Depresyon; en yaygın görülen ruh sağlığı sorunlarından birisidir. Bireyin duygularını; düşüncelerini ve fiziksel enerjisini etkileyerek yaşamının genelinde olumsuzluk yaratır. Depresyonun yıkıcı bir etkisi kişinin aile yaşamında; sosyal ilişkilerinde ve iş hayatında kendisini gösterebilir. Depresif birey; hayattan keyif alma duygusundan mahrum kalabilir. Dünyadan kopuk ve sosyal çevresine yabancı hissedebilir. Genellikle yaşamdaki her şeyi olumsuz bir filtreden geçirerek görme eğilimindedir.
Depresyonun belirtileri nelerdir?
Olumsuz bir yaşam deneyimi karşısında üzüntü hissetmek oldukça doğaldır. Ancak depresyon yalnızca kötü hissetmekten daha fazlasıdır. Depresyon yaşayan insanlarda üzüntü; karamsarlık; umutsuzluk vb. duygular en az iki hafta boyunca sürer. Bununla birlikte bazı fiziksel yakınmalar deneyimleyebilirler. İşte depresyonun en yaygın belirtileri;
Duygusal Belirtiler: Üzüntü ve çökkünlük hali; huzursuz hissetme; neşe kaybı; değersizlik duygusu; kendine yönelik artan suçlama; motivasyon düşüklüğü
Sosyal Belirtiler: Sosyal geri çekilme; arkadaşsızlık; ilişkilerde bozulmalar; günlük aktivitelere ilgi kaybı
Fiziksel Belirtiler: Enerji kaybı; uyku problemleri; bedensel şikayetler; kronik yorgunluk
Bu semptomlarla ilgili bireysel deneyimler hafif ila şiddetli arasında değişebilir. Aynı zamanda bir kişi hayatının farklı zamanlarında değişen derecelerde depresif ataklar yaşayabilir. Bazı zamanlarda kişiler depresyon yaşadıklarını fark etmekte zorlanabilirler. Çünkü düzenli olarak yaşadıkları olumsuz duygu durumu kişiliklerinin veya mizaçlarının bir parçası olarak görebilirler. Ya da depresyon nedeniyle yaşadıkları uykusuzluk; kronik ağrı gibi semptomların fiziksel bir hastalıkla ilişkili olduğunu düşünebilirler.
Depresyonun nedenleri ve risk faktörleri nelerdir?
Depresyon çeşitli faktörlerden kaynaklanabilir. Yani multifaktöriyel olduğu söylenilebilir. Araştırmalar; bazı insanların genetik olarak depresyon geliştirmeye daha fazla eğilimli olduklarını göstermektedir. Bunun yanı sıra; yas; kayıp; ilişki sorunları gibi stresli olaylar; depresif belirtileri tetikleyebilir. Sizi depresyon geliştirmeye daha duyarlı hale getirebilecek risk faktörleri genel olarak şunlardır:
Sosyal izolasyon: Yalnızlık ve depresyon arasında güçlü bir ilişki vardır. Sosyal destek eksikliği depresyon riskinizi arttırır. Bununla birlikte yaşadığınız depresif duygu durum başka kişilerle birlikte zaman geçirme isteğinize de ket vurabilir. Konuşmak için yakın arkadaşlarınızın veya aileniz yanınızda olmaması sorunlar karşısında daha güçsüz hissetmenize ve başa çıkma konusunda gittikçe zorlanmanıza neden olabilir.
Evlilik ve ilişki sorunları: Güçlü ve destekleyici ilişkilerin ruh sağlığı açısından koruyucu bir etkisi vardır. Kişinin yaşamında bu tür sağlıklı ilişkilerin olmaması ise tam tersi bir etki yaratabilir ve depresyon riskini arttırabilir.
0
Yakın zamanlı stresli yaşam deneyimleri: Yas; boşanma; işsizlik veya finansal sorunlar gibi büyük yaşam değişiklikleri genellikle duygusal bir yıkıma neden olabilir ve sonuç olarak depresyon gelişme riskinizi artırabilir.
Kronik hastalık veya ağrı: Yönetilmeyen ağrı veya kişiye gibi ciddi bir hastalık teşhisi konulması; umutsuzluk duygularını tetikleyebilir ve depresyona neden olabilir.
Genetik yatkınlık: Bazı insanlar; depresyona genetik olarak yatkın olabilirler. Ancak; sadece yakın bir akrabanızın depresyon yaşıyor olması; sizin de yaşayacağınız anlamına gelmez. Yaşam tarzı seçimleriniz; ilişkileriniz ve başa çıkma becerileriniz en az genetik etki kadar önemlidir.
Kişilik özellikleri: Kişilik özellikleriniz ister ebeveynlerinizden ister yaşam deneyimlerinden miras alınsın; depresyon riskinizi etkileyebilir. Örneğin; aşırı endişe etme; yaşama olumsuz bakma; yüksek derecede alınma veya düşük benlik saygısı kişiyi depresyona oldukça yatkın bir duruma getirebilir.
