Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Yaşam-Kaygı Modeli ve Pandemi Süreci

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Covid Pandemisinin yaşandığı şu günlerde sürecin getirdiği belki de en önemli psikolojik etki kaygı düzeylerimizdeki değişim hali. En temelde kaygı; organizmayı tetikte tutmayı sağlayan bir nevi uyaran karşısında organizmanın pozisyon alması için çalan bir alarm sistemi. Kaygı; oluşabilecek etki karşısında tepki verebilme haline geçiş için temel bir mekanizma. Ayrıntılarına ileride değineceğimiz bu konuda önce şuraya bakmak lazım. Pandemi sürecinin kişilerin psikolojik sistemlerinde travmatik bir deneyim hali oluşturması olası. Travmatik deneyimi özetle psikolojik sistemimizin baş etmekte zorlanacağı herhangi bir uyaranla karşılaşma hali olarak tanımlayabiliriz. Travma oluşturma potansiyeline sahip uyaranlar kişiden kişiye değişmekle birlikte Pandemi sürecinin travmatik bir uyaran haline gelmesi mümkün. Çünkü en temelde Dünyaya ve yaşama dair güvenli ve devamlı imajını sekteye uğratıyor. Travmatik bir deneyim haline gelen herhangi bir uyaran hepimizin bir basamağında durduğu Yaşam-Kaygı merdiveninde bulunduğumuz basamağın değişmesine neden olabilir. Peki nedir bu Yaşam-Kaygı Merdiveni?



Yaşam-Kaygı Merdiveni üç basamaktan oluşmaktadır. İlk basamağa Yadsıma-Varsayma Basamağı; ikinci basamağa Gerçek Kaygı Basamağı; üçüncü basamağa ise Varsayımsal Kaygı Basamağı diyebiliriz.


Hayat deneyimlerimiz içerisinde farklı konularda bu merdivenin farklı basamaklarında yer alabiliriz. Örneğin bedene yönelik kaygı konusunda birinci basamakta iken; sosyal ilişki basamağında üçüncü basamakta bulunabiliriz. Bu nedenle mutlak her konuda ve ya kaygının her alanında aynı basamaktayız diyemeyiz. Ayrıca bulunduğumuz basamak yaşadığımız olay; içinde bulunduğumuz yaş gibi birçok değişkenden etkilenir.
İlk basamak Yadsıma-Varsayma basamağının en temel özelliği (ki bunu kaygı süreci için konuşuyoruz) karşılaşılacak uyaranla ilgili olası olumsuz etkiyi görmezden gelme halidir. Mevcut basamak aslında iki dönem haricinde olduğumuz ve olmamız gereken basamaktır. Bu basamağa bir örnek vermek gerekirse sözgelimi girdiğimiz binada asansöre binmek için yöneldiğimizde; asansörün halatlarının ne kadar sağlam olduğunu düşünmeyiz. Başka bir örnek bindiğimiz otobüsün fren sisteminin ne kadar yeterli olduğunu düşünmeyiz. Bunları düşünen kişiler var diyebilirsiniz. Aslında kişilerin kaygının bu alanları ile ilgili doğru adımda olmadıklarını gösteren bir şey bu. Ama diğer önemli bir nokta da şudur: Otomatik düşünce diyebileceğimiz birçok düşünce gün içerisinde aklımıza gelebilir ve yukarıdaki örnektekilere benzer düşünceler de olabilir. Peki bu kişilerde yanlış basamakta mı? Cevap vermek için bakmamız gereken nokta bu düşüncelerin kişinin yaşam kalitesine ne oranda etki ettiği. Bu nedenle Yaşam ve Kaygı basamağı demeliyiz. Mevcut kısmı özetlersek iki dönem haricinde hepimizin bu basamakta olması idealdir. İki döneme gelirsek ilkine Yüzleşme dönemi; ikincisine de Travma Sonrası Dönem diyebiliriz. Travmatik deneyimler bizi birinci basamaktan üçüncü basamağa doğru savurur. Yüzleşme dönemleri ise yönetme becerimize göre ikinci ve ya üçüncü basamaktaki konumumuz belirlenir.


