Sevgililer Gününe Özel..
‘’Seni düşünmek güzel şey; ümitli şey..’’ diye ne de güzel başlamış şiirine şair. Sevgililer günü furyasının; her zaman para tuzağı; ilişkiye özel değil; gösteriş günü gibi yorumlarla bir çok defa eleştirildiğini biliyoruz. Yılda bir güne sevgi günü ismini vermek kötü gelmiyor kulağa. Amacını şaşırmıyorsa tabi... Bütçeyi aşan hediyeler; gösterişli fotoğraflar; yüksek beklentiler ve bunun sonucunda çiftlerde oluşan kaygı.. Nasıl kutlasam ne alsam ! Sevgililer günü aşka ayırılmış bir gün ise bunu birbirimize hatırlatacak bir sözcük veya paylaşım da yeterli olabilmeli.. Fakat herkesin sevgisini gösterme şekli farklıdır tabiki.. Nitekim bazıları hediye alacaktır bazıları çiçek; bazıları birkaç güzel söz söyleyecektir. Amaç bu günü anmak; ‘’sevgiyi anımsamak’’.. bunları yaparken kaygı yaratacak boyutta olmaması önemli..
Olayı;pahalı hediyeler alma;pahalı mekanlara götürme; şatafatlı kutlamaya dönüştürme; sevgililer gününü amacından saptırır. Sevgililer günü pahalı hediye alıp 12 ay o hediyenin borcunu ödeyenleri de görmekteyiz. Yine; ilişkinin başında karşısındakini büyülemek ve etkilemek için kendi düzeyinin üstünde organizasyonlar yapanların sonraki süreçte ise bu düzeye ait bir yaşamlarının olmadığı ortaya çıktığında ise ilişkiye güvensizlik bulaşmaktadır.
Bunun yanında sevgililer gününü yalnız ve hüzünlü geçirmemek için part-time sevgili bulanların; sadece o gün için bir araya gelenlerin varlığı da anımsanmayacak kadar az değil.Bir tanışma sitesinin yaptığı çalışmada sitenin en yoğun tıklandığı tarihin -14 şubat tarihlerine denk geldiği tespit edilmiştir. Yeni ayrılanlar; yalnızlar; eski ilişkilerinden dolayı kendini suçlu hissedenler için “sevgililer günü” hüzün ve mutsuzluk anlamına gelebiliyor . Sevgililer gününü yalnız geçirenler ; kendini değersiz; çirkin; yetersiz ve tercih edilmeyen olarak hissedebiliyorlar. Yani sevgililer günü ;sevgimizi anımsama günü; amacını saptığında ‘’kaygı hüzün ve üzüntü günü’’ne dönüşebiliyor.
Peki bu günü nasıl geçirmeli ve nelere dikkat etmeliyiz?
-Yalnız olan insanları da düşünmeli ; göze batacak ve şatafatlı organizasyonlardan kaçınmalıyız
-Sosyal medya hesaplarımızdan abartılı fotoğraf ve iletiler paylaşmamalıyız. Sonuçta ilişki özeldir; genel yaşamaya gerek yoktur.
-Sevgililer gününü; hediyeye indirmek yerine sevgiyi tazelemenin yollarını bulmalıyız
-Sevgililer gününü yalnız geçirmekten rahatsız olanlar; arkadaşları veya ailesi ile geçirmeyi tercih edebilirler.
-Bugünü sırf biriyle geçirmek adına dolgu sevgili edinilmemelidir.
-Özellikle kadınlar; romantizmi ifade eden bu günde daha çok sevildiklerini ve beğenildiklerini duymak isterler.
-Erkekler; bugün de eşinin hayatında önemli ve güçlü biri olduğunu duymak ve hissetmek isterler.
-Yalnız olanların Sevgili olan çiftler yerine yalnız dostları ile zaman geçirmelidir.
Sevgiyi tazeliyoruz; anıyoruz. Keşke her gün böyle olsa ama ne yazıkki belki de bir şeylerin bize hayat koşturmacası içerisinde unuttuğumuz maneviyatımızı zaman zaman hatırlatması gerekiyor. İllaki bu tip günlerden beslenen bir sektör olacaktır.. tıpkı milli bayramlarda; maçlarda bayrak satışlarının artıyor olması gibi.. Burada kriter ‘hangi sektör kalkınıyor’ olmamalı. Kriter ‘biz sevgimizi hatırlıyor muyuz?’ olmalı. Kişinin eşiyle/sevgilisiyle romantizm yaşaması; bu günün çağrıştırması ile duyguları ifade etmesi güzel bir gün geçirmesi; birbirileri ile geçirdikleri süreçleri ele alıp nostalji yapmasının ne zararı olabilir ki? İnsanlarda güzel duygular uyandıran ;iyileştiren her şey faydalıdır. Sevgililer günü de bu şekilde değerlendirilirse sorun yok.
