Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Yaşam Disiplinlerinin Önemi

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Yaşam aslında çok yönlü bir süreç yönetimidir.Bu süreç ana hatlarıyla çocukluk;ergenlik;genç orta yaş;olgun orta yaş; ilk yaşlılık ve ileri yaşlılık dönemlerinden oluşur.Yaşamın belirttiğimiz tüm bu evrelerinin aslında yaşa ve döneme özgü disiplinleri vardır ve sağlıklı yaşanması gerek fiziksel ve gerekse psikolojik olarak bu disiplinlere dikkat edilmesine bağlıdır.

Biz toplum olarak disiplinler noktasında genelde sıkıntılı bir toplumuz.Bunda bir etken sistemsizliğin sistem olduğu bir ülkede yaşamamız;bir diğer etken ise yetiştirme ve yaşam tarzımızdır.Genelde bizim insanlarımız hangi konuda olursa olsun nerede duracağını yani kendisini ölçülendirmeyi bilmez.Bu elbette ki bir çok konuda ölçülerin aşılmasına;sınır konulamamasına;düzen oturtulamamasına sebep olur.Bu nedenle ülkemizde sistemli yaşayan insan sayısı oldukça azdır ve üstelik bu az sayıda sistemli yaşayan insan da çevrelerinde tuhaf bulunan ve yadırganan insanlardır.Köklerimizde oba kültürünün ve çok iç içe geçmiş yaşam tarzının olması aslında ta günümüze kadar uzanan bir çok sorunun kaynağıdır.Biz içinde beni kaybetmek;egosunu süper egosuna kurban etmek gibi toplumsal eğilimler hep bu kaynaklı olarak yaşamımıza yansımış toplumsal alışkanlıkların ürünüdür.

Bizim çok vurguladığımız bir tespitimiz vardır; "ben olmadan biz olunmaz;ben kalarak bize varılmaz".Açıklayacak olursak;insanın ilk önceliği kendisi olabilmektir.Bu retleri ve kabulleriyle bir insanın çok yönlü olarak kendini tanımlaması ve netliğe oturtmasıdır.Çok da önemlidir.Çünkü insanda karakterinde muğulak kalmış;flu olan noktaların hep belirsizlikler yarattığı;kararsızlıklara sebep olduğu ve devamlılık ve tutarlılığı önlediğini görüyoruz.Öte yandan ne istediğini bilememek gibi bir sonuç doğurduğu da bir gerçeği...Ki ne istediğini bilememek aslında daha vahimi nasıl mutlu olacağını da belirleyememektir ve bu nedenle kendisini de ilişkide bulunduğu insanı da zora sokan bir durumdur.Tabiatıyla önce bir insanın kendisi olabilmesi ve yaşama bakışını netleştirmesi gereklidir.Bu öncelik gerçekleştikten sonra ise biz olabilmekle ilgili süreç başlar.İşte bu noktada da insanın uyum adına girdiği ortam veya ilişkide benlik kapsamının dışına çıkabilmesi ve esneklikleri kullanarak bir ahenk sağlayabilmesi gerekir.Burada da çoğunlukla benliğin abartılması;egonun şişikliği ve yönetmek isteme gibi marazalarla karşılaşıyoruz.Oysa dünya hiç birimizin etrafında dönmüyor ve fazla ben merkezciliğe kaymak aslında insanları mutsuz;paylaşımsız hatta yalnız kalmaya doğru itekliyor.Bu itibarla herkesin hiç bir şeyin tam doğru veya tam yanlış olmadığını;her şeyin ölçüsüyle doğruluk veya yanlışlık değeri kazandığını görmesi gerekiyor.Gerçekçi paylaşım noktasında genelde çok samimi bir toplum olmadığımızı ve bu nedenle de özellikle son yıllarda ilişkilerde bir hayli zorlandığımızı herkesin bilmesinde fayda var.Burada abartısız ve tanımlanmış bir benlik;önyargısız iletişim ve paylaşım samimiyetine dayalı esneklikler yoluyla temel disiplinin kurulabileceğini söyleyebiliriz.

Disiplinleri yaşamımızda bozan yaygın sebepler var.Bunların en başta geleni nerede duracağını bilememektir.Bu sorun karşı tarafın hak gaspından tutun ilişkilerin denklik üzerinden kurulmasını önlemeye kadar varan bir sorunlar silsilesi doğurur.Bir başka sorun kaynağı denge kavramını bilememektir.Örneğin tüm paylaşım alanlarında bir alış-veriş dengesi olması gereklidir ki süreç birbirini kullanmaya dönüşmesin.Ama bizim toplumumuzda maalesef çok ilişkide birbirini kullanma eğilimi üzülerek ifade edeyim ki yaygındır.Burada disiplinize olmanın temel bir koşulu olan medeni olgunlaşmanın ülkemizde yeterli seviyeye gelmemiş olması da çok büyük bir etkendir maalesef.Tabiatıyla kolayca ben merkezciliğe kayan ve ilişkileri de bir kullanan-kullanılan seyrine sürükleyen olgunlaşmamışlıklarımız var.Fakat tüm bunlar dönüyor dolaşıyor bizim yaşam ve paylaşım kalitemizi düşürüyor ve bizleri mutsuz ediyor.

