Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Çocuklarda Şekere Dikkat

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Annelerin en büyük arzusudur; çocuklarının sağlıklı beslenmesine yatırım yapmak. Biliyorum; biraz kültürel öğretiler; biraz araştırdıklarınızın sentezi ile elinizden geleni yapıyorsunuz. Aslında atalarımızdan gelen kültürel öğretilerimizi gözden geçirmenin zamanı geldi. Çünkü atalarımıza; büyüklerimize göre kilolu çocuk sağlıklıdır; boğum boğum bacaklar; koca bir göbek sağlık göstergesidir. Tabii bir de dönemsel olarak doğal besinlere ulaşmakta büyüklerimiz kadar şanslı olmadığımız gerçeği var.
Yapılan çalışmalar zaten ‘kilolu çocuk sağlıklıdır’ tezini savunmuyor. Çocukluk döneminde fazla kiloluluk ve obezitenin; yetişkinlik dönemindeki kalp damar hastalıkları ve diyabetin ilk adımı olduğunu söylüyor.
Bu yazımda çocuk beslenmesinde şeker tüketiminin nasıl olması gerektiği ile ilgili fikirlerimi sizlerle paylaşacağım. Ben hem beslenme uzmanı hem de anne olarak şeker konusunda biraz katıyım. Çünkü şeker vücudumuza girdikten sonra neler olduğunu biliyorum ve size aktarmak istiyorum. Vücuda şeker girmesi ile beraber yükselen kan şekerini dengeleyebilmek için pankreasımız insülin sentezlemeye başlar. Fazla şeker tüketimi pankreasımızı bu konuda oldukça zorlar. Kanda insülin hormonu seviyesinin artması ile vücut zamanla daha fazla daha fazla şeker isteyecektir. Önüne geçilemeyecek bu şeker isteği çocuklarımızın vücudunu diyabetin (şeker hastalığı) temelini atabilecek kısır döngüye sokacaktır.
Bunun yanı sıra; dilimizdeki tat almaya yarayan papillaların sayısının her geçen gün azaldığını biliyoruz. Eğer çocuğunuzu tatlı tatlara alıştırdıysanız; yetişkinlik ve yaşlılıkla beraber zamanla daha az tat almaya başlayan çocuğunuz aynı lezzete ulaşmak için her geçen gün daha fazla şeker kullanmaya başlayacaktır. Aynı şey şekerin yanında tuz için de geçerlidir.
Çocuğum şeker ve karbonhidratı yeterli tüketmezse kafası çalışmaz ve okul başarısı düşer dediğinizi duyar gibiyim. Çünkü beynin enerji kaynağı şekerdir diye öğretildi bizlere. Bunun aksine yapılan çalışmalar; basit şeker tüketiminin azaltılması ile zihnin berraklaştığını ve başarının arttığını göstermektedir. Hatta sizlere bazı bilim adamlarının yoğun çalışma dönemlerinde şekeri ve karbonhidratı tamamen bıraktıklarını söyleyebilirim. Beynimizi sadece şeker beslemez; çünkü ihtiyaç halinde zaten ne yersek yiyelim; hatta yediklerimiz yeterli gelmese depolarımızı bile vücut glukoza parçalayabilmekte; yetersiz glukoz varlığında başka enerji kaynakları bulabilmektedir.
Bütün bunlara dayanarak en başta çocuklarınızın içeceklerine dikkat etmenizi isterim. Çok şekerli olan asitli içecekleri; soğuk çayları ve ev yapımı dahi olsa meyve sularını bırakmanızı tavsiye ederim. Çocuğunuz kahvaltıda çay içiyorsa; çayına dahi şeker atmaması gerektiğini anlatmanızı; şeker tadına olan bağlılığı başlatmamanızı tavsiye ederim. Tatlı; dondurma; çikolata; reçel; sürülebilir kakaolu fındık ezmesi gibi şekerli ve çok sevilen gıdaların tüketimini sınırlandırmalı; şekerin zararlarını azaltmak için egzersiz yapmalarını eğlenceli hale getirmelisiniz. İçeriğindeki vitamin; mineral ve aminoasitler ile en değerli şekerli besin olarak balı görmekteyim ve 1 yaş sonrası çocuklarınızda porsiyon miktarına dikkat ederek bal tüketimini tavsiye etmekteyim.
Bir annenin çocuğuna istediği besini temin etmemesi ve hayır demesinin kolay olmadığını biliyor ve ben de sizler gibi bu durumu yaşıyorum. Bunu çocuğun psikolojisini yormadan; onu üzmeden sevgiyle yapmalı; evde ve her an ulaşabileceği yerlerde zararlı gıdaları bulundurmamalı ve çocuğu bilinçlendirerek yapmalısınız. Aksi takdirde okul çağına gelen çocuklarda anneden ayrı kaldığında gizli tüketimler görülebilmektedir.
Hem siz annelere; hem yavrularınıza ömür boyu sağlık ve beraberlik temenni ediyor; her alanda olduğu gibi beslenme konusunda da ‘denge’ nin önemini vurgulamak istiyorum.