Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Evlilikte Çatışma ve Aldatma

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Eşlerin bilinçdışında oluşturdukları beş tür yansıtma çatışmaya yol açmaktadır.

1-Başkasının yerine koyma: Eşin diğer eşi; ruhsal çatışma yaşadığı bir başkasının yerine koymasıdır. Böyle bir yansıtma durumunda eşlerden biri; genellikle geçmişte çözümlenmeden kalmış ruhsal sorunlarını; çocukluk dönemindeki çatışmalarını; şimdi o role uygun gördüğü eşi üzerinden yeniden yaşayarak yeni çatışmalara yol açmaktadır. Geçmişte annesiyle olan çatışmalarını şimdi karısıyla yaşayan bir koca ya da babasıyla olan çatışmalı duygusal ilişkilerini kocasıyla sürdüren bir kadın buna örnek verilebilir.

2-Ayna rolü: Eşlerin; ailenin bir ya da birkaç üyesinin aynen kendilerinin bir aynası olmasını istemeleri durumu olarak tanımlanabilir. Burada; ailedeki egemen birey ya da bireyler; diğerlerini buna zorlamakta; aykırılıklara izin vermemektedir.

3-İdeal ben rolü: Kişinin; kendisini olmak isteyip de olamadığı birinin yerinde görme isteğidir. Kendisi için idealleşmiş fakat bir türlü gerçekleştirilememiş bir duruma; ailenin bir başka üyesinin ulaşması üzerinden doyuma ulaşmasıdır. Kendi istediği yüksek eğitimi yapmamış veya istediği mesleği seçememiş bir ebeveynin; kendi idealleri için çocuğuna baskı yapması örneği gibi.

4-Negatif ben rolü: Birey; beğenmediği ve kabullenmediği bir yanını; kendi üstünden alması için eşine ihtiyaç duymakta ve bunu iki türlü hayata geçirmeye çalışmaktadır:
a- Günah keçisi rolü: Evli birey; kendisinde var olan fakat kabullenmediği bütün kötü özelliklerini eşinin üzerine atarak onun suçlanmasını talep etmektedir.
b- Zayıf yönün üstlenilmesi rolü: Evli birey; kendisinde var olan zayıf yönlerini eşinin üzerinden gösterip kendini güçlü hissedebileceği bir durumda olma isteğindedir.

5-Yoldaş rolü: Evli birey; kendi düşünce; etkinlik veya savaşımlarında eşiyle aynı paralelde olmayı yani eşin yoldaşlığını istemekte ve onu zorlamaktadır. Kendisine eşlik edebilecek bir eş seçip ona bu rolü yüklemektedir.

Evlilikte çatışma konusuna odaklaşan araştırmalarda üç temel görüşten bahsedilmektedir. Bu temel görüşlerden ilki; birbirine birçok yönden bağımlı olan ve birbirlerini çeşitli şekillerde etkileyen; birbirinden farklı ihtiyaçları; ilgileri ve amaçları olan ya da amaçları aynı bile olsa bu amaçlara farklı stratejilerden ulaşmaya çalışan bireyler arasında ve sınırlı kaynaklardan dolayı çatışma yaşanılması kaçınılmazdır. İkinci temel görüş; çatışmanın başlangıçtan “kötü” veya “iyi” olarak ele alınamayacağıdır; çatışma yıkıcı olabileceği gibi yapıcı etki de gösterebilir. Çatışma; olumsuz duygular; kaçınma; katı olma ve saldırganlığa neden olabileceği gibi değişme; bireylerin birbirlerine yakınlaşması; uyum sağlaması ve bütünlüğe de neden olabilir. Son temel görüş; çatışmanın bir bilişsel işlem olduğudur. Bu bilişsel işlem; içinde tutumlar; değerlendirme; tolerans; ilişkideki çatışmanın kabul edilmesi; eşler arası fikirlerin; görüşlerin veya amaçların farklı olması; bu farklılığın anlaşılması; yaşanan çatışmayı çözme; çatışma ile başa çıkma veya çatışma yönetimi ve bunlar sonucunda ilişkide duygusal yakınlığın azalıp çoğalma durumları gibi birçok olguyu içerir.
Yakın Duygusal İlişkilerde Aldatma

Bazı romantik ilişkilerde aldatma eğilimi başlıca sorunlardan biridir. Aldatma eğilimi ilişkilere ve partnerlere büyük zararlar vermektedir. Yapılan araştırmalar Amerika’da evlilik terapistlerine gelen çiftlerin yüzde 60-65‟inin aldatma eğilimi nedeni ile yardım almak istedikleri ortaya koymuştur. Türkiye’ de de durum bundan pek farklı değildir. Evlilik; kişilerin bireysel olarak ve aralarında oluşan duygusal; hukuksal ve cinsel sorumlulukları yüklemeleri anlamını taşır. Aldatma bir yönüyle bu sorumlulukların zarara uğraması anlamına gelmekte ve ailenin kendine özel yapısını ve ilişkisini bozmaktadır. Boşanma nedenlerinin en üst sırasında yer alan faktör aldatmadır.

Neden aldatır insan?


Aldatmanın birçok neden tarafından yordanmakla birlikte yapılan araştırmalarda bireylerin çocukluk çağı travmalarının aldatma eğilimini arttırdığı görülmüştür. Olumsuz çocukluk yaşantıları ve travmaları olan kişilerin ilişkilerinde çok daha fazla aldatma eğiliminde oldukları görülmüştür. Ama tek neden bununla açıklanamaz.
Aldatma eyleminde bulunan bireylerin aldatma nedenlerine dair; suçlama; sosyal yapı; baştan çıkarma; cinsellik; intikam ve uyaran arayışını içeren başlıca 6 faktör bulunmaktadır.
Suçlama: Erkeklerin işlerine olan düşkünlükleri ve fazla zaman ayırımından dolayı kadınların aldatma nedenleri arasında yer almaktadır.
Sosyal Yapı: Kişilerin erken evlenmesi; evlilik öncesi başka bir ilişki yaşamamış olması; görücü usulü ile evlenilmiş olması aldatma nedenleri arasında yer almaktadır.
Baştan Çıkarma: Kadınlar baştan çıkarma nedeni ile aldatmayacağını belirtirken; erkekler her iki cinsiyetinde baştan çıkarma nedeni ile aldatabileceklerini söylemişlerdir.
Cinsellik: Kadınların evlilik öncesi cinsel ilişkiye girmek istememesi nedeni ile erkeğin bu ihtiyacını başka bir kadınla gidermesi olarak ifade edilir. Evlilik sonrası ise sevgi ve aşk yaşayan birey eşiyle cinsel tatmin yaşayamaması aldatmaya neden olan faktörlerden bir diğeridir.
İntikam: Birlikte olduğu kişinin hak ettiğini düşünmesi sebebi ile kızgınlık duyarak ve inat olsun diye başvurulan aldatma biçimidir. İntikam nedeniyle aldatma bulgusu daha çok kadınlarda görülmektedir.
Uyaran Arayışı: Monotonluktan sıkılan yenilik ve eğlence arayışı içerisinde olan kişilerde aldatma nedeni olarak görülmektedir.
Aldatmanın nedenleri arasında yukarıda belirtilen faktörlerin dışında mizaç; kişilik özellikleri; ilişkinin yapısı gibi birçok faktör vardır. İlişkide zamanla ortaya çıkan yıpranmalar da partnerleri birbirlerinin uzağına atmakta ve aldatma olasılığını arttırmaktadır.