Klinik Psikonöroimmünoloji
Klinik Psikonöroimmünoloji
Klinik psikonöroimmünoloji (kPNI) yaklaşımı; beslenme tıbbı tarafından desteklenen psikoloji; nöroloji; endokrinoloji; immünoloji; evrimsel biyoloji ve epigenetik alanlarındaki en son gelişmelere dayanmaktadır. Psikonöroimmünoloji; davranışsal; nöral; endokrin ve bağışıklık süreçleri arasındaki etkileşimlerin incelenmesidir. Beyin bağışıklık sistemi ile otonom sinir sistemi ve nöroendokrin aktivite yoluyla iletşim kurar. Tersine aktifleştirilmiş bağışıklık sistemi; sinir sistemi tarafından algılanan kimyasal sinyaller (sitokinler) üretir. Böylece çift yönlü yollar beyni ve bağışıklık sistemini birbirine bağlar ve bağışıklık fonksiuonları üzerinde davranışsal etkilere temel oluşturur. Psikonöroimmünoloji alanı; bağışıklık sisteminin özerk; sadece kendikendini düzenleyen bir sistem olmadığını; beyninde bağışıklık sinyallerinden kaynaklanan etkilerden yoksun olmadığını göstermiştir.
KPNI; vücut sistemlerinin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğine bakan en son bilimsel bir disiplindir. Zihniniz ve bedeniniz ayrılmaz bir şekilde biyokimyasal ve sinir sistemi yolakları ile bağlantılıdır. Evrimsel bir bakış açısıyla; hayatta kalmak için programlandığımızdan; hem mevcut ortamınız hem de geçmiş deneyimleriniz bağışıklık sisteminiz ve sağlık düzeyiniz üzerinde bir etkiye sahip olacaktır. Hastalığa giden yol izlendiğinde; en uygun sağlığa giden yol izlenebilir.
Örneğin; bağışıklık sisteminin ilk tepkisi iltihap üretmeye başlamaktır. Bakteriyel; viral bir enfeksiyondan veya stres hormonlarının üretiminden bağımsız olarak bu reaksiyonu üretecektir. Kronik stres; anksiyete; düşük ruh halinden muzdaripsek ve bu bağışıklık reaksiyonunun çok uzun süre devam etmesine izin verilirse; bağışıklık sisteminin başka bir dalı devreye girebilir ve bu da otoimmün hastalık; alerji; kronik yorgunluk ve sindirim bozuklukları; aksiyete ve depresyon gibi semptomlarla kendini gösterebilir.
KPNI; evrimsel biyoloji ve antropolojiye sıkı sıkıya bağlıdır ve bu; yaşam tarzınızın genlerinizin davranışını nasıl etkileyebileceğine dair somut cevaplara izin verir. Bu epigenetik bilimi olarak bilinir. Hastalıkların sadece % 2-5 i genetiktir; yani sağlığınız üzerinde en büyük etkiye sahip olan epigenetik (yaşam tarzı) faktörlerdir. Bu nedenle sağlıklı bir yaşam sürmek ve kronik hastalığın üstesinden gelmek bizim elimizde. Genleriniz belirli bir duyarlılığı gösterebilir; ancak yaşam tarzınız hasta olup olmayacağınızı belirler ve psikonöroimmünoloji aradığınız cevapları sağlayabilir.
Klinik Psikonöroimmünolojik yaklaşımdan alabileceğimiz bazı öneriler
İlaç olarak gıda; yani beslenme tedavisi
Örneğin enflamasyonu azaltmak için terapötik bir sonuca yönelik takviyeler
Anksiyete; depresyon; korku veya öfkeyi azaltmaya veya basitçe sizi sıkışmış hissettiğiniz bir yerden çıkarmanıza yardımcı olacak teknikler
Bağışıklık sistemi için bilinen bir yararı olan egzersiz önerileri.
Bağışıklık sisteminizin nasıl çalıştığına ve derin öğrenme süreci yoluyla geri dönüş yoluna dair daha derin bir anlayış.
‘Derin öğrenme’ süreci nedir?
Hasta sağlığı ve rahatsız edici etki mekanizmalarına biyokimyasal ve sinir sistemi yollarını açıklamak için kullanılan bir tekniktir. Gerekli bir davranış değişikliğini harekete geçirmenizi sağlamak için tasarlanmıştır. Gelecekteki sağlığınız için aktif bir çözüm odaklı pozitif beklentiyle kendinizi sağlık probleminizin ortasına yerleştirebilmenizi sağlamalıdır. Sorularınız yanıtlanacak; belirtiler açıklanacak; risk faktörleri ve bozulmuş vücut süreçleri ve bunların nasıl iyileştirilebileceği. Optimal sağlık yolunda aktif olarak katılabilirsiniz.
