Evlilik ve bu evliliği sürdürmek isteyen herkes kendisi için doğru bir eş bulmayı ve onunla mutlu bir yuva kurmayı hayal eder. Peki biz karşımıza çıkan insanın doğru insan olduğunu nasıl anlayabiliriz? Ya bize gösterdiği tavırlar ve davranışlar gerçek değilse.Terapiye gelen danışanlardan en sık duyduğum cümle şu oluyor: “Evlenmeden önce böyle değildi.Evlendik sanki başka birine dönüştü” Aslına bakılırsa çoğu zaman eşler birbirleri hakkında az çok bir kanıya varıyor ancak gördükleri olumsuz davranışları ve sözleri görmemeye ve duymamaya çalışıyorlar.İlişkinin aşka dönüşmesi bu olumsuzlukların görülmesine hiçbir şekilde imkan tanımıyor. Aşk sanki bir illüzyon hali ve her şeyi toz pembe görmemize neden oluyor.İnsanlar aşkın etkisine öylesine kapılıyorlar ki ; aşk yavaş yavaş sönmeye ve stabil hale dönmeye başladığında bunları nasıl görmediğine ve karşı gelmediğine şaşırıp kalıyorlar.
En sık karşılaşılan durumlardan bir tanesi de ilişki yaşayan bireylerden birinin karşı tarafta sıkıntı olarak gördüğü durumu küçük görmesi veya evlendikten sonra düzeleceğine inanması.Mesleki tecrübeme dayanarak söyleyebilirim ki bunlar düzelmiyor.Ya da sıkıntılı olduğu söylenilen partner ben hep böyleydim şimdi bunu niye sıkıntı ediyorsun diyerek karşı tarafı suçluyor.Buda şunu gösteriyor ki evlenmeden önce bireylerin evlilikle ilgili beklentileri ve birbirleri için problem olan şeylerin açıkça konuşulması gerekiyor.Evlilikten beklentilerini açıkça ortaya koyan ve neden hoşlanıp neden hoşlanılmadığını ifade eden çiftler temelleri daha sağlam ve birbirlerine daha güvenerek bir yol alıyor.Hiçbir şey konuşmayan bir an önce evlenelim ilerleyen zamanlarda bunlar aşılır diyen çiftler mutsuz bir evliliğin temellerini atıyor.
İnsanlar yakın ilişkilerde genellikle hep iyi taraflarını ortaya koymaya çalışırlar veya ideal;toplum tarafından belirlenmiş normlara göre biri olarak kendilerini ortaya koyarlar.Bu her iki partner içinde geçerlidir.Sanki bir kusurları yokmuş;her şeyi doğru ve kurallara uygun bir şekilde yapıyormuş gibi davranmak ilişkide belli bir zaman sonra suniliği getirmektedir.Özellikle başkaları tarafından tanıştırılan ve sonuç olarak kısa sürede evlilikle sonuçlanabilecek ilişkilerde bu yoğun olarak ortaya çıkmaktadır.Başta da bahsedilen eşinin başka birine dönüşmesi durumu bu evliliklerde daha sık yaşanmaktadır.
Evlilik kararı almak ve doğru bir eş seçmek gerçekten zor bir durumdur ancak karşı taraftaki belli başlı özellikler bu kararınızın doğru olup olmadığını sorgulamanıza imkan tanıyabilir. Bunlardan bazıları şunlardır:
Sizi dinliyor mu?
Sizin önem verdiğiniz şeyler hakkında ne düşünüyor?
Size duygularını ve düşüncelerini açıkça söyleyebiliyor mu?
Evlilikten beklentisi ne?
Bir kriz anında nasıl davranıyor?
Sorumluluk alabiliyor mu?
Bu soruları kendimize de sormak en iyi sonucu verecektir. Karşı tarafı dinleyemiyorsanız;onun önem verdiği şeyler sizin için çok sırandansa;siz ona karşı duygularınızı ve düşünceleriniz rahatlıkla ifade edemiyorsanız bu ilişkide ki durumunuzu tekrar sorgulamanız sizin içinde faydalı olacaktır.
Evlilik öncesi dönemde ailelerin tanışması ve nişanlılık dönemi kriz ve stres anlarının sıklıkla yaşandığı bir dönemdir.Çiftlerin bu dönemde ortaya çıkan bu durumlarda nasıl davrandıkları ve bunun üstesinden gelmek konusundaki davranışları gelecekte aynı durumlarda nasıl davranacakları konusunda ipucu verebilir.Partnerin kriz konularını çözmek konusundaki yaklaşımı ileriki zamanlardaki evlilikte nasıl davranacağını bize gösterir. Krizi çözmeye mi çalışıyor? Krizden kaçıyor mu? Herkesi dinleyip ona göre mi karar veriyor ya da tek taraflı mı duruma yaklaşıyor? Yapacağınız bu gözlemler karşınızdaki insanı tanımanız konusunda size yardımcı olacaktır.
Evlilik öncesinde ve evlilik sırasındaki en önemli sorun çözme becerilerinden birisi açık bir iletişim kurmaktır.Kendinizi hatalarınızla ve kusurlarınızla ortaya koymanız;evlilikten ne beklediğinizi açıkça ifade edebilmeniz çoğu sorunu ve hayal kırıklıklarınızın yaşanmasını önler.Evlenmeden önce muhakkak şu konuları konuşun ve beklentilerinizi açıkça ortaya koyun:
Kariyer planlarınız neler?
Nasıl bir dini inanca sahipsiniz ve karşıdan beklentiniz ne?
Nasıl bir evlilik düşünüyor? Çocuk sayısı;sorumluluklar vs.
İki eşte çalışıyorsa ev işlerinin paylaşımının nasıl olacağı?
Kendi anne babalarına karşı evlendikten sonrada yüklenecekleri sorumluluklar.
Bu konular muhakkak konuşulması gereken konulardır. “Evlenelim hallederiz;bunları konuşmaya ne gerek var? Bunlarda konuşulacak şey mi?” gibi cümleler bunların konuşulmasını engellememeli ve çiftler bunları konuşabilmelidir. Yukarıdaki sayılan konular çiftlerin en çok problem yaşadığı ve terapiye gelme nedenlerinin başında gelmektedir