Vaviyen; bir tür elektrik anahtarıdır. Temel işlevi bir lambayı farklı noktalardan yakıp söndürebilmesidir. Gözümüzde şöyle bir ortam canlandırmaya çalışalım: Uzun bir merdivenimiz var ve bu merdiven iki katı birbirine bağlıyor. Gece saatlerinde; ışığın yetersiz olduğu bir vakit bu merdiveni kullanmamız gerekiyor. Diyelim ki merdivenin başlangıcında bir elektrik anahtarı var. Elektrik anahtarına dokunduk ve merdivenden aşağıya doğru ilerledik. Aşağı indiğimizde ise ışığı söndürmek için tekrar yukarı çıkmamız gerekecektir. Bu da bizi bir döngüye götürecektir. Sonuçta ya merdiveni kullanmamamız gerekecek ya da aşağı indiğimizde ışığı açık bırakmamız gerekecektir. İşte bu noktada vaviyen anahtar devreye girer. Vaviyen anahtar; farklı noktalardan aynı lambaya etki edebilen anahtarlardır. Merdivenimizde vaviyen anahtar bulunduğunu düşünelim: Merdivenin başında anahtara dokunup ışığı açabiliriz; aşağı indiğimizde ise aşağıda bulunan ikinci vaviyen anahtarla elektriği kapatabilir ve yolumuza devam ederiz. Peki bu bağlantı sistemini ilişkilerimize nasıl transfer edebiliriz? Yazının devamında bunu size aktarmaya çalışacağım.
Çift üyelerinin daha birbirleri ile ilk karşılaşmaları itibariyle; ilişki süreçleri şekillenmeye başlar. Ve bu karşılaşma sürecinde aslında birbirinden bağımsız iki yapı karşı karşıya gelir. Yapı diyorum çünkü belli ilgiler; değerler ve davranış kalıpları gibi geçmişimizle şekillenen ve değişimi zaman gerektiren özellikler bütünü olarak karşılaşırız. Karşılaşmayla birlikte birbirimize karşı tasarımlarda bulunur ve birbirimize dair hayaller kurarız. Ve sonucunda ilişki kontratı diyebileceğimiz bir kontrat oluştururuz. İlişki kontratları; yazılı ve yazılı olmayan kurallar bütünüdür. Sözgelimi nikahta evet dediğimiz konular; imza koyduğumuz defter gibi aşamaları ilişki kontratının yazılı kısmı olarak ele alabiliriz. Bunlar dışında kalan birçok kuralımız da vardır. Kural belki sert bir kelime gibi görünebilir; bu yüzden uzlaşmalar sonucu oluşan maddeler olarak algılamakta fayda vardır. Yazılı olmayan kurallara sözgelimi çift üyelerinin hafta sonlarını nasıl geçireceklerini; sabah kahvaltıyı kimin hazırlayacağını veya yemeğe baharat ne kadar katılacağına kadar birçok konuda bazen üzerine konuşmadan bile yapılan anlaşmaları örnek verebiliriz. Buraya kadar her şey normal. Peki vaviyen bağlantı devreye nerde giriyor?
“Aynı nehirde iki kez yıkanılmaz” der; Herakleitos. Ne biraz sonraki biz; bizizdir ne de biraz sonraki nehir aynı nehirdir. Değişim ve dönüşüm kaçınılmazdır. İlişkiler için de aynısını söyleyebiliriz. İlişkiye başladığımızdaki bizle; çocuğumuz olduğu ya da yaşadığımız ekonomik değişim sonrası biz aynı biz değilizdir. Çoğu çiftten; bir partnerden diğeriyle ilgili şöyle sözler duyabilirsiniz: “Biz; evlenmeden önce böyle konuşmamıştık”; “Evlenmeden önce böyle değildi”. Bu cümleler aslında başta bahsettiğimiz ilişki kontratında yaptığımız anlaşmadaki değişim talebine işaret etmektedir ve bu gayet normal; olası bir süreçtir. Uzun süren (ki uzun burada hepimiz için farklıdır) ilişkilerimizde hayata dair bakışımızın; partnerimizden isteklerimizin değişmeden kalması beklenemez. İşte bu noktada vaviyen bağlantı devreye giriyor. İlişki kontratında değişim talebi oluştuğunda Vaviyen Konuma geçmemiz gerekmektedir. Vaviyen Konum her dönem gerekli bir esneklik sağlarken; değişim dönemlerinde özellikle ihtiyaç duyulan bir hale gelir.
İlişkide Vaviyen Konumu; çift üyelerinin ilişki kontratında anlaştıkları maddelerde değişim talep ettiklerinde partnerlerin aldığı esnek pozisyon olarak tanımlayabiliriz. Vaviyen Konum ile eşin; partnerinin taleplerini dinlemesi; çözüm bulmak amaçlı fikir yürütmesi; yeni kuralı uzlaşarak oluşturması ve yaşamlarına adapte etmeye çalışması aşamalarından geçmesi gerekir. Ki bu süreç için temel ihtiyaçlar; dinleme becerisi; empati becerisi ve esnek olabilmektir.
Değişen talepler konusunda Vaviyen Konum alamadığımızda ne olur? İlk başta anlattığımız bağlantıyı düşünürsek iki seçenek vardır: Işığı söndüremeyeceğimiz için aşağı inmekten vazgeçmek ya da ışığı açık bırakıp devam etmek. İlk seçenek ilişkide çift üyelerinden birinin kendiliğinin kaybına ve kendini ketlemesine yol açarken; ikinci seçenek ise ilişkiden soyutlanılan ve ayrılığa kadar giden bir süreci bize sunar. İlişkide kendilik kaybı; ilişkinin tek taraflı yürümesine ve pasif tutum sergilemeye başlayan üyede çeşitli farklı psikiyatrik sorunlar yaşamasına neden olabilir. İlişkiden soyutlanma ve ayrılık süreci de sağlayamadığımız Vaviyen Konum ile birlikte üzerinde uzlaşabildiğimiz; ilişkinin olumlu taraflarını da kaybedebileceğimiz bir sürece girmemize neden olur. Bu nedenle iki olumsuz sonuçtan uzak durmak için ilişkilerin ve bireylerin zaman içinde değişebileceğini kendimize hatırlatmalıyız. Değişim ile ilişki kontratının yenilenebileceğini bilmeliyiz. Dinleme becerisi ile empati kurarak; çözüm bulmak için adım atıp; bulunan çözümü yaşamımıza adapte etmeye çalışmalıyız. Böylece Vaviyen Konum ile ilişkideki seyrimiz olumlu bir şekilde gerçekleşmiş olacaktır.