Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu Nedir?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
TSSB(Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Nedir?
İnsanın yaşadığı her yerde olduğu gibi her gün binlerce kişi bir travmatik olaya tanık oluyor veya yaşıyor; sevdiğini kaybetmek; ölümler; tacizler; ciddi hastalıklar; trafik kazaları; yaralanmalı kavgalar vb. Güneş doğup battıkça acılar azalıyor ve hayat kaldığı yerden devam ediyor. Fakat bu herkes için geçerli olmuyor. Bazı insanlar zamanla bu yaşamış oldukları travmanın hiç azalmadığını ve atlatamadıklarını fark ediyorlar. Bazen olaydan seneler geçmiş olsa bile yaşadıkları stresin üstesinden gelemeyip yenik düşüyorlar. İşte o zaman hayat duruyor onlar için. Bir anının içine hapsolmuş ve sonsuza kadar o anıyı tekrar tekrar ceza gibi hatırlıyorlar. Bunlara flashback (geriye dönüş) diyoruz. Akabinde uykuları tamamen kabusa dönüyor. Her gece hiç görmek istemediği korkunç rüyalara maruz kalıyorlar ve bağırarak; terleyerek uyanıyorlar veya hiç uyuyamıyorlar. Ama uyuyamadıklarında da zaten “flashback” ler onları bekliyor. Bütün bunlar olurken de hayatta travmatik anıyı hatırlatan en ufak ne varsa sürekli kaçma eğilimine gidiyor mağdurlar. Kaçtıkça daha da güçleniyor ve zamanla daha dayanılmaz hale geliyor. Kişinin hayatını olumsuz yönde etkiliyor.

TSSB(Travma Sonrası Stres Bozukluğu) Belirtileri Nelerdir?

Belirtileri 3 başlık altında toplayabiliriz.

1)Elinde olmadığı halde yaşamış olduğu travmatik anıyı hatırlar: Buna hatırlamak deyip geçmek doğru olmaz. Kişinin aklına geldiği anda duyduğu rahatsızlık en üst seviyede olmakla beraber terleme ve ateş basmaları gibi bir sürü fizyolojik rahatsızlık eşlik edebilir. Anıyla ilgili herhangi bir uyaran olmadığı halde beyin boş kaldığında anında anıyı görüntüler. Buna flashback (geriye dönüş) diyoruz. Kişi kendini rahatlatmaya çalışmak için odağını başka noktaya yoğunlaştırdığında veya uykuya dalmaya çalıştığında hiçbirini yapamaz ve travmatik olay anından çıkamaz. Kısır döngü sürekli tekrar eder. Örneğin; iş yerinde proje yetiştirmeye çalışan birinin aniden aklına 1 sene önce kendi kullandığı arabada trafik kazası yaparak annesini kaybetmesi ve o anın görüntülerini hatırlamamak için işini yarım bırakıp eve gitmesi.


2)Travmayı hatırlatan bütün uyarıcılardan kaçınma eylemiyle kaplıdır bütün yaşamı: Kişi olayla ilgili en ufak bir hatırlatıcıya tahammül edemez. Travmatik yaşantısıyla alakalı ne varsa hepsinden şiddetli bir şekilde kaçınma eğiliminde olur. Örneğin; doğum sırasında eşini ve bebeğini kaybeden bir babanın artık o hastaneye gitmemesi ve hastanenin bulunduğu sokaktan geçmemesi.


3) Aşırı uyarılmış olarak tetiktedir her zaman: En ufak bir sesten; dokunuştan ciddi tepkiler verebilir. Anksiyete (kaygı) seviyesi hep yüksektir. Örneğin; kişinin arkası dönükken omzuna vurup selam verilmek istendiğinde; kişi çok korkar ve kaygılanır. Saatlerce bu korkuyu üzerinden atamaz.

Travma Sonrası Stres Bozukluğu’nun Tedavisi Nasıldır?


Birçok psikolojik rahatsızlıkta olduğu gibi en önemli ve ilk adım bu rahatsızlığı kabullenmektir. Ardından bir profesyonele başvurulduğu takdirde; uzman kişiye yönelik psikoterapi planını hazırlar. Danışanın da uygunluk durumuna göre uzman hangi ekolle çalışacağını belirler. Bilişsel davranışçı terapinin yanı sıra EMDR uygulamaları yapılabilir. Seanslarda konuşulanlardan yola çıkarak uzman tarafından danışana ev ödevleri verilip; danışanın ödevlerini yapması beklenir. Bir başka seçenek ise ilaç kullanmaktır. Kişinin kendi isteğine göre; kulaktan dolma bilgilerle ilaç kullanması yanlıştır. Psikiyatrist tarafından kişinin değerlendirilmesi yapılıp ilaç gerekli ise verilir. Zorlu vakalarda ilaç desteği sağlanabilir ancak tek başına yeterli olmayacaktır; psikoterapi desteği lazımdır.

Yukarda da belirttiğimiz gibi travma geçiren kişilerin hayatları olumsuz yönde etkilenir. İş ve okul performansı gibi efor gerektiren yerlerde başarısız olurlar. Aile; arkadaş çevresi veya romantik ilişkilerden kendilerini soyutlarlar. Güneş hiç doğmaz ve zaman hep o an ’dadır onlara göre. Bu durumun sürekli devam etmemesi için bir profesyonele danışmayı ihmal etmemelidirler.

Psikolog Sümeyye KESKİN