Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Oyun Terapisi Nedir ve Oyun Terapisinde Süreç Nasıl İşler?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Oyun terapisi çocukların uyumlu ve mutlu olarak yaşamalarını hedefleyen gelişimsel bir terapi şeklidir. Çocukların oyunu ve oyuncakları kullanarak kendilerini ifade etme gereksinimlerine odaklanan özel bir süreçtir. Oyun; çocuklara deneyimlerini ve duygularını ifade etme fırsatı sunduğundan iyileştirici bir özelliği vardır. Çocuklar; oyunlarında davranışlarını etkileyen kızgınlık; üzüntü; korku; ya da hayal kırıklığı gibi duyguları terapistin sağladığı güvenli bir ortamda yeniden canlandırabilirler. Bu süreçte; çocuklara duygusal sorunlarını ifade edebilmeleri için değişik çeşitte birçok oyuncak sunulur. Çocukların kendilerini sanat; drama ve fantezi içeren oyunlar yoluyla ifade edebilmeleri için fırsat yaratılır.
Oyun terapisi; çocukların bilişsel ve sosyal becerilerini; duygu ve düşüncelerini oyun ile ortaya koymalarını amaçlar. Oyun terapisti ise çocuğun ortaya koyduğu oyun dünyasına onunla birlikte girerek; çocuğun oyun dilini konuşur.
Oyun terapi odasında çocuğa hayatının diğer alanlarında karşılaştığından daha fazla özgürlük sağlanır. Terapi seansı boyunca çocuğun her düşünce her duygusu ve nerdeyse her davranışı kabul görür. Çocuk kabul gördüğünü; kendini açabilecek ve sorunları ve korkuları üzerinde çalışabilecek kadar güvenli bir ortamda olduğunu hissetsin diye terapi odasında özgürlük gereklidir. Oyun terapisi ortamında sınır konulan davranışlar; çocuğa; terapiste ya da oyun terapi malzemelerine zarar verebilecek davranışlardır. Çocuk bulunduğu ortamda kendini güvende hissedebilsin diye sınırlar gereklidir. Sınır koyma ve uygun seçenekler sağlama çocuğun kendini kontrolü öğrenmesine ve kendine saygısının artmasına yardımcı olur.
Çocuklarla kullanılan çeşitli oyun terapisi ekolleri vardır; benimde kullandığım yöntem olan Çocuk Merkezli Oyun Terapisi; çocuğun gelişim özelliklerine göre 2-3 yaş ile 12 yaş arasındaki çocuklara uygulanan bir modeldir. Yapılan araştırmalar bu terapi yönteminin en etkili terapi yöntemi olduğunu kanıtlamıştır. Çünkü bu terapide çocuk yönlendirilmez; çocuk hazır hissettikçe travmalarını çalışır; kendinin bile farkında olmadığı ihtiyaçlarını keşfeder; nasıl ifade edeceğini bilmediği birçok zorluğun ve zorlayıcı duygunun üstesinden gelir. Kendini koşulsuz kabul eder; kendi olur. Çocuk farkında olmadığı zorlayıcı duygu ve deneyimlerin üstesinden gelir ve oto kontrolü tekrar kazanır ve kendini ve duygularını düzenlemeyi öğrenir.
Oyun terapisine devam edilme süresi; çocuğun geçmişte ve bugün yaşadığı durumlara ve travmalara yönelik olarak farklılık gösteriyor. En önemli faktörler; çocuğun gelişimsel olarak hangi dönemde olduğu ve herhangi bir travma söz konusuysa bunu kaç yaşında yaşadığı. Yaşanılan olaydan sonra terapiye ne kadar erken başlanırsa o kadar çabuk sonuç alınıyor ve terapi süresi bir o kadar kısa oluyor. Genel olarak oyun terapileri haftada bir sıklıkla 45 dakika süreyle yapılıyor. Seansların ne kadar süreceği çocuğun gelişimine bağlı olmakla beraber; en kısa süren oyun terapisi 12 seanstır.
Birçok anne baba çocuklarında bir semptom gözlemedikçe oyun terapisi alınması gerekmediğini düşünmektedir. Oysa oyun terapisi sadece bir tedavi yöntemi değil; çocuğun gelişimini ve ruhsal iyiliğine destek olan etkili bir terapi yöntemidir. Her çocuk kendi içinde çözemediği duygusal yükleri taşır ve anlam veremediği; kendi olmasına izin verilmediği deneyimler yaşar. Çocuğun psikolojik olarak dengede olması; kendini tanıması; kendi olması; kendi problemlerini çözmeyi öğrenmesi; öz güvenin artması; empati becerilerinin gelişmesi için oyun terapisi alması gerekir. En önemlisi ise akademik başarının çocukların hayatlarının merkezinde tutulduğu; tüm güne yakın okulda olan ve oyundan uzak büyüyen çocukların okul başarısını arttırmalarının yolu da oyun terapisidir. Çünkü beyinde öğrenmenin gerçekleşmesi için çocuğun duygusal olarak dengede olması ve psikolojik olarak sağlıklı olması gerekir. Eğer çocuk duygusal olarak bir kaos içinde ise çocuğa ne kadar baskı uygulanırsa uygulansın çocuk potansiyel öğrenme kapasitesini gerçekleştirmez ve öğrenmeye kapalı olur. Oyun terapisi; hem tedavi yöntemi; hem de çocuğunuzun tüm gelişimi destekleyen bir terapi yöntemidir.
Aileler oyun terapisine katılabilir mi?

