Bu soru kimseyi memnun etmez çünkü…
Kadın soruyor; erkek kalıyor. Kadın sorduğundan; erkek sorulandan rahatsız. Kimseyi memnun etmeyen bir soru ile karşınızdayız.
Kadında öfke yaratıyor çünkü sormak zorunda kalmak istemiyor. Erkekte öfke yaratıyor çünkü paniğe kapıldığı gibi; ne cevap vereceğini de bilemiyor. Kadın bu soruyu sormanın mantığını neden kavrayamadıklarına akıl sır erdiremezken; erkekler anın mahvolmasına çıldırıyorlar.
Erkek arafta kalır. Kadınlar arafta kalamaz!
Neden bu soru hep gündemde kalıyor peki kimseyi memnun etmiyorsa? Durum yine kadın erkek farklılığına dayanıyor. Kadın ortada ne döndüğünü bilmek ister. Bir sorusu varsa hemen çözüme gitmeli; cevap almalı. Ne olduğunu bilip ona göre hareket eden bir canlıdır kadın. Erkekler üzerine çok fazla düşünmedikleri gibi; zamanı uzatabilirler. Yani kadın arafta kalamaz. İllaki tarafını seçmek zorundadır. Erkekler arafta kalabilir; süreyi uzatabilir; durumu araf olarak görmeyebilir bile.
Kadını ve erkeği korkutan bir örnek; şemalaştırılmış ilişkiler.
Buna sebep olan kötü örnekleri de unutmamak lazım. Öncelikle bir yanlış anlaşılmayı eleyelim. Kadını ve erkeği aşırı temkinli olmaya iten şey aşırı örneklerin varlığı ve bu kadını daha sabırsız erkeği daha tedirgin yapıyor.
Şöyleleri var biliyorsunuz: “Ne bileyim sen bana yazınca bindallı ile buluşmaya geldim; düğün tarihi baktım; çocuğumuz adına sosyal medya hesabı açtım” diyen kadın. “Sen mesajıma cevap verince ben de tüm şifrelerini istedim; tüm takipçilerine mesaj attım artık sahibin benim” diyen adam. Oluyor mu oluyor!
Bazılarının kafasında ilişki modelleri var. Kadın nasıl romantik ilişki teklifi alacağından; sosyal medyada paylaşacağı resimlere dek kafasında modelleme yapıyor. Erkek kafasında talimatnamelerle bir kadının hayatında nasıl yer edeceğine dair modelleme yapıyor. Yani onlar için bir ruh eşi arama değil modellerine bir figüran bulma arayışı var. Onlar zaten biz şimdi neyiz sorusunu kafasında cevaplamış; geriye bizin öteki ve “en önemsiz parçasını” bulmak kalmış. Neden en önemsiz diyorum çünkü karşıdakine böyle hissettiriyor. Kim olursa olsun o modele uyacak. İlişkinin iki kişilik olduğu tanımından uzak kendisine göre konumlandıran bakış açısı korkutmaz mı? Üstelik özel ve değerli de hissettirmiyor. Herhangi biri olabilir yani.
Kafasında dediğim dedik; her kim gelirse oturtacağı bir ilişki şablonu olan kadın ve erkekler ilişki konusunda insanlara tedirginlik veriyor. Kötü örnek; örnek değildir önermesinden yola çıkarak şunu söylemeliyim; herkes elbette böyle değil. Sen böyle olmadığın için kaygılısın zaten. O yüzden bu örnekleri geçelim ve bu adamla bu kadın birbirini bulur diye umut ederek hızla uzaklaşalım oradan.
Kadın size bu soruyu sorar çünkü…
Kimseyi memnun etmese de iş bir şekilde oraya geliyor ve kadın bu soruyu sormak zorunda hissediyor. Kadın konumlanmak; değer gördüğü; özel olduğu ve ilişkiye de kendisine de sahip çıkıldığını görmek istiyor. Erkek şablonlaşmaktan korkuyor ve türlü ön yargılarla dolu. Etrafta bahsettiğimiz şablonlaştıran örneklerden ötürü tedirginler. Çünkü kadınlar şablon ilişkileri daha fazla göz önünde yaşayıp gündemde tutuyorlar ve bu erkekleri çok fazla korkutuyor. Sürekli değersizleştirilecekleri ve güçlerini kaybedeceklerinden korkuyorlar.
