanırlar. Çocuğun edindiği her yeni beceri; çözülmesi gereken sorunu da beraberinde getirir.
Gelişim basamaklarında karşılaşılan sorunlar olağan ve geçicidir; fakat çocuk bu dönemlerinde çevresindeki yetişkinlerin; anne babanın yanlış tutumlarına maruz kalırsa veya sorunlarını çözerken engellemelerle karşılaşırsa; dönemsel yani olağan diye nitelenen bu sorunların çözümü yeni gelişim dönemlerine ve çocuğun ileriki yaşlarına ertelenir. Bunlara tepki olarak çocukta duygusal düzeyde bozukluklar görülebilir ve olağan sorunlar büyür(Dr. Hakan Özkul). Bu olumsuz tepkiler uyum ve davranış bozuklukları olarak adlandırılır. Örneğin; 2 ila 3 yaşında çocuğa tuvalet eğitimi verilmezse; kendi başına yeme alışkanlığı kazandırılmazsa; bu sorunlar sonraki dönemlere aktarılır ve yeni dönem sorunlarıyla katlanarak büyür. 2 ila 6 yaş oyun çağında oyuna doymamış ya da arkadaşlık ilişkisi kuramamış bir çocuk; okul çağı 6 ila 12 yaşında; toplu oyunlara katılmaz; onlarla kaynaşarak çağını yaşamak yerine; sürekli yalnız kaldıysa; ileride içine kapanık bir çocuk ve yetişkin olabilir. Buna mukabil bir önceki dönemin sorunlarıyla başa çıkmak zorunda kalır.
Çocuk gelişimsel olarak kendi kendine üstünü giyinme ve yemek yeme davranışlarını yapabilecek becerilere sahipken; aile tarafından sürekli bu becerilerini sergilemesi engellendiyse; bu alandaki gelişimini fark etmesi ileriki yaşlara kalacağı için yeni gelişim dönemlerinde ortaya çıkacak sorunlarla baş etmesi güçleşecektir. Bu nedenle ebeveyn desteği; sevgisi; ilgisi; şefkati çocuk için çok önemlidir.
Çocuğun kendine güvenli; sağlıklı bir kişilik geliştirilmesi için; güven veren; anlayışlı; sevgi dolu olumlu bir destekleyici ebeveyn modeli ve çevre gereklidir. Bu destekleyici ebeveyn modeli ve çevreyi bulamayan çocuk; kendine güvensiz olur; kimsenin kendisini sevmediğini düşünerek; çevresindekilere kuşkuyla bakar; karmaşık duygu ve çelişkiler içinde bunalıma girer. Büyüklerin ilgisini çekmek için gereksiz davranışlar yapar. Sonuçta bir sınırdan sonra çocuğun çevreye olan uyumu bozulur. Bu tür uyum bozukluklarının başında sürekli sinirlilik; kavgacılık; hırçınlık; söz dinlememe; karşıt gelme; geçimsizlik vb. görülür.
Baskıcı; aşırı disiplinli ve aşırı koruyucu aile tutumları da uyum ve davranış bozukluklarına yol açar. Çocuklarda ruhsal sorunlar yalnızca ailenin yanlış tutumlarına bağlı olarak gelişmez; dış etkenlerden; çevresel faktörlere bağlı olarak da gelişebilir. Yangın; deprem; tüp patlaması; kaçırılma; araba kazası geçirme; cinsel saldırıya uğrama gibi travmatik olaylar; evdeki kavga ve huzursuzluklar; aile içi şiddet gibi aile içi sorunlar; ölüm veya boşanma nedeniyle anne babadan uzak kalma gibi kayıp ve ayrılıklar da uyum ve davranış bozukluklarına yol açan çevresel faktörlere örnek olarak verilebilir. Bu tür olaylar ve sorunlar yaşayan çocuklar çeşitli korkular geliştirir ve örselenmesine bağlı olarak; ruhsal belirtiler ortaya çıkar.
Bu tür dış örselenmelerde çocuğun tekrar ruhsal sağlığına dönmesinde anne babanın destekleyici tutumu çok önemlidir. Çünkü anne baba tutumu sorunu düzeltici yönde de; çocuğun uyumsuzluğunu tamamen artırıcı yönde de olabilir. Yine bir sorunda çocuğun yapısı veya geçirdiği hastalıklarla ilgilidir. Örneğin; beyin incinmesiyle doğan; sakatlığı veya herhangi bir süreğen hastalığı olan çocuklarda uyumsuzluk belirtileri gösterirler.