Oyun terapisinde anne ve babanın katkısı en önemli unsurlardan biri. Oyun terapisti ve aile arasındaki görüşmeler devam eder ve terapist uygun görürse kimi zaman anne ve babayı hatta çocuğun hayatında etkin bir role sahip olan anneanne; babaanne; dede; teyze ve hala gibi akrabaları da sürece davet edebilir. Terapist gerekli görürse anne ve baba da oyuna dahil edilebilir.

Ayrıca oyun terapisti; ebeveynlere terapi zamanları dışında çocuklarına uygulayabilecekleri tavsiyelerde bulunur.


Çocuk Ne Sıklıkla ve Ne Süreyle Oyun Terapisine Gelmelidir?

Her çocuk terapi sürecinde farklı bir hızla ilerler bu yüzden terapinin süresi çocuğun kişiliğine; travmanın derecisine; ev ve hayat koşullarına göre değişir. Çocuklar yapı ve tutarlılık olduğunda daha iyi geliştikleri için seansların tutarlı ilerlemesi çocuğunuz için en büyük faydayı sağlayacaktır. Bu sebeple çocuğunuzu ayarlanan seansa düzenli olarak getirmeniz önemlidir.

Deneyimsel oyun terapisi nedir ve ne işe yarar?

Deneyimsel oyun terapisi genellikle 2-11 yaş aralığındaki çocukların yararlanabildiği bir terapi yöntemi. Alt sınır olarak kabul edilen 2 yaş; gelişimsel olarak çocukların sembolik oyun oynamaya başlayabildikleri bir dönem. Sembolik oyunlar; çocuklarda “-mış gibi yapmak” eylemi üzerine kurulu genel oyunlara verilen bir ad. Bu tarz oyunlarda çocuklar; düşünce ya da davranışlarını; başka objeler veya insanlar üzerinden yansıtırlar. Çocuklar kendilerini sözlü olarak ifade etme evresine geçmeden sembolik oyunlar oynamaya başladığında; deneyimsel oyun terapisi uygulanabilir.

Alanında uzman olan bir terapist; çocuğa güvenli bir ortam hazırlayarak onu oyun oynaması için cesaretlendirir. Oyunun içerik ve senaryosu; hangi oyuncakla oynanacağı gibi durumlar tamamen çocuğun isteğine bırakılır. Çocuk bu şekilde; duygusal sorununa en uygun oyuncakları kendisi seçmiş olur.

Terapist çocuğun oyununa katılarak; ona hiçbir sınırlamada bulunmadan eşlik eder ve sürecin gözlemleyicisi olur. Böylece çocuk; kendisi için zor olan şeyleri; sorunlarını ve deneyimlerini yeniden yaşayarak terapistin yardımıyla bu sorunlarla baş etme becerilerini geliştirme imkanı bulur. Çocuk günden güne oyun içinde güçlenip cesaretlenerek duygusal sorunlarına karşı rahatlama yaşar ve iyileşme süreci bu şekilde devam eder.

Filial oyun terapisi nedir ve ne işe yarar?

Oyun terapisi çeşitlerinden biri olan Filial; Latin kökenli bir kelime olup “evlat” anlamına geliyor. Filial oyun terapisine; anne; baba ve çocuk arasındaki ilişkiyle ilgili olan; oyun ve aile terapisinin birleştiği bir psiko-eğitim şekli diyebiliriz.

Hiç kimse anne ve baba olabilme yetenekleriyle doğmadığı için bu alandaki bilgi ve beceriler zamanla ihtiyaç haline geliyor. Filial terapi tam olarak bunu sağlıyor ve ailelerin çocukla olan iletişimini güçlendiyor.

Bu sebeplerle hem normal gelişim gösteren hem de duygusal ve davranışsal gelişimlerinde güçlük yaşayan çocuklar için kullanılan bir terapi yöntemi. Son yıllarda oldukça yaygınlaşan bu oyun terapisi; 3-10 yaş arasındaki çocukların sorunlarını azaltmakta ve aile içi ilişkiyi güçlendirmekte oldukça etkili.


Oyun Terapisi ile çocuğunuz hangi problemlerini çözebilir?

* Travmalar ve İstismar (fiziksel; duygusal; cinsel)
* Bağlanma sorunları / Zorlu Doğum
* Ayrılık Anksiyetesi
* Uyku; yeme ve tuvalet problemleri
* Enürosiz (alt ıslatma) /Enkopresiz (kaka tutma- yapma zorlukları)
* Kaygılar ve Korkular / Fobiler ve Tikler
* Seçici dilsizlik / sessizlik; konuşma bozuklukları
* Ailevi yaşantıdaki değişiklikler (yakınını kaybetme; ölüm; yas; taşınma vb.)
* Boşanma sonrası adaptasyon sorunları
* Kardeş kıskançlığı / Davranışsal gerileme
* Evlatlık alınma / edinilme durumu
* Okula başlama ve uyum sorunları / Davranışsal problemler
* Saldırganlık / Öfke veya Zorbalık; saldırıya uğra(t)mak
* Düşük öz-benlik saygısı / Sosyal içe kapanıklık
* Dikkat eksikliği ve hiperaktivite (aşırı hareketlilik)/ Dürtüsellik
* Tıbbi nedeni olmayan bulantılar/baş ağrıları;
* İletişim problemleri / Sınır koyma sorunu;
* Gecikmiş gelişim / Fiziksel yetersizlikler
.