Kolay giderilemeyen yoğun bunaltı; sıkıntı ve endişe duygusu;
Göğüste sıkışma hissi; çarpıntı ve nefes darlığı gibi bedensel belirtilerin
eşlik ettiği gerginlik hali;
Kötü bir şey olacağıyla ilgili huzursuzluk yaratan zihinsel uğraş;
O anda gerçek bir tehlikenin olduğuna ilişkin inanç ve kişinin bu
sıkıntıyla baş edemeyeceği düşüncesi bileşenleri ile tanımlanabilir.
Bu noktada endişe ve kaygıyı ayrıştırmak gerekmektedir. Kaygı; bedensel belirtiler ile birlikte sıkıntı ve gerginlik halinin tamamını karşılarken; endişe; düşünce boyutunu ("Ya şöyle olursa?" gibi) yani kaygıya yol açan işlevsel olmayan inançları kapsamaktadır.
Gerçek tehlike durumundaki kaygı işlevseldir; organizmanın kaçmak ya da savaşmak yönünde hareket ederek hayatta kalmasını sağlar. Ancak gerçek bir tehlikenin olmadığı durumlarda; tehlike işaretlerinin yanlış ya da abartılı algılanmasıyla ortaya çıkan kaygı işlevsel değildir ve hayatı zorlaştırır.
Yaygın kaygı; değişik yaşantılara bağlı olarak hissedilen; gerçekçi olmayan; yoğun bunaltı; korku ve endişe olarak tanımlanabilir.
Amerikan Psikiyatri Birliği’ne göre yaygın kaygı bozukluğu tanısı koyulmasını gerektiren kriterler şu şekildedir:
A. En az 6 aylık sürenin çoğu gününde; birtakım olaylar ya da etkinliklerle
(işte ya da okulda başarı gösterebilme gibi) ilgili olarak; aşırı bir kaygı
ve kuruntu (kaygılı beklenti) vardır.
B. Kişi; kuruntularını denetim altına almakta güçlük çeker.
C. Bu kaygı ve kuruntuya; aşağıdaki 6 belirtiden 3’ü (ya da daha çoğu)
eşlik eder (en azından kimi belirtiler son 6 ayın çoğu gününde
bulunmuştur):
Not: Çocuklarda yalnızca bir maddenin olması yeterlidir.
1. Dinginleşememe (huzursuzluk) ya da gergin ya da sürekli diken
üzerinde olma
2. Kolay yorulma
3. Odaklanmakta güçlük çekme ya da zihnin boşalması
4. Kolay kızma
5. Kas gerginliği
6. Uyku bozukluğu (uykuya dalmakta ya da uykuyu sürdürmekte güçlük
çekme ya da dinlendirmeyen; doyurucu olmayan bir uyku uyuma)
D. Klinik açıdan belirgin bir sıkıntı ya da işlevsellikte düşme
E. Bir maddenin ya da başka bir sağlık durumunun etkilerine
bağlanamama
F. Başka bir ruhsal bozuklukla daha iyi açıklanamama.
Yaygın kaygı bozukluğunun klinik müdahalesinde kullanılabilecek yöntemlerden biri bilişsel davranışçı terapidir. Verimli ve verimsiz endişeyi ayırt etmek; yanlı tehdit değerlendirmeleri ve endişe hakkındaki inançları bilişsel yeniden yapılandırma ve hipotez test etme; endişeye neden olma ve felaketleştirmeme; etkisiz endişe kontrol stratejileri tepkilerini önleyerek tekrarlı endişe ifadesi; güvenlik ipuçlarını işlemleme; risk ve belirsizlik aşılama; yapıcı problem çözme eğitimi; şimdinin ayrıntılı işlemlenmesi ve gevşeme eğitimi yaygın kaygı bozukluğunun bilişsel terapisinde tedavi bileşenlerini oluşturur.
Uzm. Klinik Psk. Özlem YILMAZ
KAYNAKLAR
Amerikan Psikiyatri Birliği; Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı;
Beşinci Baskı (DSM-5); Tanı Ölçütleri Başvuru Elkitabı’ndan çev. Köroğlu;
E.; Hekimler Yayın Birliği; Ankara; 2014.
Barışkın; E. (2009). Panik ve yaygın anksiyete bozukluklarında bilişsel
davranışçı tedaviler. Bilişsel-davranışçı terapiler (4. Baskı) (s. 125-149).
Ankara: Türk Psikologlar Derneği Yayınları.
Clark; D. A. & Beck; A. T. (2010). Cognitive therapy of generalized anxiety
disorder. Cognitive therapy of anxiety disorders: Science and practice. (p.
388-445). New York; NY: The Guildford Press.