ANTİSOSYAL KİŞİLİK BOZUKLUĞU
Bireyin başkalarının haklarını dikkate almadığı; onları hiçe sayarak ortaya koyduğu davranışlarla seyreden bir kişilik bozukluğudur (Köroğlu ve Bayraktar; 2011). Bu bireyler empati kuramayan toplumun törelerini; kurallarını çiğneyen; başka kişilerin haklarına saygı göstermeyen; bencil ve sorumluluk sahibi olmayan kişilerdir ve bu kişiler sürekli yalan söyler; kavgacıdır; dolandırıcılık yapar ve hatta cinayet bile işleyebilirler (Ankay; 1998).
Antisosyal kişilik bozukluğu genellikle çocukluk veya ergenlik döneminde ortaya çıkmaya başlar ve yetişkinlik dönemine kadar devam eder. Bu kişiler dışarıdan bakıldığı zaman gayet cana yakın; samimi ve normal olarak görünebilirler ancak yaşamlarını sürdürebilmek için gerekli olan fonksiyonlarının çoğunda bozulmalar görülebilmektedir (Sayın ve Arslan; 2005).Bu kişilik bozukluğu diğer kişilik bozukluklarından farklı olarak 15 yaşından önce ortaya çıkmış olması ve buna bağlı olarak davranım bozuklukları geliştirmesi gerekmektedir (Zorlu; 2011). 15 yaşından daha önce davranış bozukluğu tanısı almış bireylerde 18 yaşından sonra antisosyal kişilik bozukluğu tanısı koyulmaktadır; bu hastalar ileriki yaşlarında da suça eğilim gösterirler ya da tutuklanmaya yönelik davranışlara devam ederler; kurallara ve topluma uymazlar; huzursuzluk çıkarırlar (Sayın ve Arslan; 2005).
Antisosyal kişilik bozukluğunun oluşum sebepleri hakkında yapılan çalışmalarda; genellikle psiko-sosyal ve biyolojik sebepler üzerinde durulmuştur. Biyolojik nedenlere baktığımızda bunlar kromozom sapmaları; doğum sırasında gelişen zorluklar; oksijen yetersizlikleri; hamilelik sırasında annenin madde kullanmış olması; röntgen ışınlarının bıraktığı hasarlar ve bazı beyin dalgalarının farklılığıdır. Psiko-sosyal sebeplerin en önemlisi anne baba sevgisinin yeterli olmayışı; reddedilme; aşırı korumacı tutum; tutarsızlık gibi sebepler gösterilebilir. Psikanalitik görüşe göre oidipus kompleksi; bu hastalığa sebep olmaktadır (Ankay; 1998).
Antisosyal Kişilik Bozukluğu DSM-V Tanı Ölçütleri Kılavuzuna Göre ;
15 yaşından itibaren süregelen; başkalarına ait hakları kesinlikle tanımayan ve çiğneyen kalıcı bir kalıp ile karakterize bir bozukluktur:
1. Yasal yükümlülüklere uymama; tutuklanmasına sebep olan yineleyici eylemlerde bulunma.
2. Sıklıkla yalan söyleme; takma isimler kullanma; kişisel çıkarları doğrultusunda veya zevk için başkalarını dolandırma suretiyle sahtekârlık.
3. Dürtüsellik ya da geleceğini tasarlamama.
4. Sıklıkla kavgaya karışma ya da başkalarının haklarını elinden almak suretiyle saldırganlık ve sinirlilik.
5. Başkasına kötü davranması; bir şeyler çalması ya da incitmesi durumunda yaptıklarına kendince bir bahane bulma suretiyle pişmanlık duymama (vicdan azabı yaşamama).
Tanı koyulabilmesi için birey en az 18 yaşında olmalıdır ve bu belirtilerden en az üç tanesine sahip olması gerekir. Ayrıca kişinin 15 yaşından öncesi için davranım bozukluğu olduğuna ilişkin deliller olması ve bu antisosyal davranışlar sadece şizofreni veya bipolar bozukluğun seyretmesi sırasında baş göstermemiş olmalıdır.
Antisosyal Kişilik Bozukluğu’ nda Ayırıcı Tanı
Antisosyal kişilik bozukluğunun maddeyi kötüye kullanımdan ayırt edilmesi zordur. Gerek madde kullanımı gerekse antisosyal davranış çocukluk yıllarında başlayıp yetişkinlikte de devam ettiğinden her iki bozukluğun tanısı aynı anda konulabilir (Bayat ve Şengül; 2007).
Antisosyal Kişilik Bozukluğu’ nun Epidemiyolojisi
Erkeklerde % 3-7 arasında; kadınlarda ise hemen hemen %1 oranındadır. Cezaevlerindeki bireylerin yaklaşık % 75’inde görülebilmektedir. Antisosyal kişilik bozukluğu ve alkolizm gibi bozukluklar bazı aile yapılarında daha çok görülür. Bu bireylerin yakın akrabalarında; topluma göre 5 kat daha fazla görülür. Dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu ve davranım bozukluğu yatkınlaştırıcı olan durumlardır (Köroğlu ve Bayraktar; 2011).
Antisosyal Kişilik Biçimi ve Bozukluğu Arasındaki Farklar
• Biçim: Bir yere bağlı olmadan çalışmayı tercih ederler; becerileri ve yetenekleri; ustalıkları ve el çabukluklarıyla oldukça iyi bir şekilde yaşamlarını sürdürürler.
• Bozukluk: Bir işi devam ettirmekte zorlanma yaşarlar.
• Biçim: Kendi değerlerine göre yaşarlar; başka insanların ya da toplumun değerlerinden etkilenmezler.
• Bozukluk: Kurallara ve yasalara karşı davranırlar ve tutuklanmalarını gerekli kılacak davranışlar gösterirler.
• Biçim: Ergenlik dönemlerinde yaramazlık yaptıkları durumlar çok fazla olmuştur.
• Bozukluk: Kavgacı ve dövüşçüdürler. Bununla birlikte çok çabuk sinirlenir ve saldırganlık gösterirler.
• Biçim: Para konusunda elleri oldukça açıktır; cömerttirler.
• Bozukluk: Parasal konulardaki sorumluluklarını sıkça yerine getirmezler.
• Biçim: Günübirlik yaşamayı severler ancak kısa süreli de olsa bağlantıları ve tasarıları vardır.
• Bozukluk: Geleceği düşünmezler; belirli bir amaçları olmadan ellerindeki işi bırakıp gidebilirler.
• Biçim: Güler yüzlü ve sevecendirler. Arkadaş kazanma konusunda da beceriklidirler.
• Bozukluk: Devamlı yalan söylerler; lakap kullanırlar ya da kendi çıkarları doğrultusunda başkalarını kandırırlar.
• Biçim: Kendilerini kullanmak isteyenlere karşı dururlar.
• Bozukluk: Hem kendilerinin hem de başkalarının güvenliğini hiçe sayarlar; alkollüyken araba kullanmak ya da hız yapmak gibi.
• Biçim: Cinsel arzuları oldukça yoğundur; çok eşli olmayı tercih ederler fakat tek eşliliği de yürütebilirler.
• Bozukluk: Tek eşli bir ilişkiyi uzun süre devam ettiremezler.
• Biçim: Anı yaşama eğilimindedirler ve suçluluk duygusunu çok fazla hissetmezler.
• Bozukluk: Kendilerini hep haklı olarak görürler ve yaptıkları yanlışlardan asla pişmanlık duymazlar (Köroğlu ve Bayraktar; 2011).