Oyun; çocukların duygusal; bilişsel ve sosyal gelişiminin deneyimlendiği ilk yerdir. Çocukların yaşantılarını en saf haliyle yansıttığı; canlandırabildiği ve kendi hayal dünyasıyla kontrol ettiği ve yönetebildiği tek yerdir. Burada bütün güç çocuğun KONTROLÜNDEDİR. Oyun; çocuğun doğasıdır ve çocuğun dünyasına girmenin tek yoludur.
Else P. (2009) ye göre oyun oyuncular tarafından seçilip özgürce yönlendirilen ve ödülünü kendi içinde barındıran bir süreçtir.
Oyun terapisi; 2-12 yaş aralığında kendini ifade etme ya da yaşantısını anlamlandırmada güçlük çeken çocukların; duygularını; davranışlarını çözümlemek; çocuğu bunlarla yüzleştirerek sorunlarıyla baş etmeyi öğrenmesini sağlamak için kullanılan bir terapi yöntemidir.
Oyun terapisinde çocuk yaşantısından bazı kesitleri oyuna taşıyarak yansıtma yapar. Çocuklar kelimeler yerine oyun ve oyuncakları kullanarak kendini ifade eder. Terapi sürecinde bu yaşantıları ilgili çözümlemeleri yapması desteklenerek onları yönetmeyi ve baş etmeyi öğrenmesi sağlanır.
Oyun terapisi bir SÜREÇTİR. Özel olarak hazırlanmış TERAPİ ODASINDA olmalıdır. İlk olarak terapist; çocukla GÜVEN ilişkisi kurmalıdır. Terapide oyun çocuk tarafından yapılandırılır; terapist gözlemleri neticesinde SÖYLEMLERİ ile süreci yönetir. Bu süreçte çocuk farkında olmadan yaşantılarını yeniden deneyimlerken; kendisini RAHATSIZ EDEN yaşantılarıyla BAŞ ETMEYİ öğrenir.
OYUN TERAPİSİ SÜRECİNİN AŞAMALARI
1. Terapist; çocuğu olduğu gibi kabul eder
2. Terapist; çocukla sıcak; samimi bir güven ilişkisi geliştirir
3. Terapist; çocuğun duygularını ifade edebilmesi için uygun ortamı hazırlar
4. Terapist; çocuğu anlamaya hazırdır; çocuğa içgörü kazandıracak geribildirimler verir
5. Terapist; problemi çözmez; çocuğun problemi çözmesine fırsat verir
6. Terapist çocuğun davranışlarını ve konuşmasına-ı hiçbir şekilde yönlendirmeye çalışmaz. Çocuk yol gösterir; terapist takip eder.
7. Terapist; bunun bir süreç olduğunu bilir; işi aceleye getirmez
8. Terapist; çocuğun ilişkideki sorumluluğunun farkına varması için gerekli sınırlamaları yapar. Terapi odasına uygun olmayan davranışları; doğru şekilde sınırlandırılarak yönetir.
Çocuklarımızda; doğru oyun seçimi ve oyuncak seçimlerinin yorumlanması ve algılanma bu süreçte çok önemlidir. çocuğun seçtiği her oyun ve oyuncak oyun terapisi sürecinde derin bir anlam içerebilir. ancak demek değildir ki her oyun ya da oyuncak bir travmanın işareti ve çözümüdür. Bundan dolayı oyun terapisi süreçleri aileyi; çocuğu; ev yaşantısını; oyuncaklarla bağlarını; oyuncakları anlamlandırmasını anlamayı gerektirir. oyun terapisine süre koymak hatalı bir davranıştır. çocuğun sizi ne zaman oyuna alacağı ve duygularını oyuna yansıtacağı bir belirsizliktir.
Oyun terapisi sürecinin çocuğa kazandıracağı yetenek ve beceriler yaşamında kalıcı bir özgüven kendini ifade yeteneği kazandırabilir. Oyun; hayal gücünü; bilişsel; duygusal; fiziksel gücünü ve becerilerini geliştirirken; yaratıcılıklarını ortaya çıkarmalarını da sağlar.
Oyun bağ kurmayı sağlar. Oyun oynayan bireyler birbirleriyle doğal ortamlarında ilişki kurarken; akran çocuklar; kardeşler ya da ebeveynlerle oynanan oyun onlarla çok daha güçlü bağlar kurulmasını sağlar. böylece sağlıklı ve güvenli bağlanma süreçleri ortaya çıkar.
Günümüzde çocukların teknolojiyi yoğun kullanımı;kendi aralarındaki oyun bağlarını azaltmış; çocukları bireyselleştirmiş; yalnızlaştırmış ve güvensiz hale getirmiştir. Sosyal bağları azalan çocuk; sosyal kurallara da uymakta güçlük çekmekte; bu süreç davranış problemleri olarak bize yansımaktadır. günümüzün akran zorbalığı diye nitelendirilen süreçleride bu a sosyalliğin sonuçlarından biridir.