Öncelikle yaşadığımız süreç sebebiyle tüm ebeveynlerimize geçmiş olsun diliyorum. Dünyada ve ülkemizde yaşanan virüs salgınının sebep olduğu psikolojik süreçten ve yaşadığımız bu dönemi ebeveynler olarak en hasarsız şekilde nasıl atlatabileceğinize dair naçizane önerilerimden söz edeceğim.
Alışkın olduğumuz rutinin; her gün tekrarlayan ve içinde yaşadığımız düzenin bir anda bozulması; hayatlarımızın ne zaman normale döneceğini tam olarak bilemiyor olmamız; öte yandan salgın hastalığa yakalanma endişemiz bu süreci zorlu hale getiren en önemli detaylardan. Peki bu hissedilen nedir? Kaygının ne kadarı normaldir? Bunu ayırt etmek yaşadığımız süreci daha sağlıklı bir şekilde atlatabilmek adına önemli olabilir.
Kriz anlarında duyduğumuz korku bizler için çok sağlıklı ve çok doğaldır; bizi koruyan bir mekanizmadır. Güncel örneğimiz üzerinden gidecek olursak eğer; normal düzeydeki bir COVID-19 korkusu; bizleri tedbir almaya yönlendirir. Bu durum sağlıklıdır ve olması gerekendir. Fakat zihnimizdeki gerçekçi olmayan ve soyut düşünceler bizi kaygılı olmaya yönlendirebilir. Tam olarak durmamız ve dikkat etmemiz gereken yer burasıdır aslında. Endişe; uykusuzluk; aşırı gerginlik;boğulma hissi; el ve ayaklarda soğukluk; kalp çarpıntısı; uyuşma; titreme gibi fiziksel semptomlar yaşanılan kaygının habercisi olabilir. Bu noktada önemle değinmek istediğim noktalardan biri ise; aşırı korunma; aşırı el yıkama; aşırı tedbirli davranma davranışları Obsesif Kompulsif Bzukluk gibi psikiyatrik bozukluklara zemin hazırlayabilir; buna dikkat etmeliyiz.
*Eğer baş edemediğiniz psikolojik bir sıkıntının içerisindeyseniz psikolojik destek almaktan çekinmeyiniz.
PEKİ BU SÜRECİ NASIL DAHA SAĞLIKLI BİR PSİKOLOJİYLE ATLATABİLİRİZ?
• Öğrencilerimiz olan lise çağındaki çocuklarınızla; özellikle bu sene YKS’ye girecek olanlar için evde sakin; stressiz; gündemin daha az konuşulduğu bir ev ortamı oluşturmaya çalışabilirsiniz. Gündemi takip etmek bu süreçte çok doğal elbette ama buna bir zaman sınırlaması getirmek oldukça önemli. Geri kalan zamanlarda evde farklı gündemlere yer vermeye çalışmak hem sizin hem de çocuğunuz açısından çok daha sağlıklı olacaktır.
• Yaşanan bu süreçte evde birarada olma süreniz arttığı için; istemsiz bir şekilde odak noktanız daha çok çocuklarınız olabilir. Bunu dengede tutmaya çalışmak; çocuğunuzu özellikle sınavlar konusunda eskisinden daha fazla kontrol etmemek; onlara “sana güveniyorum” mesajı verip geri çekilebilmek; baskıcı bir tutum yerine; onlar ders çalışırken örneğin bir fincan kahve ikram etmek vereceğimiz en kıymetli destek olacaktır.
Bu süreçte eğer güzel bir denge kurabilirseniz; öğrencilerimiz “krizi fırsata çevirmek” konusunda daha başarılı olabilir ve daha da iyi performans sergileyebilirler.
• Gözlemlediğim kadarıyla bu süreçte sosyal medyada oldukça fazla bilgi kirliliği ve felaket senaryoları içeren mesajlar mevcut. Yalnızca güvenilir kaynaklardan gündemi takip etmek çok daha sağlıklı olacaktır.
• Nefes egzersizi uygulamak çok rahatlatıcı olabilir. Bu konu ile ilgili internette oldukça etkili içerikler mevcut. Aralarından birisini seçerek başlayabilir; çocuklarınızla birlikte deneyebilirsiniz.