Birkaç sevgi sözcüğü; rutine geçmiş ilişkilerdeki bireylerin birbirini tekrar fark ettiği bir sevgililer günü ilişkiler için fırsattır aynı zamanda. Tadını çıkarmalı.. Gülümsemelerin bol olduğu bir gün olması dileğiyle..
psk. Burçin KOYUNCU
Olayı;pahalı hediyeler alma;pahalı mekanlara götürme; şatafatlı kutlamaya dönüştürme; sevgililer gününü amacından saptırır. Sevgililer günü pahalı hediye alıp 12 ay o hediyenin borcunu ödeyenleri de görmekteyiz. Yine; ilişkinin başında karşısındakini büyülemek ve etkilemek için kendi düzeyinin üstünde organizasyonlar yapanların sonraki süreçte ise bu düzeye ait bir yaşamlarının olmadığı ortaya çıktığında ise ilişkiye güvensizlik bulaşmaktadır.
Bunun yanında sevgililer gününü yalnız ve hüzünlü geçirmemek için part-time sevgili bulanların; sadece o gün için bir araya gelenlerin varlığı da anımsanmayacak kadar az değil.Bir tanışma sitesinin yaptığı çalışmada sitenin en yoğun tıklandığı tarihin -14 şubat tarihlerine denk geldiği tespit edilmiştir. Yeni ayrılanlar; yalnızlar; eski ilişkilerinden dolayı kendini suçlu hissedenler için “sevgililer günü” hüzün ve mutsuzluk anlamına gelebiliyor . Sevgililer gününü yalnız geçirenler ; kendini değersiz; çirkin; yetersiz ve tercih edilmeyen olarak hissedebiliyorlar. Yani sevgililer günü ;sevgimizi anımsama günü; amacını saptığında ‘’kaygı hüzün ve üzüntü günü’’ne dönüşebiliyor.
Peki bu günü nasıl geçirmeli ve nelere dikkat etmeliyiz?
-Yalnız olan insanları da düşünmeli ; göze batacak ve şatafatlı organizasyonlardan kaçınmalıyız
-Sosyal medya hesaplarımızdan abartılı fotoğraf ve iletiler paylaşmamalıyız. Sonuçta ilişki özeldir; genel yaşamaya gerek yoktur.
-Sevgililer gününü; hediyeye indirmek yerine sevgiyi tazelemenin yollarını bulmalıyız
-Sevgililer gününü yalnız geçirmekten rahatsız olanlar; arkadaşları veya ailesi ile geçirmeyi tercih edebilirler.
-Bugünü sırf biriyle geçirmek adına dolgu sevgili edinilmemelidir.
-Özellikle kadınlar; romantizmi ifade eden bu günde daha çok sevildiklerini ve beğenildiklerini duymak isterler.
-Erkekler; bugün de eşinin hayatında önemli ve güçlü biri olduğunu duymak ve hissetmek isterler.
-Yalnız olanların Sevgili olan çiftler yerine yalnız dostları ile zaman geçirmelidir.
Sevgiyi tazeliyoruz; anıyoruz. Keşke her gün böyle olsa ama ne yazıkki belki de bir şeylerin bize hayat koşturmacası içerisinde unuttuğumuz maneviyatımızı zaman zaman hatırlatması gerekiyor. İllaki bu tip günlerden beslenen bir sektör olacaktır.. tıpkı milli bayramlarda; maçlarda bayrak satışlarının artıyor olması gibi.. Burada kriter ‘hangi sektör kalkınıyor’ olmamalı. Kriter ‘biz sevgimizi hatırlıyor muyuz?’ olmalı. Kişinin eşiyle/sevgilisiyle romantizm yaşaması; bu günün çağrıştırması ile duyguları ifade etmesi güzel bir gün geçirmesi; birbirileri ile geçirdikleri süreçleri ele alıp nostalji yapmasının ne zararı olabilir ki? İnsanlarda güzel duygular uyandıran ;iyileştiren her şey faydalıdır. Sevgililer günü de bu şekilde değerlendirilirse sorun yok.
Birkaç sevgi sözcüğü; rutine geçmiş ilişkilerdeki bireylerin birbirini tekrar fark ettiği bir sevgililer günü ilişkiler için fırsattır aynı zamanda. Tadını çıkarmalı.. Gülümsemelerin bol olduğu bir gün olması dileğiyle..
psk. Burçin KOYUNCU