Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Çocuk Sanat Terapisi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Günümüzde psikologlar tarafından pek çok psikoterapi yöntemi kullanılmaktadır. Psikoterapi yöntemlerini sözel ve sözel olmayan şekilde ikiye ayırmak mümkündür. Sanat psikoterapisi; sözel olmayan terapiler arasındadır ve oldukça etkilidir.

Sanat terapisi; kişilere sözcüklerle olan geleneksel anlatımın ötesinde bir ifade imkanı sağlamaktadır.

Freud’a Göre;

Psikolojik problemlerin kaynağı bilinçaltıdır. Bilinçaltının içeriği kişiyi olumsuz yönde etkileyen veya rahatsızlık veren yaşantılardan oluşmaktadır. Kişinin psikolojik iyilik hali; bilinçaltında var olan bastırılmış düşünce ve duygularının bilinç düzeyine çıkarılması ve onlarla yüzleşerek baş etmesi yoluyla sağlanabilir.

Kişilerin bazı düşünceleri; duyguları ve güdüleri bilinç düzeyinde değildir ve *bunların sözel olarak açık bir biçimde ifadesi oldukça zordur.* Sanat terapisinin iyileştirici etkisi tam da bu noktada ortaya çıkmaktadır.

Cathy Malchiody’ye Göre;

Kelimeler yetersiz kaldığında; bizler hayatlarımızı anlatmak için resimlere ve sembollere döneriz. Sanat vasıtasıyla hayatlarımızı anlatırken; iyileşme; gelişme ve değişme için yollar buluruz.

Çocuklarla yürütülen terapiden maksimum fayda sağlayabilmek adına oyun terapisi ve sanat terapisi gibi sözel olmayan yollarla* çocukların kendilerini daha rahat ifade edebilecekleri psikoterapi yöntemleri geliştirilmiştir.

Sanat terapisinde çocukların bir yetişkin gibi psikoloğa sorunlarından bahsetmeleri ve uzun uzun konuşup anlatmaları gerekmez. Kendileri onlara terapi esnasında sunulan sanat materyalleri yoluyla anlatmaları yeterlidir. Sanat terapisi ile çocukların yetersizlikleri ve güvensizlikleri minimum seviyeye düşürülerek terapiye devamlılıkları ve aktif katılımları sağlanır.

Sanat psikoterapisi çocukların sözel olarak anlatamadıklarını sanat etkinlikleri yoluyla dışa yansıtmalarına olanak tanır. Çocuklar iç dünyalarını sanat çalışmalarına aktarırlar. Yaptıkları çalışmalar hem kendi içlerinde hem de toplu olarak anlam taşırlar. Seans esnasında çizilen her bir resimin kendine özgü anlamı; hikayesi olduğu gibi birkaç seans sonucu tüm resimler birleştirildiğinde bundan da bütünsel bir anlam çıkarılabilir.

Sanat terapisinde yapılan etkinlik sadece resim olmak zorunda değildir. Çocuklar boyalar; oyun hamurları; baskılar; şablonlar; renkli kartonlar ve kil gibi çok çeşitli sanat malzemeleri kullanmakta özgürdürler. Seanslarda üretilen resimler; heykeller vb. çalışmalar çocuk ile terapist arasında alternatif bir iletişim kanalı oluşturur. Terapistin; çocuğu daha iyi anlamasını ve ona yardım etmesini kolaylaştırır. Tabi ki bu karşılıklı anlayış ve paylaşım süreci hemen gerçekleşmez. Terapistin çocuğu tanıması ve onunla güvenli bir ilişki kurması zaman alır. Çocuğun çalışmalarını doğru bir biçimde analiz etmesi oldukça büyük bir çaba gerektirir.

Sanat terapisiyle çocuk;

Duygularını kolayce ifade edebilir.
Olumlu davranış gelişimini pekiştirir.
Beyninin yaratıcılık alanını geliştririr.
Yaşama dair amaçlar oluşturur.
Kişiler arası ilişkilerini iyileştirir.
Travmalarını çözümler ve duygusal sağaltım gerçekleştirir.
Bilinçaltına ulaşarak baş edemediği duygular üzerinde hakimiyet sağlar.
Kendisini daha iyi tanır ve içgöürüsü artar.

Sanat terapisinde; çocuk sanat yoluyla yaşadığı travma üzerinde hakimiyet kurabilir. Sanat terapisi; travmatize eden yaşantılardan duygusal sağaltıma doğru giden bir yoldur. Travma çocukların hayallerini; ideallerini; neşelerini söndürebilir. Ancak hayatta yaşanmış pek çok kötü yaşam olayının bir geri dönüşü vardır. Zaten insanlarda doğal olarak bir baş etme mekanizması bulunmaktadır. Bu mekanizmaya sanat terapisi ile “yaratıcılık” eklenir ve etkin bir biçimde çalışması sağlanır.
İnsanlık tarihinin başından itibaren sanat ve sağaltım iç içedir. Kabile dansları; duvarlara resimler; özel semboller vs. Bunlar yüzyıllar öncesine dayanan sanatsal geleneklerdir. Carl Jung; mandala ve sembollerle sanatı psikoterapide işlevsel olarak kullanmıştır.

