Okul öncesi eğitim; çocuğun doğumundan temel eğitime kadar geçen sıfır-altı yaş arasındaki dönemi kapsar. Çocuğun bedensel; psiko-motor; sosyal-duygusal; zihinsel ve dil gelişimlerinin büyük ölçüde tamamlandığı; erken çocukluk dönemi diye de adlandırılan gelişim ve eğitim sürecidir.
Erken çocukluk eğitiminin amacı; temel kavramları kazandırarak çocuğun kendi görüşlerini geliştirmesine; duygu ve düşüncelerini özgürce ifade etmesine; girişimci; araştırmacı; öz denetimi sağlayabilen; kendi haklarına ve başkalarının haklarına saygılı; yeteneklerini kullanma becerisine sahip; düşünen; soru soran; bağımsız hareket edebilen; yaratıcı; üretken çocuklar yetiştirerek onları daha sonraki eğitim aşamalarına her yönden hazırlayarak; onların öğrenmeyi sevmesini sağlamaktır (Yıldız; 1998).
Çocuğunuzu gönderdiğiniz okul öncesi eğitim kurumu; kişiliğin şekillendiği ve temellerinin atıldığı bu dönemde; çocukların fiziksel; sosyal; duygusal; psiko-motor; zihinsel gelişimlerini desteleyebilecek yeterlilikte olmalıdır.
Peki çocuğumu kaç yaşında anaokuluna ya da kreşe başlatmalıyım?
Bu soru birçok anne-babanın kafasını karıştıran bir durumdur. Aslında bu sorunun cevabı sizin koşullarınız ve çocuğunuzun hazır bulunuşluk haliyle yakından ilgilidir. Genellikle 3 yaş anaokuluna başlamak için idealdir. Fakat siz çalışan bir anneyseniz ve çocuğunuzun bütün gün bakıcı ile evde kalmasını istemiyorsanız 2 yaşında da çocuğunuzu kreşe verebilirsiniz. Ya da çalışan bir anne değilseniz çocuğunuzu 4 yaşında yarım gün anaokuluna vermeyi tercih edebilirsiniz. Bunlar tamamıyla sizin koşullarınıza bağlı durumlardır. Benim önerim; çocuğunuzun kendi öz-bakımını yapabildiği ve kendini ifade edebileceği yeterliliğe geldiğinde anaokuluna başlatmanızdır. Ama daha önce de belirttiğim gibi bu biraz da sizin koşullarınıza bağlı olarak değişen bir durum olabilir. Koşullarınız gereği daha erkende başlatmak durumunda da kalabilirsiniz.
Peki anaokulunu tercih ederken nelere dikkat etmeliyim?
Hepimiz; yeni yeni kişiliklerin oluşmaya başladığı küçücük yavrularımızı; işini severek yapan; iyi eğitim almış; şefkatli ve merhametli eğitimcilere teslim etmek isteriz. Bunun için de çocuğumuzu teslim edeceğiniz kurumlarla ilgili bir ön araştırma yapmak ve referanslarına bakmanızı öneririm.
Bugün biliyoruz ki pek çok ebeveyn çocuklarını kreş ya da anaokuluna başlatmadan önce kurumlar ile yüz yüze görüşmekte ve ziyaretler yapmaktadırlar. Bu görüşmeler size kurumun eğitim felsefesi ve yeterliliği konusunda ön bir fikir verebilir. Her anaokulunun benimsediği çocuk odaklı uygulanan bir eğitim programı vardır. Eğitim programları; öğretmenin ve kurum müdürünün eğitimi hakkında bilgi almalısınız. Kurumun fiziki koşullarının yeterliliği( sınıf büyüklüğü; bahçesi; aktivite alanları; sınıfların hijyeni; güneş alıp-almaması)dikkat edilmesi gereken bir diğer husustur.
Diğer hususları da şöyle sıralayabiliriz:
1.Okulun Milli Eğitim Bakanlığına veya Sosyal Hizmetlere bağlı olması( Bunun dışındaki okullar denetlenmiyor ve yasal dayanakları yok)
2. Bir apartmanın bir dairesine sıkıştırılmamış olması; çocuğun enerjisini boşaltabileceği açık ve kapalı alanların bulunması
3. Sınıfların yeter sayıda öğretmene sahip olması; yardımcı öğretmenin bulunması; öğrenci sayısının sınıf kapasitesinin üstünde olmaması;
4.Yemeklerin okulda pişiriliyor olması;
5. Çocukla ilgili günlük notlar; haftalık karneler şeklinde sınıf öğretmenin geri bildirimde bulunulması
6.Okulda çocukların gelişimini gözlemleyen; öğretmen ve veli ile sürekli irtibat halinde bulunan bir psikoloğun bulunması
Çocuğunuz anaokuluna başlamadan önceki birkaç hafta boyunca ona anaokulunun nasıl bir yer olduğunu anlatın. Yapacakları aktivitilerden; oynayacakları oyunlardan bahsedin ve onu ortama sözlerle alıştırın.
KAYNAKÇA
1. Yıldız; V. (1998). İşbirlikli Öğrenme Ve Geleneksel Öğretimin Okul Öncesi Çocukların Temel Matematik Başarıları Üzerindeki Etkileri Ve Mevcut Uygulamalarla İlgili Öğretmen Görüşleri. (Yayınlanmamış Doktora Tezi). İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi; Sosyal Bilimler Enstitüsü.