Klinik psikonöroimmünoloji (kPNI) yaklaşımı; beslenme tıbbı tarafından desteklenen psikoloji; nöroloji; endokrinoloji; immünoloji; evrimsel biyoloji ve epigenetik alanlarındaki en son gelişmelere dayanmaktadır. Psikonöroimmünoloji; davranışsal; nöral; endokrin ve bağışıklık süreçleri arasındaki etkileşimlerin incelenmesidir. Beyin bağışıklık sistemi ile otonom sinir sistemi ve nöroendokrin aktivite yoluyla iletşim kurar. Tersine aktifleştirilmiş bağışıklık sistemi; sinir sistemi tarafından algılanan kimyasal sinyaller (sitokinler) üretir. Böylece çift yönlü yollar beyni ve bağışıklık sistemini birbirine bağlar ve bağışıklık fonksiuonları üzerinde davranışsal etkilere temel oluşturur. Psikonöroimmünoloji alanı; bağışıklık sisteminin özerk; sadece kendikendini düzenleyen bir sistem olmadığını; beyninde bağışıklık sinyallerinden kaynaklanan etkilerden yoksun olmadığını göstermiştir.
KPNI; vücut sistemlerinin birbirleriyle nasıl etkileşime girdiğine bakan en son bilimsel bir disiplindir. Zihniniz ve bedeniniz ayrılmaz bir şekilde biyokimyasal ve sinir sistemi yolakları ile bağlantılıdır. Evrimsel bir bakış açısıyla; hayatta kalmak için programlandığımızdan; hem mevcut ortamınız hem de geçmiş deneyimleriniz bağışıklık sisteminiz ve sağlık düzeyiniz üzerinde bir etkiye sahip olacaktır. Hastalığa giden yol izlendiğinde; en uygun sağlığa giden yol izlenebilir.
Örneğin; bağışıklık sisteminin ilk tepkisi iltihap üretmeye başlamaktır. Bakteriyel; viral bir enfeksiyondan veya stres hormonlarının üretiminden bağımsız olarak bu reaksiyonu üretecektir. Kronik stres; anksiyete; düşük ruh halinden muzdaripsek ve bu bağışıklık reaksiyonunun çok uzun süre devam etmesine izin verilirse; bağışıklık sisteminin başka bir dalı devreye girebilir ve bu da otoimmün hastalık; alerji; kronik yorgunluk ve sindirim bozuklukları; aksiyete ve depresyon gibi semptomlarla kendini gösterebilir.
KPNI; evrimsel biyoloji ve antropolojiye sıkı sıkıya bağlıdır ve bu; yaşam tarzınızın genlerinizin davranışını nasıl etkileyebileceğine dair somut cevaplara izin verir. Bu epigenetik bilimi olarak bilinir. Hastalıkların sadece % 2-5 i genetiktir; yani sağlığınız üzerinde en büyük etkiye sahip olan epigenetik (yaşam tarzı) faktörlerdir. Bu nedenle sağlıklı bir yaşam sürmek ve kronik hastalığın üstesinden gelmek bizim elimizde. Genleriniz belirli bir duyarlılığı gösterebilir; ancak yaşam tarzınız hasta olup olmayacağınızı belirler ve psikonöroimmünoloji aradığınız cevapları sağlayabilir.
Klinik Psikonöroimmünolojik yaklaşımdan alabileceğimiz bazı öneriler
İlaç olarak gıda; yani beslenme tedavisi
Örneğin enflamasyonu azaltmak için terapötik bir sonuca yönelik takviyeler
Anksiyete; depresyon; korku veya öfkeyi azaltmaya veya basitçe sizi sıkışmış hissettiğiniz bir yerden çıkarmanıza yardımcı olacak teknikler
Bağışıklık sistemi için bilinen bir yararı olan egzersiz önerileri.
Bağışıklık sisteminizin nasıl çalıştığına ve derin öğrenme süreci yoluyla geri dönüş yoluna dair daha derin bir anlayış.
‘Derin öğrenme’ süreci nedir?
Hasta sağlığı ve rahatsız edici etki mekanizmalarına biyokimyasal ve sinir sistemi yollarını açıklamak için kullanılan bir tekniktir. Gerekli bir davranış değişikliğini harekete geçirmenizi sağlamak için tasarlanmıştır. Gelecekteki sağlığınız için aktif bir çözüm odaklı pozitif beklentiyle kendinizi sağlık probleminizin ortasına yerleştirebilmenizi sağlamalıdır. Sorularınız yanıtlanacak; belirtiler açıklanacak; risk faktörleri ve bozulmuş vücut süreçleri ve bunların nasıl iyileştirilebileceği. Optimal sağlık yolunda aktif olarak katılabilirsiniz.