Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Otizmi Anlamak

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Otizm; yaşamın ilk yıllarında ortaya çıkan ve ömür boyu süren; sosyal etkileşime ve iletişime zarar veren; sınırlı ve tekrarlanan davranışlara yol açan beynin gelişimini engelleyen bir rahatsızlıktır.

Bu yetersizlik türü ile ilgili bilinenler; tanımlandığı ilk yıllardan itibaren büyük bir değişime uğramış olmasına rağmen; OSB’nin henüz bilinmeyen yönleriyle en az anlaşılan ve en gizemli gelişimsel yetersizlik kategorisi olduğu ifade edilmektedir (Chez; 2008). Ayrıca; güncel araştırmalar; OSB’nin en sık görülen gelişimsel bozukluk olduğunu göstermektedir. Bazı istatistikler OSB’nin görülme sıklığını 2012 yılı itibariyle 68’de 1 olarak ortaya koymaktadır (Christensen ve diğ.; 2016). OSB olan bireylere yönelik çok sayıda kapsamlı uygulamanın varlığına rağmen bu uygulamaların etkilliğini inceleyen araştırmaların sayısı oldukça azdır. Ayrıca; bu araştırmalar katılımcıların nasıl belirlendiği; tanılamanın nasıl yapıldığı; uygulama güvenirliği gibi özellikler bakımından önemli farklılıklar göstermektedir (Eikeseth ve Klintwall; 2014).

Otizm Nedenleri Nelerdir?

Otizm spektrum bozukluğunun doğasından kaynaklı olarak; nedenlerine ilişkin yıllardan beri süregelen yanlış inanışlar ve düşünceler günümüze kadar taşınmıştır. Örneğin; ilk zamanlarda otizm spektrum bozukluğunun; yetersiz veya niteliksiz anne çocuk etkileşiminden kaynaklandığına inanılırken; bu durumun gerçeği yansıtmadığı ilerleyen yıllarda araştırmalar ile belirlenmiştir. Bu durum anne-babaların kendilerinin suçlu hissetmelerine; kafalarının karışmasına ve pek çok yanlış anlaşılmaya yol açmıştır. Bir başka yanlış görüş; otizmden etkilenen çocukların kendilerini bilinçli olarak çevreden soyutladıkları yönünde olmuştur. Bu yanlış inanış ve görüşlere karşın; 1980’li yıllarda otizm spektrum bozukluğunun; genetik; organik ve nörobiyolojik bir bozukluk olduğu kabul görmeye başlamıştır. (Diken; H. İ. 2013:411- 412).

Otizm ve Genler: Sosyal iletişim konusunda sorunların oluşmasına neden olan otizm çoğu zaman genetik problemler sonucu ortaya çıkar. Bu nedenle tek yumurta ikizlerinden birinde otizm varsa; diğerinde de olma ihtimali oldukça yüksektir.

Çevresel Faktörler ve Otizm: Doğum öncesinde annedeki duygusal karmaşa; korku; panik ve ruhsal sorunlar otizm rahatsızlığına yol açabilir. Ayrıca anne karnındayken ortaya çıkan kızamıkçık virüsü otizm nedenleri arasında yer alır. Doğum sonrasında ise bebeğin aşırı ihmal edilmesi ve yalnız bırakılması duygusal travmalara neden olarak otizmi tetikleyebilir.

Otizm ile İlişkili Sağlık Problemleri: Ayrıca bazı sağlık sorunları da otizmle ilişkili olabilmektedir.

Otizmin belirtileri nelerdir?

Otizm; üç alanda sorunlarla kendini gösterir. Bu alanlar ve bu alanların her birinde gözlenebilecek belirtiler aşağıda yer almaktadır.