“Çağ Dışı görünmemeliyim” ile benim “Rahat olduğumu düşünmemeli” arasında…
Kadınlar için sormak kolay mı peki? Sorarken zorlanmadıklarını sanıyorsanız yanılıyorsunuz. Erkek ortamında onları çekiştirdiğinizi hatta dalga geçtiğinizi biliyorlar çünkü önlerinde yapanlar da var başkaları için. Erkeklerin değimi ile Kezban; çağ dışı ya da ilişkiyi köşeye sıkıştıran taraf olmak istemedikleri için bu soruyu sormak istemiyorlar. Sormamak da rahatsız ediyor. Bu sefer de şöyle bir sorun var “Yedik; içtik; yazıştık; gezdik (temas da olduysa). Ben hiçbir şey sormuyorum. Ya beni rahat; herkesle bu şekilde ilişkiler yaşayan biri olarak görür ciddiye almazsa” korkusu giriyor bu sefer devreye. Yani sorsa ilişkide boğan taraf olacak; sormasa rahat ve gözden çıkarılan kadın olacak. O yüzden size eni konu ilişkinin gidişatı hakkında bir soru ya da taleple gelecek.
Alt yazılarla konuşmak fayda getirmeyecek.
Bazen sormak için başka yollar deniyor kadın. Dolaylı yoldan alt yazılarla cevabını almaya çalışıyor. “Arkadaşlarım kimle yazışıp konuşup duruyorsun dedi ne cevap vereyim?” “Beni telefonuna nasıl kaydettin ben seni nasıl kaydedeyim?” şeklinde. Şimdi sen dolaylı soruyorsun ama adam genellikle anlamıyor ne demek istediğini. Anlayanlar da kaçıyor zaten. İşte tam da bu yüzden tavsiyem bunu yapmaman yönünde olur. Çünkü erkekler senin kadar iyi dolaylı dil kullanamadıkları gibi; anlamakta da iyi değiller.
Biz şimdi neyiz yerine başka bir şey sorsan; mesela…
İletişim geçer akçedir. Eğer kullanacaksan bu bakiyeyi kullan. Alt yazılarının ona ulaşması zor. Ne öğrenmek istiyorsan açık bir dille sormayı denersen alacağın cevapla tatmin olma olasılığın daha yüksek. “Şu anda aramızda olanlarla ilgili kafam net değil. Elbette büyük tahminler yapmak için erken ve büyük vaatler peşinde değilim ama tam olarak ne yaşadığımızı bilmeme gerek. Biz bir ilişki içinde miyiz?” diye direk sorarsan alacağın cevaba göre hareket edebilirsin.
Bu sorudan sonra hiçbir şey eskisi gibi olmayacağından ne istediğini iyi düşün.
Kadın da erkek de şunu bilmeli; bu sorudan sonra eskisi gibi olmayacak ilişki. Her iki taraf da bu soruya alacağı ve vereceği cevaba hazır olmalı. Her iki tarafın da ciddi ilişki beklentisinde olmak kadar ciddi bir ilişki istememe hakları da var. Ya da belki de taraflardan biri zaman isteyecek. Kafasının henüz net olmadığını söyleyecek ki bu çok doğal.
O yüzden ne istediğini iyi bil. Ciddi bir ilişki beklentisi içinde isen karşındaki bunu istemezken o ilişkide kalamazsın. Ya da istemediğini söyleyen birinin zamanla buna alışacağını düşünerek ilişkiye devam edemezsin. Şimdi olmasa ileride beklenti çatışması nedeniyle bir kriz patlar ve mutlaka üzülürsün. Yani ben nasılsa onu değiştiririm diye çıktığın yolun sonunda “Ben sana söylemiştim. Baştan konuştuk” cümlesi ile baş başa kalman çok muhtemel.
Kadına vereceğin cevaba dikkat et…
Erkeklere gelince karşındaki kadın bu soruyu sorunca iki kere düşün. Vereceğin cevap o kadının hayatında olup olmayacağını belirleyecek. Ciddi bir ilişki isteyen kadına öyle bir niyetin olmadığını söyleyeceksen gidecektir. Eğer emin değilsen zaman iste ama ne kadar zamana ihtiyacın olduğu ile ilgili de belli bir sınırın olsun. Ha ilişki isteğinde değilsen bunu kesinlikle açıkça ve net bir şekilde söyle. Oyaladığın ya da vaatlerde bulunduğun kadının ileride sana dönüşü çok sancılı olur.
Sorulardan korkmayın; yanlış ya da eksik cevaplardan korkun.
En güzeli ne yaşadığını dibine dek hissederek ve sürekli hissettirerek yaşamak elbette. Ancak deneyimler ve birikimler insanları temkinli yapabildiği gibi yaşanılan şeyleri muallakta bırakıyor. Ne istediğimizi; ne beklediğimizi bildiğimiz; kendimizi doğru aktarıp ifade edebildiğimiz müddetçe anlaşamayacağımız bir konu yok.
Sorulardan korkmayın; yanlış ya da eksik cevaplardan korkun. Herkes ne yaşadığını bilmeyi ha eder; yaşayacaklarını seçmeyi de…
Doğru seçimlerle ilerlediğiniz mutlu günler dileği ile…