Erken dönem çocukluk travması: Çocukluk travması; istismar veya zorbalık gibi erken dönem yaşam stresleri; sizi depresyona daha duyarlı kılabilir.
Madde kötüye kullanımı: Madde bağımlılığı kişinin yaşam koşulları ve duygu durumu üzerinde olumsuz bir etki bırakarak depresyona neden olabilir. Birçok kişi zararlı maddeleri stres veya zor duygularla başa çıkma aracı olarak kullanır. Ancak bu bir kısır döngü etkisi yaratabilir ve kişiyi olduğundan daha da depresif bir ruh haline itebilir.
Depresyonunuzun altında yatan nedeni anlamak; sorunun üstesinden gelmenize yardımcı olabilir.
Depresyonun üstesinden gelmek için neler yapılabilir?
Depresyonda olduğunuzda; sanki bu durumdan çıkış yokmuş veya sizin dışınızdaki çevresel koşullar değişmedikçe hayatınızda hiçbir şey değişmeyecekmiş gibi gelebilir. Ancak ruh halinizi iyileştirmek ve stabilize etmek için yapabileceğiniz birçok şey var. Birkaç küçük hedefle başlamak ve oradan yavaş yavaş ilerlemeye çalışmak daha iyi hissetmeniz için size yardımcı olabilir. Depresyonun üstesinden gelmek zaman alabilir. Ancak kendiniz için olumlu seçimler yaparak başlamayı deneyebilirsiniz.
Yalnızlıktan ve izolasyondan kurtulmak: Sosyal izolasyon depresyonu besleyen en önemli faktörlerdendir. Öyleyse; arkadaş edinmek; sevdiklerinizle zaman geçirmek bunun tam tersi bir etki yaratabilir. Sadece iyi bir dinleyici ile yüz yüze konuşmak bile modunuzu yükseltip size daha iyi hissettirebilir.
Yaşamınızı düzenlemek: Yeme-içme; uyku ve fiziksel aktivitelerinizde dengeli olmak ruh halinizi iyileştirmenizde etkili olabilir. Tabi ki depresif bir ruh hali içindeyken tüm bunları yapmak çok zor gelebilir. Hepsini bir anda gerçekleştiremeyebilirsiniz. Bunun için de kendinizden beklentinizi sınırlı tutmak ve küçük hedeflerle ilerlemek faydalı olacaktır.
Hayata aktif olarak dahil olmak: Gönüllü olarak bazı kuruluşlara katılmak; doğada biraz zaman geçirmek; bir evcil hayvanla ilgilenmek; hobilere vakit ayırmak gibi aktiviteler yaşamınıza çeşitlik getirir ve ilginizi dağıtmanızı sağlar.
Ne tür bir yardım gereklidir?
Depresyonunuzla başa çıkmak için izleyebileceğiniz 3 temel yol; öz-yardım; psikoterapi ve meditasyondur. Yaşadığınız durumu değerlendirerek hangisinin sizin için en iyi seçenek olduğunu belirlemeye çalışabilirsiniz.
Öz-yardım; bir ruh sağlığı uzmanı olmadan depresyonla mücadele etmek için kendi kendinize gösterdiğiniz çabayı ifade eder. Öz-yardımın faydasıyla ilgili literatürde yüzlerce makale vardır. Burada değerlendirmeniz gereken şey; kendi kendinizi desteklemek için ne kadar motive hissettiğinizdir. Eğer depresyon düşüncelerinizi; motivasyonunuzu; uykunuzu; iştahınızı ciddi şekilde etkiliyorsa öz-yardım size uygun olmayabilir. Zaten depresyonun etkisi altındayken; depresyonla mücadele etseniz dahi başaramayacağınızı düşünmeniz muhtemeldir. Öz-yardımın aslında terapi ile kombime edildiğinde daha faydalı olduğu görülmektedir.
Meditasyon; depresyon yaşayan kişiler için yararlı olan seçenekler arasındadır. Mindfulness egzersizleri dikkatinizi; geçmişteki problemlerden veya gelecekteki olası endişelerden uzaklaştırıp ana odaklanmanıza yardımcı olabilir.
Psikoterapi; yaşadığınız problemleri hafifletmek veya çözüme kavuşturmak için psikolojik teknikler kullanarak bir terapistle çalışmayı içerir. Psikoterapi birçok farklı yaklaşımı kapsar. Uygulanan psikoterapi çeşitleri de günümüzde oldukça fazladır. Bu geniş yelpazeden size sizin için en iyi yardım kaynağının hangisi olabileceğini anlamak çok zor olabilir. Bunun için çok yönlü bir araştırma yapmak faydalı olacaktır. Bilişsel davranışçı terapi; EMDR terapisi; klinik hipnoterapi ve kişiler arası ilişkiler terapisi seçenekler arasındadır.