İkinci basamağa Yüzleşme-Gerçek Kaygı basamağı demiştik. İlk basamak ideal bir basamaktı ama maalesef içinde bulunduğumuz sürece göre bu basamak ideal bir basamak olmaktan çıkar. Nedir bu süreç? Yüzleşme dönemi diyebileceğimiz bu dönemlerde kaygımız için gerçek bir uyaran dışarıda bulunmaktadır. Onunla yüzleşmemiz ve önlem almamız gerekmektedir. Sınav dönemi içerisinde olduğumuzu düşünelim ve ilk basamakta olduğumuzu. Ne olacaktır? “Nasıl olsa yaparım” gibi bir psikoloji ile gerekli önlemleri almayacağız. İdeal dediğimiz birinci basamağımız yaşam dengesinde olumsuz sonuç vermeye başlayacaktır. Bu nedenle önlem almamızı gerektiren noktalarda uyaranı tanımlayıp; sorun çözme becerileri ile en uygun yolu bulup adımlarımızı atmak bu basamağın olmazsa olmazıdır. İşte bu noktada Pandemi süreci de birinci basamakta kaldığımızda işe yarar sonuçlar vermeyecek bir süreç. Pandemi süreciyle birlikte ikinci basamakta yazabileceğimiz önlemlere hepimizin aşina olduğu sosyal mesafe; maske kullanımı ve el hijyenini sayabiliriz. Özetle Yüzleşme-Gerçek Kaygı Basamağı herhangi bir uyaran karşısında ki bu uyaran gireceğimiz bir sınav da olabilir; Pandemi süreci de; gerekli yüzleşmeleri yapıp; almamız gereken önlemleri aldığımız basmaktır.


Üçüncü basamağa ise Varsayımsal Kaygı Basamağı diyoruz. Mevcut basamağın hiçbir şartta ideal olduğunu söyleyemeyiz. Bu basamakta bir nevi göz ardı ettiğimiz olumsuz sonuçların hepsini düşünmeye başlarız ve düşünceler yaşam kalitemiz üzerinde etki etmeye başlar. Sözgelimi asansöre binmemeye başlarız; sınava çalıştığımız halde düşünceler zihnimizi yorar ve dikkatimizi dağıtır. Basamağın en temel düşünce biçimi geleceğe yönelik “ya olursa” varsayımlarıdır. Varsayımlarla mücadele etmede ve diğer basamaklara geçiş yapmada katkı sağlayacak tekniği “Kanıt-Aksi Kanıt Tekniği olarak isimlendirebiliriz. Tekniğin temel mantığını üç aşamada anlatabiliriz. İlk aşamada zihnimizi yoran düşüncenin tespit edilmesi gelir. Sözgelimi “Sınavda başarısız olacağım” olsun. İkinci aşamada mevcut düşüncemizi kanıtlayan ve aksini gösteren kanıtları tespit etmek diyebiliriz. Buna da sözgelimi A konusuna çalıştım ama bu konuyla ilgili b soru tipini çözmekte zorlanıyorum diyelim. Üçüncü aşamada ise modelin ikinci basamağında anlattığımız Gerçek Kaygı altına yazılabilecek bir madde varsa ona karşı çözüm oluşturmamız gelir. Sözgelimi çözmekte zorlandığım bir soru tipi ile ilgili soru çözüm saati oluşturmak diyebiliriz. Ama bu tekniği kullandığımda aklıma mevcut düşünce ile ilgili bir kanıt gelmiyorsa işte o zaman bu basamağın “ya olursa” tipi diyebileceğimiz düşünce biçimiyle karşı karşıyayız. Kanıt- aksi kanıt tekniğini kullanarak aksi kanıtları kendimize sunmak; önlem almamız gereken konu olmadığı yönünde kendimize telkinlerde bulunmak; zihnimizi odaklayacağımız başka konular oluşturmak fayda sağlayacaktır.



Peki Pandemi sürecinde üçüncü basamaktaysak; işte o zaman Kaygı-Yaşam dengesi yaşam yönünde kırılmaya başlayacaktır. Daha önce bahsettiğimiz gibi Pandemi süreci mevcut modelde birnci basamakta kalarak çözebileceğimiz bir dönem değil. Ama bu sürecin travmatik bir deneyim haline gelmesiyle üçüncü basamakta olmamız da yarar sağlayıcı değil. İkinci basamağın getirdiği Gerçek Kaygı altına yazabileceğimiz; düşüncemize kanıt oluşturan ve önlem diyebileceğimiz adımları almalıyız. Ama bunu yaparken de üçüncü basamağın getireceği soyutlanma ve tekrarlayan davranışlar gibi olumsuz sonuçları azaltmaya çalışmalıyız.

Psikolog Emre ŞENGÜR