Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Pandemiyle Nasıl Baş Edebiliriz?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Çin’in Wuhan şehrinde Covid-19’un patlak vermesiyle birlikte bir salgının geleceğini hepimiz tahmin ediyorduk. Ama bu kadar çabuk olacağını düşün(e)memiştik ve biraz da hazırlıksız yakalandık. Daha önceki salgınlardan bildiğimiz üzere bu salgının da bizim üzerimizde bazı ciddi ve kalıcı etkiler bırakacağını biliyorduk. Sel; kasırga ve deprem gibi felaketlerin çalışmalarına dayanarak; travmatik olaylardan etkilenen insanların yaklaşık %10’u anksiyete bozuklukları ve travma sonrası stres bozukluğu (TSSB) gibi ciddi psikolojik problemler geliştirdikleri gözlemlenmiştir. Bu verilerle birlikte insanların bu pandemi sırasında veya sonrasında psikolojik bozukluklar geliştireceğini düşünülmekte. Korona virüs ile enfekte olmayanların bile psikolojik semptomlar geliştirmesi beklenilen bir sonuçtur.

Şu anda; tahminen 2;6 milyar insan yani dünyanın üçte biri; kendini kapatmış karantina altında yaşıyor. Psikolojik açıdan baktığımızda bu şimdiye kadar yapılmış en büyük psikolojik deney diyebiliriz. Karantinaya alınan insanların düşük ruh hali; uykusuzluk; stres; anksiyete; öfke; duygusal tükenme; depresyon ve travma sonrası stres dahil olmak üzere çok çeşitli psikolojik stres ve belirtileri geliştirilmesi muhtemel semptomlar.

Bu dönemde korku; stres ve üzüntü gibi duyguları hissetmek çok normal. Korkunun amacı bizi güvende tutmaktır. Tehdit ister duygusal ister fiziksel olsun; bu tepki ilkel beynimiz ile bilişsel beynimizin arasındaki karmaşık etkileşime bağlıdır. Bir ‘tehdit’ ile karşı karşıya kaldığımızda beyinde ‘savaş ya da kaç’ tepkisini verir. Bu; vücudun korkuya biyolojik tepkisidir. Örneğin tehlikeli bir hayvan saldırısı gibi bir tehditten kaçabilmek ya da yenebilmek için adrenalin çalışmaya başlar. Daha hızlı koşmamızı ve daha sıkı savaşmamızı sağlamak için bir dizi yoğun fiziksel belirti (çarpıntı; terleme; baş dönmesi ve nefes almada zorluk) üretir. Bu sistemde aksaklıklar olabilir ve bazen o kadar ciddi veya yakın olmayan tehditlere orantısız tepki verir. Mesela kalp krizi; inme ve hatta Covid-19 gibi sağlık koşulları hakkında ciddi derecede endişe duyabilir. Korona virüsün gelecekte bize neleri getireceğini bilmiyoruz. Bu kaygıyla yaşamak yerine hayatımıza kaldığımız yerden devam etmemiz gerekiyor.

Günlerimizi daha iyi ve kaliteli geçirmek için karantina günlerinde evde neler yapabiliriz? Aslında evde kalmak yeni alışmamız gereken bir sistem ve kısıtlı bir alanda yaşamakla ilgili bir şey.



Sosyal izolasyon bize yalnızlığı daha çok hissettiriyor. Arkadaşlarımızla; ailelerimizle ve büyüklerimizle yüz yüze temaslarımız olmuyor. Bunun yerine teknolojiden faydalanarak görüntülü konuşmalarımızı daha sık yapıyoruz. Elbette bu yüz yüze temas edebildiğimiz birebir görüşmelerimiz gibi olmuyor ancak böyle günlerde sevdiklerimizi ekran arkasında görebilmek bir nebze olsun iyi hissettiriyor.



Bu dönemde en çok rahatlatan şey rutin oluşturmak. Evde neler yapılabilir; hem çocuk hem de yetişkinler için günü planlamak iyi hissettirir. Herkesin tek elden hazırlanmış bir programa uyması mümkün değil. Bu yüzden buna göre bir düzenleme yapılabilir. Örneğin; sabah kalk; kahvaltı; egzersizler; balkona çık hava al; temizlik yap; yemek yap; çalışmalar yap gibi günlük hareketlerden oluşabilir ve planlanabilir.



Sürekli birlikte zaman geçirmeye alışık değiliz. Yapılacaklar gün geçtikçe tükenebilir bu da daha fazla stres gerginlik yaratabilir. Anne babalar sürekli çocukları oyalamak zorunda hissedebilir. Bunun için bir etkinlik listesi hazırlayıp günlere ve gün içinde zamanlara bölebilirler. Bu planlama hem çocukları hem de ebeveynleri rahatlamaya yardımcı olacaktır.



Oyunun bizi koruyan ve güçlendiren duygular arasında olduğunu biliyoruz. Önemini biz psikologlar olarak büyük küçük her danışanımızla çalışmalarımızdan biliyoruz. Çocuklar için de en önemli iyileştirici rahatlatan yöntemlerden biri olduğunu deneyimliyoruz. Bu süreçte her türlü oyundan faydalanılabilir. Örneğin; isim şehir hayvan; kulaktan kulağa; adam asmaca ve kelime oyunları gibi.



Bir diğer önemli konu ise haberler. Televizyonda sosyal medyada okuduğumuz; duyduğumuz haberlerin bizi çok etkilediği açık. Hatta yeni bir davranış geliştirdik; sürekli Korona virüsle ilgili haber almak istiyoruz. Ancak doğru olduğu kadar yanlış ve asılsız bilgilerde çok fazla dolaşıyor. Bunu engellemek için sadece haber aldığımız kaynaklara her an bakmak yerine belli aralıklarla bakmayı planlamak.

Tüm dünya gibi çok ciddi ama belirsiz bir sağlık tehdidi ile yaşamayı çalışıyoruz. Dikkat etmek ve tedbirler almaktan başka çaremiz yok. Normal günlük aktivitelere devam etmek ve gereksiz stresi azaltmak psikolojik olarak hayatta kalmanın anahtarıdır. Mümkünse sakin olun ve yolunuza devam edin.
Sağlıcakla kalın…