Sosyal etkileşimde bozukluk: Otizm tanısı almış çocuklarda karşılıklı etkileşim ve ilişki kurmada beceri kusuru; göz göze etkileşim kuramama; sıcak ve neşeli ifade yoksunluğu; ismine tepki vermeme görülmektedir.(Morrell MF.; Palmer A.;2006) Genellikle akran ilişkisi kurma ve sürdürmede de zorlanmaktadırlar.( Sayan A.; Durat G.; 2007)
Sözel ve sözel olmayan iletişimde bozukluk: Bireylerle sözel ilişkiyi başlatma ve sürdürmede zorluk; sözel olmayan iletişimde yüz ifadesini; beden dilini ve duygusal jest ve mimiklerini kullanmada yetersizlik gözlenmektedir. Daha çok stereotipik ve yineleyici dil kullanımının egemen olduğu ekolalik konuşma egemendir.( Bodur Ş; Soysal Ş;. 2004) Zamirleri ters kullanırlar ve kendilerinden üçüncü şahıs olarak bahsederler. (Ocakçı A.F.; Karakoç A. 2013)
Yinelemeli davranışlar ve sınırlı ilgiler: Otizm tanısı almış çocuklarda nesnelere dokunma; koklama gibi yinelemeli hareketler; kendi etrafında dönme ve dönen eşyalara aşırı ilgi görülmektedir. Ayrıca nesnelerin belirli parçaları ile sürekli bir şekilde oynama; el; kol ya da parmaklarla yapılan yineleyici hareketler vardır.( Kırcaali İftar G.;2015) Alışmış oldukları çevrenin ve eşyaların değişmesine de aşırı ve uygunsuz tepki gösterebilirler.( Ocakçı A.F.; Karakoç A. 2013)
Otizmin tanısı nasıl ve kimler tarafından konur?

Tanı koyabilecek kişiler; yalnızca konunun uzmanı olan doktorlardır. Otizmli çocukların dış görünümleri diğer çocuklardan farklı değildir; ancak; davranışları farklıdır. Tanı; uzmanlar tarafından çocuğun gözlenmesi; gelişim testleri yapılması ve anne-babalara çocuğun gelişimi hakkında sorular sorulmasıyla konur. Otizmin tanısı 12 aylıktan itibaren konabilir. Erken yaşta tanı konması; bir an önce eğitimin başlaması açısından önemlidir.

Ülkemizde otizm tanısı koyabilecek uzmanlar çocuk ruh hastalıkları uzmanları ve çocuk nörologlarıdır.

Otizm Tarama Testi Nedir?

Otizm tanısının netleştirilmesi için kullanılan testler olarak bilinen otizm testi; amacına göre çeşitlilik gösterir. Bunlardan bazıları şu şekildedir:

– M-CHAT tarama testi

– Gelişim Testleri

Otizm testi; otizmin belirtileri yanı sıra otizmli hastanın karakteristik özelliklerine göre hazırlanır. İlk süreçte ebeveynler tarafından doldurulan testlerin sonuçlarının değerlendirilmesi için uzman görüşü şarttır

Otizmde Tedavi

Erken teşhis ve tedavi otizmli çocukların tam potansiyellerine ulaşmalarına yardımcı oluyor. Tedavinin birincil hedefi çocuğun yükümlülüklerini yerine getirebilmesini sağlayan becerilerini geliştirmek.

Otizmli çocuklar genellikle çok iyi yapılandırılmış ve kendilerine özel tedavilere iyi reaksiyon veriyor. En başarılı program ebeveynlere yardımcı olan ve çocuğun yaşamına iletişimsel; sosyal; davranışsal; uyum sağlayıcı ve eğitici yönler katanlar oluyor. Amerikan Pediatri Akademisi (AAP) çocuğun fonksiyonlarının gelişmesi ve potansiyeline ulaşması için şu stratejileri öneriyor:

Uygulamalı Davranış Analizi

Davranışsal yöntem olarak da bilinmektedir. Bu yöntem; birey davranışlarını ve bu davranışlarla ilişkili çevresel özellikleri objektif olarak analiz etmeye dayalıdır. bireye kazandırılmak istenen ya da bireyde azaltılmak istenen davranışlar sistemli bir gözlem ve kayıt tutmayla belirlenir. Daha sonra bu davranışlara müdahalede bulunulur ve aynı gözlem ve kayıt tutma yöntemleriyle müdahalenin etkililiği değerlendirilir.