Travmaya Maruz Kalan Çocuklar İçin Sanat Terapisi

Travmatik yaşantılardan bahsederken beynin broka alanında işlevsellik azalır. Travma kişide bir görsel; koku; renk; ses vb. olarak mutlaka saklanır. Beden hafızası vardır ve sözel olarak ifade edilmese de travmalar beden hafızasına kodlanır. Sanat yoluyla travmaları dışsallaştırabilmek mümkündür. Bu özellikle çocuklar için oldukça geçerlidir. Çocuklar zaten sözel öncesi dönemden tanıdık oldukları sanat dilini kullanarak travmalarından arınabilirler. Sanat terapisi süreci içerisinde; öz-güvenleri gelişir; yaratıcı problem çözme becerileri kazanırlar.

Oyun ve sanat; kişilerin erken çocukluk dönemlerinde kullandıkları ana dilleridir. Sözel döneme geçmeden önce çocuklar oyun ve sanat yoluyla iletişim kurarlar. Sanatsal iletişim dilinin evrensel olduğunu söylemek mümkündür. Yani sanat çocuklarda içsel olarak vardır. Çocuklar yaşadıkları travmatik olayları yetişkinler gibi sözel olarak ifade etmekte başarılı olamazlar. Ancak travmanın getirdiği kaygıyı; korkuyu ve kaosu resim ve renklerler işleyip dışsallaştırabilirler. Travmatik anılarını sanatla işleyerek duygularını kontrol etme becerisi kazanabilirler. Kontrolü ve seçim hakkını geri almak onların özgüvenlerini arttırır. Tekrar eden boyama hareketleri ise onlarda bedensel bir rahatlama yaratır. Yani sanat çocuğa duygusal katarsis yaşatırken bir yandan da fiziki bir gevşeme sağlar.

Travma; ruh ve beden bütünlüğüne yönelik şiddet anlamına gelmektedir. Özellikle çocuklar; yetişkinlere göre travmatik olaylara daha fazla duyarlıdırlar. Travmadan etkilenme düzeyini belirleyen ilgili değişkenler; yaş; gelişimsel ve kişisel özellikler; yaşanan felaketin şiddeti; ; önceki travmalar; tehdit; hasar ve kayıplardır. Burada sözü geçen değişkenler kişinin travmadan etkilenme düzeyini belirlediği gibi; travma sonrası stres bozukluğu riskini de arttırmaktadır .

Travmanın Belirtileri Nelerdir?

Afektif Belirtiler: Korku; depresyon; öfke
Davranışsal Belirtiler: Regresyon; içe kapanma; sağlıklı sosyal ilişkiler kuramama; maladaptif davranışlar
Bilişsel Belirtiler: Dünya güvenilmez düşüncesi; geleceğinin karanlık olduğu inancı; gerçek dışı cevaplar

Travmanın Çocuklar Üzerinde Etkileri Nelerdir?

- Dikkatsizlik
- Karanlıktan korkma
- Seslere karşı duyarlılık
- Uyumsuzluk
- Regrese olma; bebeksi davranışlar
- Konuşma sorunları
- Uyku ve yeme bozuklukları
- Travma içerikli tekrarlayıcı oyunlar
- Davranış sorunları
- Akademik başarıda düşüş
- Antisosyal davranışlar
- Fobiler
- Kabus; gece terörleri

Ebeveynler İçin Küçük Bir İpucu: Terapötik Cevaplar

Travmaya maruz kalan çocuklar için ebeveynin tepkileri oldukça önemlidir. Eğer ebeveyn ne kadar bu travmayı çocuğa başa çıkılamaz bir biçimde yansıtırsa; çocuk o kadar olumsuz etkilenir. Çocuğun travmaya verdiği anlam çevrenin gösterdiği tepkilerle büyük ölçüde ilişkilidir.
Maruz kalınan travmatik anıyı bir başkasıyla paylaşmak dünyada anlamlı hissedebilmenin ön koşuludur. Çocuğun travmayı ebeveynlerine anlatabiliyor olması çok önemlidir. Bundan daha da önemlisi ise ebeveynin tepkisidir. Ebeveynler terapötik cevapları mutlaka öğrenmelidirler. Çocuğun duygularını fark etmeli ve yansıtmalıdırlar. Örneğin; çocuk ağlıyorsa ebeveynler “Evet; üzüldüğünü görüyorum” veya çocuk kızgın bir şekilde bağırıyorsa ebeveyn “ Şu anda çok öfkelisin” gibi yansıtmalarda bulunmalıdırlar.