Klasik tanımını yapacak olursak; kendinden beklediğin ya da birilerinin senden beklediği görev ve sorumlulukları; sana belirlenmiş süre içerisinde; herhangi bir baskı hissetmeden; rahatça planlayarak; zamanını etkili bir biçimde kullanma durumuna zaman yönetimi denir. Bireyin zaman yönetimini sağlayabilmesi için; birtakım koşulların sağlanması gerekir. Bu koşullardan ilki; bireyin kendisinden beklediği ya da kendisinden beklenilen hedefleri gerçekleştirmeye yönelik motivasyonudur. Şöyle düşünelim: Patronunuz sizden bir proje geliştirmenizi istedi. Bu projeyi size belirlenen süre içerisinde gerçekleştirdiğiniz takdirde maaşınızda aylık pirim ile ödüllendirileceksiniz. Bu durum; motivasyonunuzu büyük oranda yükseltecektir. Ya da terfi ile ödüllendirileceğinizi bilmek; yine aynı şekilde motivasyonunuzu yükseltecektir. Bu da sizden gerçekleştirilmesi beklenen hedefleri; size verilmiş süre içerisinde gerçekleştirmenize yönelik motivasyonunuzu artıracaktır. Zaman yönetiminin en önemli koşullarından ilkinin motivasyon olduğundan bahsettik. Bir diğer önemli koşul da; bireyin sahip olduğu sorumluluk duygusudur. Bir insanın bireysel hayatındaki sorumluluk duygusu ne kadar gelişmişse; planlama; zamanı verimli kullanma ve zaman yönetimi düzeyi o kadar gelişmiş olacaktır. Yani sorumluluk duygusunun gelişmişlik düzeyi; bireyin zaman yönetimi; planlama ve zamanı etkili kullanabilme kabiliyeti ile doğru orantılı olacaktır. Zaman yönetiminin bir diğer koşulu ise; bireyi motivasyona götüren etmenlerdir. Yani kendine belirlenen hedefi verilen süre içerisinde gerçekleştirdiği noktada bireyin sahip olacağı ödül; bireyin planlama ve sorumluluk duygusunu daha da artıracak; bunun neticesinde de zaman yönetimi kavramı da bireyin zihninde pekişmiş olacaktır. Ödüllendirme bireyde motivasyonu artırır. Motivasyonu artan bireyin sorumluluk duygusu artacağı için kendisini hedeften alıkoyacak etmenleri göz ardı eder; zamanı en verimli şekilde değerlendirmeye yönelik girişimlerde bulunur.
Zaman yönetiminin insan yaşamına etkisi
Bir önceki paragrafta zamanı verimli kullanmanın birtakım koşullarından bahsetmiştik. Motivasyon; ödüllendirme ve sorumluluk duygusu gibi… Bunların varlığı; bireyde planlama kabiliyetini artıracak ve etkili zaman kullanımını sağlayacaktır. Zamanı yönetebilmek; hedefleri istenilen süre ve koşullarda gerçekleştirebilmek; bireyde olumlu duygulanımı da beraberinde getirir. Zaman yönetimi konusunda problem yaşayan kişi kendisini stres altında hisseder. Zaman yönetimi yapamayan bireyin; bir zaman sonra iş yaşamındaki başarısında da düşüş oluşur. İş yükü birikir. Bunun neticesinde de bireyde baskı; stres ve motivasyon düşüşü gerçekleşir. Bu da bireyde huzursuzluk ve uyku bozuklukları; baş ağrısı; karın ağrısı; mide bulantısı; gerginlik; yorgunluk; konsantrasyon azalması gibi bedensel reaksiyonları oluşturabilir. Zaman yönetimini sağlayamayan kişinin çalışma ekibinin kendisine duyduğu güven ve iş bitiriciliğine olan inançta düşüş oluşacağı için; tüm bunların akabinde bireyin kariyer gelişimi olumsuz yönde etkilenir.
Etkili zaman kullanımının başarıya katkısı yadsınamaz. Birey; oluşturulan hedefleri kendisine biçtiği ya da biçilen sürede tam ve eksiksiz olarak yerine getirdiği zaman; kendisini bir sonraki çalışmaya daha hazır hisseder. Birey bir sonraki çalışmaya “daha gelişmiş; daha pekişmiş; daha özgüvenli yeni bir ben” olarak adım atar. Zamanı kendisini engellemeden; erteleme yapmadan en verimli şekilde kullanabilen bireyde; sorumluluk duygusu; özgüven ve mutluluk artışı oluşur.
