Bel Ağrınızdan Kurtulamıyor Musunuz?
Her şeyi denediniz; 30 günlük fizik tedavi seans hakkınızın hepsini doldurdunuz; özel tedavileri denediniz; olmadı hacamata gittiniz ancak hala ayakta uzun süre duramıyor; iş yapamıyor; oturamıyor; kıvrım kıvrım kıvranıyor musunuz?
Kas-iskelet sistemi ile ilgili birçok ağrı temelde çok derin ve ayrıntılı nörofizyolojik mekanizmalar aracılığıyla üretilir ve çözülmesi zaman ister. Zordur diyemiyorum çünkü aslında çok basitçe çözülebilir fakat uzun zaman alabilmesi kişiye zormuş izlenimi verebilir. Önemli olan kişinin ağrının çözümlenmesinde gerçekten istekli ve motive olmasıdır.
İşin bilimsel terimleri içeren yönünü çok fazla paylaşmayı doğru bulmuyoruz; çünkü okunması hem kafa karıştırıcı hem sıkıcı yazılar bilgi vermekten uzak kalıyor ve okunmuyor. Şunu unutmayalım ki kişinin iyi hale gelebilmesi için yeterli miktarda bilgi sahibi olması gerekir. Fazla bilgi sahibi olmak ve detaya inmek ağrıya yönelik çözümlemeleri zorlaştırmaktadır.
Ağrı mekanizması ne kadar detaylı olursa olsun çözüm aslında hep nitelikli fiziksel değerlendirme yapılmasından geçmektedir. Değerlendirme sonucunda kişinin sorun yaşadığı duruşu; hareket anı ve hissettikleri yeterince değerlendirildiğinde problemin ana kaynağı tespit edilebilmektedir.
Bel bölgenizle ilgili kas-iskelet sistemi sorunu yaşadığınızda bilmeniz gerekenler şunlardır:
Bel bölgesinden sırta doğru uzanan ve çeşitli gündelik hareketler esnasında omurganın pozisyonlarını koruyarak ince ayarlı hareketini sağlayan “core(çekirdek) bölge” adını verdiğimiz; içli dışlı iki silindir sisteme ayrılan ama koordine hareket eden bir yapı vardır.
Bu ikili silindir sistemden içerideki iki yapı fizyoterapi açısından daha özenli ele alınması gerektiğinden; diğerlerine nazaran ekstra önem taşır. Bunlardan ilki diyafram; diğeri ise pelvik tabandır.
Diyafram nefes için hayati önem taşımakla beraber aynı zamanda postüral(duruş ile ilgili) bir kastır ve karın içi basıncını ayarlayarak omurga ve disk(omurlar arası içi sıvı dolu yapılar) sağlığında önemli rol oynar.
Pelvik taban; rahim; mesane ve bağırsak sisteme alt çatıyı oluşturan yine hayati bir kassal yapıdır; kuyruk sokumu ve leğen kemiğinin omurgaya sabitlenmesi ve ince ayarında önemli rol oynar.
Bunlar dışındaki yapıları karın ve sırt kasları oluşturur.
Bel bölgenizde sabit duruş veya aktif hareket esnasında; bozulan vücut yapıları nedeniyle doğru pozisyonu koruyamama gibi bir problem açığa çıktığında bu kaslar birbirleri ile koordine çalışamazlar veya birbirlerine yardımcı olmak amacı ile ekstra çalışıp yorulurlar ve devreye girme esnasında zamanlama problemi yaşarlar.
Bu durumu tedavi edecek tek yöntem vardır; o da fizyoterapist rehberliğinde egzersizdir. Egzersiz ile bu kaslara; kuvvet; dayanıklılık ve koordinasyonu öğretmekle kalmaz; değişik pozisyonlar ve çok tekrarla nöral yapıların algısını artırarak beyninize doğru mekanizmanın yerleştirilmesini ve ağrı algısının ortadan kalkmasını sağlarız.
Manuel terapi ağrılarınızı geçirir ancak etkisi kısa sürelidir. Egzersizle problem ortadan kaldırılmadığı sürece ağrının tekrarlama olasılığı yüksektir. Manuel terapi; kişiyi rahatlatır; kasları gevşetir; vücuda zindelik verir. Kimse ağrılı bir bölgeyi hareket ettirmek istemez; dolayısı ile egzersize hazırlık safhası olarak kullanılmaktadır.
İyikleşmeniz; yani ağrısız süreye geçişiniz; davranış modifikasyonları veya kilo kontrolüyle hızlanır. Unutmayın ki egzersizle düzeltmeye çalıştığımız yanlış bir hareket paternini; başka bir iş yaparken sürekli yineliyorsanız; ergonomik olmayan pozisyonlarda eğilip kalkıyorsanız veya kilonuz olmanız gerekenden fazlaysa ve omurganıza aşırı yük biniyorsa iyileşme süreciniz uzayacaktır.
Kısacası şöyle söyleyebiliriz;
Vücudunuz hakkında hiçbir şey bilmemek veya interneti talan edip yerli yersiz birçok şeyi aklınıza doldurmak değil; gerekli ve anlayabileceğiniz kısmını bilmek iyileşmeniz için elzemdir.