Uygulamalı davranış analizinde; otizmli çocuklarda görülen problem davranışların azaltılması ile ilgili özel programlar hazırlanır. Bu yöntemde; davranışın nedeni kişilerde değil; kişinin çevreyle etkileşiminde görülür. Bu nedenle; problem davranış azaltılmaya çalışılırken öncelikli olarak davranış öncesi; davranış ve davranış sonrası durumların ya da olayların gözlenmesi gerekir. Daha sonra ise davranışa zemin hazırlayan durumlar ortadan kaldırılır; azaltılmak istenen davranış ortaya çıktığında görmezden gelinir ya da caydırılır (örneğin; çocuk puan kaybeder) ve problem davranışa alternatif olarak artırılmak istenen davranışlar etkili şekilde ödüllendirilir.

Özel Terapiler

Bunlar konuşma; meşgale ve fiziksel terapilerdir. Bu terapiler otizmi yönetmede önemli unsurlardır ve hepsi çocuğun tedavisinin aşamalarına dahil edilmelidir. Konuşma terapisi otizmli çocuğun daha iyi iletişim kurabilmesi için dil ve sosyal becerilerini geliştirmeye yardımcı olabilir. Meşgale ve fiziksel terapi koordinasyon ve motor becerilerdeki eksiklikleri geliştirmeye yardımcı olabilir. Meşgale terapisi; otistik çocukların duyulardan (görme; duyma; dokunma; koklama) gelen bilgiyi daha yönetilebilir yollarla işlemelerine de yardımcı olur.

Kaynakça

Bodur Ş; Soysal Ş. Otizmin erken tanısı ve önemi. STED. 2004;13(10):394-8. Available from: http://www.ttb.org.tr/STED/ sted1004/otizm.pd

Chez; M. (2008). Autism and its medical management: A guide for parents and professionals. London & Philadelphia: Jessica Kingsley Publishers.

Christensen; D. L.; Baio; J.; Braun; K. V. N.; Bilder; D.; Charles; J. ve Constantino; J. N.; et al. (2016). Prevalence and characteristics of autism spectrum disorder among children aged 8 years – Autism and developmental disabilities monitoring network; 11 sites; United States; 2012. MMWR Surveillance Summaries; 65(3):1–23. doi: http://dx.doi.org/10.15585/mmwr.ss6503a1.

Eikeseth; S. ve Klintwall; L. (2014). Educational interventions for young children with autism spectrum disorders. In V. B. Patel; V. R. Preedy ve C. R. Martin (Eds.); Comprehensive guide to autism(pp. 2101- 2123). New York: Springer

Diken; H. İ. (2013). Özel eğitime gereksinimi olan öğrenciler ve özel eğitim. (7. Baskı). Ankara: Pegem Akademi Yayıncılık.

Kırcaali İftar G. Otizm Spektrum Bozukluğu. Güncellenmiş 2. baskı. Daktylos Yayınevi; 2015.

Morrell MF; Palmer A. Parenting Across The Autism Spectrum: Unexpected Lessons We Have Learned. London: Jessica Kingsley Publishers; 2006.

Ocakçı AF; Karakoç A.(2013) Çocuklarda uyum ve davranış sorunları ve hemşirelik yaklaşımı. In: Conk Z; Başbakkal Z; Bal Yılmaz H; Bolışık B; editors. Pediatri Hemşireliği. Ankara: Akademisyen Kitabevi; 2013. p. 823-50

Sayan A; Durat G. Risk tanılaması yoluyla otizmin erken teşhisi: Hemşirenin rolü. Atatürk Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi. 2007;10(4):105-13. Available from: file:///C:/Users/Win8/ Downloads/621-2446-1-PB.pdf