Dokunma anne karnında gelişen ilk duyusudur bebeğin ve çocuk derin sevgi duygusunu bu şekilde hissetmektedir . ‘Kucağına alıştırma; şımartma’ gibi sözler duyduğunuzda direk oradan uzaklaşın. Beynin gıdası ilişkidir çünkü.
Bebek ağladığında kucağınıza almazsanız; yanına gitmezseniz belli bir zaman sonra tabi ki susacaktır ancak bu susma şekli oldukça tehlikeli bir durumdur. Ağlama ne şekilde; ne şartta olursa olsun bir sinyaldir; ağlamalarına karşılık bulamayan çocuk zamanla sinyal vermeyecek ve ebeveyn ile arasına görünmez bir duvar örecektir. Bu nedenle çocuğun sinyalini duymak ve doğru bir şekilde cevap vermek son derece önemlidir.
Ebeveyn korkutan; yalnız bırakan; ilişki kurmayan; kucağına almayan; duygusunu tanımayan ve reddeden biri olduğunda çocukta duygu regülasyonu tam gelişememektedir.
Peki nedir duygu regülasyonu?
Duygu regülasyonu; baş etmekte zorlanılan bir durumla karşılaşıldığında durup; içten gelen ilk tepkiyi bastırıp; tepkilerin sonuçlarını düşünüp; duygu; davranış ve bedeni yöneterek en uygun tepkiyi verebilmektir.
Bebekler ve okul öncesi çocukların beyin yapıları duygu regülasyon becerisi için yetersiz olduğundan kendilerini sakinleştirmek için meme/emzik emmeye; annenin kucağı yada battaniye/ayıcık gibi nesnelere ihtiyaç duyarlar. Annenin zamanla; çocuğun bu nesne veya kişilere bağımlılığını azaltabilmek ve kendisini sakinleştirme becerisini geliştirmek için duygu regülasyonunu öğretmesi gerekir.
Duygularını yönetemeyen çocuklar denince akla genelde markette istediği alınmayınca bağıran; yerlere yatan ve kriz geçiren çocuklar akla gelmektedir. Duygu regülasyonunda zorlanan çocuklar durmadan kendilerini zorlayıcı durumlarda buldukları bir kısır döngüye girerler
Çocuğa duygu regülasyon becerisi nasıl kazandırılır?
Önce duygusunu kabul edin ve yansıtın; ‘Biliyorum bu oyuncağı çok istiyorsun ve sana almadığım için çok üzüldün’;
Sakin kalın ve bekleyin. Çocuğunuzun biraz rahatlaması için ağlamasına müsaade edin.
Toplum olarak ağlayan çocuğa dayanamıyoruz. Hep bir susturma eğilimindeyiz. Çocuğunuzun ağlaması sinir sistemlerinin rahatlamasını sağlayacaktır. Ancak; çocuk ağlarken “ ne var ağlayacak evde bir sürü oyuncak var” tarzı cümlelerden kaçınılmalıdır. Çocuğunuz ile krizin tam ortasındaysanız eğer o anda sözleri bir kenara bırakıp kuracağız göz teması ve dokunma daha etkili olacaktır. ‘ Evet sana oyuncağı almadığım için bana çok kızdın; sen istedin ki oyuncağı sana alayım’ gibi cümleler kurabilirsiniz. Kendini anlaşılmış hisseden kişi ne yapar? daha çok ağlar. Bu cümleleri duyan çocuk da daha çok ağlayacaktır: Ama ebeveyn olarak bu şekilde çocuğun duygularına dokunmuş oluyorsunuz yani buzdağının görünmeyen tarafına dokunmuş oluyorsunuz.
Çocuğun ağlama tonu arttıkça sırtını sıvazlayarak sakin bir ses tonu ile “ biliyorum çok zor; tamam anne burada” gibi cümleler kurabilirsiniz. Unutmayın duygu regülasyonunu sizin sayenizde öğrenecek siz o ortamda çıldırırsanız o da çıldıracaktır.
Çocuğunuz sakinleştikten ve sizi anlayacak duruma geldikten sonra istediğini mantıksal çerçevede kıs ve öz bir şekilde neden almadığınızı açıklayabilirsiniz. Kriz anındayken mantıklı açıklamalarını çocuğunuz duymayacaktır.
Tuğba KOÇ
Pedagog
Kaynakça;
Devecigil N.;Işığın Yolu; Doğan Kitapevi ; 2017
Spiegel J. Daniel; Bryson Payne Tına; Koridor Yayıncılık; 2011
Solter J.Aletha; Doğan Kitapevi; 2001