Bireysel olarak kendini yönetebilen insanlar; zamanını da rahatça yönetebilen; vaktini en verimli şekilde kullanabilen insanlardır. Zaman yönetimi; planlama; motivasyon; sorumluluk duygusunu zincirleme bir etki gibi de düşünebiliriz. Şöyle düşünün: Ulaşmak istediğiniz bir hedef var. Onu gerçekleşebilmesi için yerine getirmeniz gerek birtakım koşullar var. Bu hedefe ulaşabilmeniz için yerine getirmeniz gereken koşulları; planladığınız süre içerisinde gerçekleştirmeniz gerekiyor. Hedefe yönelik motivasyonunuzun da yüksek olduğunu düşünelim. Motivasyon ne kadar yüksekse o uğurda yapmanız gereken görevlere ilişkin sorumluluk duygunuz o kadar yüksek olacaktır. Bu da sizin zamanı o hedefe yönelik çalışmalarla meşgul etmenizi sağlayacaktır. Belirlediğiniz süre içerinde eylemleri gerçekleştirip; hedeflere ulaşmanız sizin bir sonraki adımı atabilmenizi kolaylaştıracaktır. Kendinizi hedeflediğiniz başarının izinde emin adımlarla ve planladığınız şekilde gittiğinizi fark ettiğinizde kendinize yönelik özgüveninizde artış meydana gelecektir. Bu durum coşkuyu da beraberinde getirecektir. Bu da motivasyonun artışı ve olumlu duygu durumunun oluşumu demektir. Çevrenizde de sizinle çalışan ya da sizin iş bitiriciliğinizi fark eden insanların size olan güvenleri pekişecek; sizin başarınızı fark edip; sizinle iş yapma istekleri oluşabilecek ya da zaten sizinle çalışıyorlarsa; birlikte çalışmaya yönelik istek ve motivasyonları artacaktır. Aynı zamanda size hak ettiğiniz konum; değer ya da beklentiler ne yönde ise sizin için o koşulları oluşturabileceklerdir. Baktığınızda hepsi bir döngü; hepsi birbirini olumlu veya olumsuz yönde etkileyebilen sistemlerdir. Bir alışveriş gibi…
Zamanı verimli bir biçimde kullanamamaktan; planlama yapıp bu plana uyamamaktan; zamanı yönetememekten şikayetçi iseniz eğer; öncelikle yazımın başlarında bahsettiğim motivasyon; sorumluluk ve ödüllendirme durumlarınızı bir gözden geçirmenizi tavsiye ediyorum. Eğer bunlarda eksiklik görüyorsanız; öncelik adımınız kendinize “Bunları artırmaya yönelik ne yapabilirim?” diye sormak olmalı. Sonrasında kendi iç sesinize kulak vermeye başlamanız gerekiyor. Size ihtiyacınız olan cevabı en doğru şekilde verecek olan kişi yine siz olacaksınız. Çünkü ihtiyaçlar; beklentiler herkes için bireyseldir. Her bireyin içsel motivasyonu; hedefleri hayattan beklentileri farklıdır. Sizin yaşantınızla; sizin koşullarınızla diğerinin yaşantısı koşulu farklıdır. Yapılması gereken yapabilmek için önce durup bir düşünmek; ben neden erteliyorum? Neden zamanı yönetemiyorum? Neden planladığım hedefleri gerçekleştiremiyorum? diye düşünmek. Bu süreçte akıp giden zamanı fark edebilmek… Erteleyerek burada zamanınızı vaktinizi boşa geçirdiğinizi; hepsinin ötesinde ertelediğinizde aslında ömrünüzü tükettiğinizi; yarın; sonraki gün; diğer hafta diye diye hem geleceğinizden hem de bugününüzden götürdüğünüzün farkına varmaya başlamalısınız. Bunu çözebilmek yine sizin elinizde olan bir durumdur. Önce zaman yönetimi kavramını çözmeye yeni bir ben olmaya hazır olmak; buna gerçekten gönüllü olmakla işe başlayabilirsiniz. Kendi sürecinizi yönetmekte güçlük çekiyorsanız; bireysel psikoterapi ile sizi erteleme davranışına iten zaman yönetimini sağlamanızı ve zamanınızı etkili bir biçimde kullanmanızı engelleyen psikolojik nedenlerin neler olduğunu bulmaya ve bunları çözmeye yönelik profesyonel hizmet almanızı tavsiye ederim.