Rahim ağzı kanseri; erken tanı konulması durumunda tamamen iyileşen bir kanser türüdür. Yirminci yüzyılın ilk yarısında her 5 kadından biri bu kansere bağlı ölmekte idi. Yapılan etkin ve yaygın taramalar sonrasında günümüzde; gelişmiş ülkelerde kontrol altına alınmıştır. Gelişmekte olan ülkelerde ise halen sorun olmaya devam etmektedir. Ülkemizde ise etkin tarama programları sayesinde yüz güldürücü sonuçlar alınmaktadır. Ancak hala özellikle kırsal kesimde sorun olmaya devam etmektedir.
Rahim ağzı kanserinin taranmaya başlaması 1960’lı yıllar da George Nicholas Papanicolaou isimli bir patoloji uzmanının smear testinde rahim ağzı kanseri hücrelerini görmesi ile başlamıştır. Bu teste Pap smear; smear; rahim ağzı kanser tarama testi; servikal sürüntü gibi isimlerde verilmektedir. Bir hasta da kanser oluşmadan önce on yıllar süren zaman geçmekte ve smear testi henüz kanser gelişmeden yıllar önce; kanser öncüsü hücresel değişiklikler saptayabiliyor ve kanser gelişmeden müdahale imkânı doğuyor.
21 yaşının üzerindeki tüm kadınlar smear testi yaptırmalıdır. 21 yaşından genç kadınlarda ise; eğer üç yıldan daha uzun süredir devam eden bir cinsel hayat varsa yine smear testine başlanması gereklidir. Testlere menopozda da devam edilmelidir. 65 yaşından sonra eğer o zamana kadar en az üç tane normal smear sonucuna sahip olunduysa doktorun da onayı alınarak smear testlerine son verilebilir. Hayatı boyunca hiç tarama testi yaptırmamış ileri yaş kadınlara özel ilgi gösterilmelidir. Smear testinden iki gün öncesinden itibaren vajinal duş; tampon kullanımı; vajinal ilaç kullanımı ve cinsel ilişkiden kaçınılmalıdır.
Smear testi ile tarama yapılması rahim ağzı kanseri görülme sıkılığını azaltmış olsa da bu testin her kadına uygulanabilmesi; testin değerlendirilmesi için eğitimli personel ihtiyacı ve zaman kısıtlılığı nedeni ile zordur. Bu nedenle toplum bazlı taramalar için başka testler arayışlarına girilmiştir. 1990’larda rahim ağzı kanseri ile HPV (İnsan siğil virüsü) arasındaki ilişkinin daha net anlaşılması üzerine artık HPV taramalarına da başlanmıştır. Rahim ağzı kanseri olmuş kadınların büyük çoğunluğunda HPV’nin kanser açısından riskli tipleri (16; 18; 45; 31; 33; 52; 58; 35; 59; 56; 51; 39; 68; 73; 82) tespit edilmiştir. HPV’nin daha düşük riskli tipleri ise (6; 11; 40; 42; 43; 44; 54; 61; 70; 72; 81;) genital bölgede siğile neden olmaktadır. HPV cinsel yolla bulaşan bir virüstür ve erkeklerde de hastalık yapma özelliğine sahiptir. Yapılan tarama testinde HPV varlığı hastanın KANSER OLDUĞU ANLAMINA GELMEMEKTEDİR. Sadece artık bu hastanın daha sık kontrol edileceği ve erken evrede rahim ağzı bozuklukları tespit edilip kanser oluşumu engellenecektir.
Smear sonucunu anormal hücrelerin görülmesi (ASC-US; ASC-H; LSIL; HSIL; Atipik glandüler hücreler vb) yine hastanın KANSER OLDUĞU ANLAMINA GELMEMEKTEDİR. Bu hastalara HPV testi yapıldıktan sonra bu hastaların rahim ağzı daha ayrıntılı değerlendirilir ve duruma göre erken dönemde müdahale edilir.
Son yıllarda popüler olan rahim ağzı kanseri aşıları yine hastayı HPV’ye karşı bağışık hale getirmek için kullanılmaktadır. İki tip aşı bulunmaktadır.
Bu iki aşı için de mümkünse cinsel ilişki öncesi olmak üzere 11-12 yaş kız ve erkek çocukları; ancak seksüel ilişki söz konusu olsa da 9-26 yaş kızlara ve kadınlara HPV testi yapılmaksızın üç doz halinde aşı yapılabilir. Ayrıca 43 yaşa kadar kadınlarda yapıldığında aynı etkinin var olduğu gösterilmiştir. Aşılar içerisinde bulundurdukları HPV tipilerine karşı %100 korurlar. Kanser için her üç aşıda HPV 16 ve 18’e karşı antijen vardır ki bu iki tip rahim ağzı kanserlerinin %70-80’inden sorumludur. Dörtlü aşıda (Gardasil®) ayrıca siğillerin %90’ından sorumlu olan HPV 6 ve 11’e karşı %100 koruma da söz konusudur. Dokuzlu aşıda (Gardasil 9®) kansere karşı 16 ve 18 tiplerine ilaveten 31; 33; 45; 52; 58 tipleri de eklenmiş olup rahim ağzı kanserine neden olan 7 tipe karşı %100 koruma ve tabii ki 6 ve 11 tipleriyle siğillerin %90’ına karşı %100 koruma sağlanmıştır. Aşı henüz Ulusal Aşı Programı’mızda bulunmamaktadır. Büyük özel sağlık sigortaları dışında geri ödeme kurumları tarafından aşının ücreti ödenmemektedir.
Sonuç olarak; rahim ağzı kanseri etkin smear ve HPV taraması ile erken dönemde yakalanıp tedavi edilebilecek bir durumdur. Smear sonucunuzda ASC-US; ASC-H; LSIL; HSIL; Atipik glandüler hücreler vb olması durumu ve HPV taşıyor olmanız KANSER OLDUĞUNUZ ANLAMINA GELMEZ. Bu durumlar; smear ve HPV taraması ile ilgili mutlaka jinekoloji uzmanınızdan bilgi alınız.