Kilo kontrolü ve hareket davranışlarınızdaki değişiklikler iyileşmenizi hızlandırır.
Ağrısız hareket paternini yerleştirmek için çok tekrar gerekir ve öğrenme süresi kişiden kişiye değişir.
Kas-iskelet sistemi ile ilgili birçok ağrı temelde çok derin ve ayrıntılı nörofizyolojik mekanizmalar aracılığıyla üretilir ve çözülmesi zaman ister. Zordur diyemiyorum çünkü aslında çok basitçe çözülebilir fakat uzun zaman alabilmesi kişiye zormuş izlenimi verebilir. Önemli olan kişinin ağrının çözümlenmesinde gerçekten istekli ve motive olmasıdır.
İşin bilimsel terimleri içeren yönünü çok fazla paylaşmayı doğru bulmuyoruz; çünkü okunması hem kafa karıştırıcı hem sıkıcı yazılar bilgi vermekten uzak kalıyor ve okunmuyor. Şunu unutmayalım ki kişinin iyi hale gelebilmesi için yeterli miktarda bilgi sahibi olması gerekir. Fazla bilgi sahibi olmak ve detaya inmek ağrıya yönelik çözümlemeleri zorlaştırmaktadır.
Ağrı mekanizması ne kadar detaylı olursa olsun çözüm aslında hep nitelikli fiziksel değerlendirme yapılmasından geçmektedir. Değerlendirme sonucunda kişinin sorun yaşadığı duruşu; hareket anı ve hissettikleri yeterince değerlendirildiğinde problemin ana kaynağı tespit edilebilmektedir.
Bel bölgenizle ilgili kas-iskelet sistemi sorunu yaşadığınızda bilmeniz gerekenler şunlardır:
Bel bölgesinden sırta doğru uzanan ve çeşitli gündelik hareketler esnasında omurganın pozisyonlarını koruyarak ince ayarlı hareketini sağlayan “core(çekirdek) bölge” adını verdiğimiz; içli dışlı iki silindir sisteme ayrılan ama koordine hareket eden bir yapı vardır.
Bu ikili silindir sistemden içerideki iki yapı fizyoterapi açısından daha özenli ele alınması gerektiğinden; diğerlerine nazaran ekstra önem taşır. Bunlardan ilki diyafram; diğeri ise pelvik tabandır.
Diyafram nefes için hayati önem taşımakla beraber aynı zamanda postüral(duruş ile ilgili) bir kastır ve karın içi basıncını ayarlayarak omurga ve disk(omurlar arası içi sıvı dolu yapılar) sağlığında önemli rol oynar.
Pelvik taban; rahim; mesane ve bağırsak sisteme alt çatıyı oluşturan yine hayati bir kassal yapıdır; kuyruk sokumu ve leğen kemiğinin omurgaya sabitlenmesi ve ince ayarında önemli rol oynar.
Bunlar dışındaki yapıları karın ve sırt kasları oluşturur.
Bel bölgenizde sabit duruş veya aktif hareket esnasında; bozulan vücut yapıları nedeniyle doğru pozisyonu koruyamama gibi bir problem açığa çıktığında bu kaslar birbirleri ile koordine çalışamazlar veya birbirlerine yardımcı olmak amacı ile ekstra çalışıp yorulurlar ve devreye girme esnasında zamanlama problemi yaşarlar.
Bu durumu tedavi edecek tek yöntem vardır; o da fizyoterapist rehberliğinde egzersizdir. Egzersiz ile bu kaslara; kuvvet; dayanıklılık ve koordinasyonu öğretmekle kalmaz; değişik pozisyonlar ve çok tekrarla nöral yapıların algısını artırarak beyninize doğru mekanizmanın yerleştirilmesini ve ağrı algısının ortadan kalkmasını sağlarız.
Manuel terapi ağrılarınızı geçirir ancak etkisi kısa sürelidir. Egzersizle problem ortadan kaldırılmadığı sürece ağrının tekrarlama olasılığı yüksektir. Manuel terapi; kişiyi rahatlatır; kasları gevşetir; vücuda zindelik verir. Kimse ağrılı bir bölgeyi hareket ettirmek istemez; dolayısı ile egzersize hazırlık safhası olarak kullanılmaktadır.
İyikleşmeniz; yani ağrısız süreye geçişiniz; davranış modifikasyonları veya kilo kontrolüyle hızlanır. Unutmayın ki egzersizle düzeltmeye çalıştığımız yanlış bir hareket paternini; başka bir iş yaparken sürekli yineliyorsanız; ergonomik olmayan pozisyonlarda eğilip kalkıyorsanız veya kilonuz olmanız gerekenden fazlaysa ve omurganıza aşırı yük biniyorsa iyileşme süreciniz uzayacaktır.
Kısacası şöyle söyleyebiliriz;
Vücudunuz hakkında hiçbir şey bilmemek veya interneti talan edip yerli yersiz birçok şeyi aklınıza doldurmak değil; gerekli ve anlayabileceğiniz kısmını bilmek iyileşmeniz için elzemdir.
Kilo kontrolü ve hareket davranışlarınızdaki değişiklikler iyileşmenizi hızlandırır.
Ağrısız hareket paternini yerleştirmek için çok tekrar gerekir ve öğrenme süresi kişiden kişiye değişir.