ANNE OLABİLMEK
ANNELER;
Anne olmadan önce;
*Anneliğin sadece çocuk doğurmak olmadığını bilseler;
*Daha bebek yapmadan; bebek sahibi olmakla ilgili motivasyonlarının ve bebekle ilgili tasarımlarının bebeğin kişiliğini ve tüm hayatını etkileyeceğini bilseler.;
*Anne karnındaki bebeklerin 9 ay boyunca; annenin olumlu olumsuz tüm duygularını; korku ve kaygılarını; istenen ve kabul edilen bir bebek olup olmadığını hissedip; tüm bu duyguları kaydettiğini bilseler;
*Bebeklerin annelerinin memelerini emerken; bir yandan karınlarını doyurup; bir yandan da anneleriyle kurdukları göz teması; annenin sevgi dolu yüz ifadesi ve dokunuşlarıyla içlerindeki çoşkuya karşılık bulduklarında ruhlarını da doyurduklarını bilseler;
*Bebeklerin 0-3 yaşlarında annelerinden alamadıkları empati; koşulsuz sevgi; şefkat ve güven duygularını tüm hayatları boyunca içlerinde hep hissedecekleri bir boşluk duygusu yaratacağını ve hiç kapanmayan bir yara açacağını bilseler.;
*Sevilmeme; değersizlik; suçluluk; hak etmeme; yetersizlik; terkedilmişlik; utanç duygularının; bebeklikte içimize atılan kötü bir tohum gibi biz büyüdükçe büyüyen zehirli sarmaşık gibi tüm hayatımızı sararak bize rahat vermeyeceğini bilseler;
*Desteklenmeyen; eleştirilen; kıyaslanan; koşullu sevilen çocukların; dış odaklı sistemden bir türlü kurtulamayıp hayatları boyunca ne yaparsa yapsınlar huzur bulamayacaklarını ve huzur vermeyeceklerini; gerçek kendiliklerini bulamayacaklarını bilseler;
*Bırakın sözel ya da fiziksel şiddeti; azarlamayı küçücük bir ters bakışlarımın bile çocuklarında nasıl travma yaratacağını bilseler;
*Çocuğa çelişkili mesajlar veren davranışların; verilip tutulmayan sözlerin; güven duygularını nasıl sarsacağını bilseler;
*Birlikte geçirilen vakitlerin; oynanan oyunların; sevgiyle bakan ve gülen destekleyen gözlerin yerini hiç bir pahalı oyuncağın tutmayacağını bilseler;
*Çocuklarının kendi uzantıları olmadığını; onların ayrı bir birey olduğunu bilseler;
*3 yaşından itibaren kendisi olma; birey olma savaşı veren çocuklarının kendisi olmalarına izin vermeyen; olduğu gibi kabul etmeyen; omu değiştirerek kafasındaki çocuğu yaratmaya çalışan annelerin; çocuklarına ne kadar zarar verdiğini bilseler.
Bunu yaşayan çocuklarınsa ya tepki olarak gerçek kendiliklerinden uzaklaşıp itaatkar; uyumlu; uslu; iyi çocuk gibi görünen ama içlerindekinin aksine sahte benlik geliştirdiklerini; ya da ters kimlik geliştirip tam tersi asi; yaramaz ve hayatı boyunca kendini ve hayatını herşeyi sabote eden bir birey olacağını bilseler;
*Çocuk büyütürken ihmalle işgal arasındaki o ince çizgiyi tutturmanın; dengeli bir sınır koymanın önemini;
*Annelerin kendi psikolojik ihtiyaçları için kendilerine bağımlı; aşırı koruyup kolladıkları için sürekli onlara ihtiyaç duyan; minnettar olan; sözünden çıkmayan; istedikleri gibi manipule edebilecekleri; yaşlılıklarının garantisi gibi gördükleri ve övündükleri çocuklar yetiştirmenin aslında ne kadar acımasız ve korkunç bir şey olduğunu bilseler;
*Mutsuz; huzursuz; kendilerini; birbirlerini hayatı insanları sevmeyen; sürekli kavga eden anne babaların çocuklarının bunu hissedip hayatları boyunca mutlu olamayacaklarını; mutlu doyurucu ilişkiler yaşamayacaklarını ah bir bilseler;
Her şey ne kadar farklı olurdu.
Mutlu bebekler; mutlu çocuklar; mutlu yetişkinler ve mutlu toplumlar olurdu.
Ne kin; ne nefre; ne de düşmanlık olurdu ne de savaşlar.
Kadınlar;
-Anneleri ile yaşadıkları çatışmaları çözüp; onları olduğu gibi kabul etmeden
kişisel gelişimini tamamlamadan;
-Sevilmene; değersizlik; yetersizlik; suçluluk vb. duygularından kurtulmadan;
-Geçmişin travmalarından vebunlatın yarattığı içsel çatışmalarını ve bunlardan kaynaklanan öfke; kaygı; korku ve utanç duygularından kurtulmadan;
-Kendini affedip; olduğu gibi kabul edip sevmeye başlamadan;
- Annenin insan hayatındaki önemini bilmeden;
Özellikle de sadece çocuk doğurmakla anne olunmayacağını bilmeden
kimse çocuk sahibi olmasa.
GERÇEKTEN ANNE OLABİLMİŞ TÜM ANNELERİN ANNELER GÜNÜ KUTLU OLSUN!
Psikolog Ayla Sırıklı