Peki çok önemli olan "disiplin" nedir..?Disiplin; aslında her şeyin olması gerektiği kadarıyla ölçülendirilmesidir.Yine çok vurguladığımız bir denge kavramı vardır.Eksikler yarattığı yoksunluk duygusu;fazlalar ise yarattığı bezginlik duygusu nedeniyle dengeleri bozar.Tabiatıyla dengeler her şeyin olması gerektiği kadarla ölçülendirilmesiyle kurulur.İşte bir insanın yaşamında kazanması gereken en önemli disiplin ölçüsü bu olmalıdır.Eksikler ve aşırılar yüzünden dengelenmiş bir yaşam kuramayan ve yaşamını yalpalayarak sürdürüp mutsuz olan o kadar çok insana rastlıyoruz ki...

Eskilerin "az verip azdırma;çok verip bezdirme" diye çok özlü ve güzel bir sözü vardı.Bu veciz sözde de aslında yapılan vurgu doğru ölçülendirmeye yönelik değil midir..?İnsan için en gerekli duygulardan birisi sevgidir.Düşünün sevgi çok verilse şımartıyor;az verilse sevgisizleştiriyor.Demek ki bir şeyin toptan doğru veya yanlış olarak görülmemesi;ölçüsünün ne olduğuna bakılması son derece önemli.Doğru ölçüye gelince...Bilimsel olarak her şeyde doğru ölçü şudur; bir şeyin aç bırakmayacak;doyum sağlayacak yeterlilikte olması ama bezdirecek veya şımartacak aşırılığa varmamasına doğru ölçü diyoruz.Bir düşünün...Yaşamımızda her şeyi bir doğru ölçü çizgisine oturtmayı başarsak o yaşamın tadına doyulur mu..?

Ben herkesten 26 yıllık deneyimi olan bir uzman psikolog olarak önce samimiyet rica ediyorum.Çünkü doğruya giden her yolun başında samimiyet vardır ve samimiyet olmadan hiç bir şeyin içi doğru dolmamaktadır.Sonra lütfen kendimizi bir tanımlayalım ve netliğe oturtalım...Öyle ya neyiz;ne isteriz;ne istemeyiz bunları bileceğiz ki yaşamımıza yön verirken yol haritamızı doğru belirleyebilelim...Daha sonra da her şeyi yoksunluk yaratmayacak yeterliliğe oturtup;bezginlik yaratmayacak aşırılıktan arındırarak doğru ölçülendirelim.O zaman doğru ölçülendirmeyi de tamamlamış oluruz.Yani kendimiz tanımlayalım;samimi olalım ve doğru ölçüler oturtalım...O zaman yaşanan bir çok problemin kendiliğinden çözüldüğünü;bir çok problemin de bu doğru yol haritası sayesinde olmadan önlendiğini ve yaşam kalitemizin çok fazla yükseldiğini göreceğiz.Bu aynı zamanda ayakları yere sağlam basan;ne istediğini bilen ve eksik ve aşırıların yorgunluğundan sıyrılmış bir yaşam demektir.Bu sağlanmış olsa insanlar hiç mutsuz olabilir mi..?

Yaşam disiplinlerinin kazanılması bir istek ve öğreti işidir.Öyle mucizeler filan da gerektirmemektedir.Altyapısı olan insanlar bunu pekala kişisel çabaları ile sağlayabilirler.Değişik zorlanmaları olan insanlar ise psikolojik destek alarak;samimi olmak koşuluyla bu sorunu rahatlıkla çözebilirler.Şu bir gerçek ki insanların kendine verdiği zararı o insana bir başkasının verebilmesi mümkün değildir.Çok psikolojik veya yaşamsal sorunda insanların kendi ayağına vurmasının ana etken olduğunu görüyoruz.Kendisiyle yüzleşmeyi de çok bilen bir toplum olmadığımızdan hep kusuru başkalarında veya dış faktörlerde arama yani savunma mekanizmalarını da aşırı kullanma alışkanlığımız var.Oysa bu çoğunlukla topun taca atılması sonucunu doğuruyor.Hep söylerim;yine söyleyeyim;önce kendinizden başlayın...Bir şey düzelecekse yaşamınızda bunun ilk durağı kendinizde sağlayacağınız düzelmelerdir.Dış faktörlere ve başkalarına daha sonra sıra gelmelidir.Kendinizde kuracağınız en önemli disiplin ise "doğru ölçü disiplini" olmalıdır.Sevgiyle...