Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Depresyon mu Bipolar mı ?

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
DEPRESYON mu BİPOLAR mı? Kişinin ruh sağlığı; kişiliğin sağlıklı gelişimine bağlıdır. Çocukluğun gelişim dönemlerinde takılmış olmak; travmalar; anne-baba tutumları; mizaç özelliklerimiz vb. komponentlerin tamamı ruh sağlığımızın bileşenleridir. Depresyona kolay giren insanlarda; özgüven eksikliği; suçluluk ve değersizlik duyguları da yukarıda sayılan parça ya da parçalar sayesinde kişide yerleşik olarak bulunmaktadır. Bu şartlara kalıtım da eklenebilir ki daha çok Majör depresif hastalarda kalıtımsal yatkınlık görülmekle birlikte diğer depresyon türlerinde de pozitif bulgu olarak değerlidir. İştah kaybı ya da artışı Uyuşukluk hali Eskiden keyif alınan aktivitelere dahi ilgi kaybı Odaklanamamak; okuma yazma; bir filmi baştan sona anlayarak izleme vb. Çok uyumak ya da uykuya dalmakta zorluk Diğer insanlar tarafından kendisine ihtiyaç duyulmadığı düşünceleri Yoğun suçluluk ve değersizlik duyguları Yaşam kalitesinde bozulma; rutin işleri bile yapmanın külfet hissedilmesi Psikomotor bozulmalar; Aşırı hareketlilik ya da dışarıdan tembellik gibi görünen atıllık; enerji kaybı; sakarlık vb. İntihar düşünceleri Not: Burada önemli olan kişide ki davranış değişikliğidir. Sağlıklı halinde farklı zevkleri var; uyku düzeni ve iştahı normal; öz bakımı yerinde ve bu en az 15 gün süre ile günün her saati yukarıda belirtildiği gibi değişiyorsa depresyondan bahsedilebilir. Aslen tanı konulması DSM-V deki 9 tanı kriterinden en az 5 tanesini 15 gün boyunca gün içinde değişmemek kaydı ile karşılıyorsa depresyon tanısı konur. *DSM-V Depresyon tanı kriterlerine bakınız. Depresyon sanılıp; gözden kaçırılmaması gereken durumlar: Depresyonla bağlı olarak bipolar bozukluk gelişebilir. Bu her depresyon hastası bipolar bozukluk geliştirir anlamında değildir. Depresyon dönemlerini mani dönemi izliyorsa; aşırı güven; kabarmış ego; uyuma ihtiyacında azalma; uçurum kıyısında yürüyerek bir şey olmayacağını düşünmek; önüne gelenle seks yapmak; aşırı uçlarda yaşamak; az uyku; artmış hareketlilik; grandiöz hazeyanlar (aşırı büyüklenmecilik) vb. gözlemleniyorsa manik epizottan söz edilebilir. Bu ataklar sırasında kişi olmadık girişimler; aşırı kumar; alkol ya da madde bağımlılığı; geliştirebilir ve maddi manevi kayıplarla birlikte; ruh sağlığı da kötüleşir. Depresif bir atak salt depresyon olmayabilir bu arada salt depresyon olarak algılanırsa; İlaç tedavisinde kullanılan SSRI lar da hastanın manik atak geçirmesini tetikleyebilir. Bu nedenle hipomanik durumu olan hastaların dikkatle gözlenmesi ve depresyonun salt depresyon mu; yoksa bipolar bozukluk mu olduğunun ayrıştırılması hayati önem taşır. Tüm hipomani atakları mani ataklarına dönüşmeyebilir ki tip 1 tip 2 diye ayrılır. Biyolojik komponentleri: Beyin de neler olur? Limbik yapılarda ve prefrontal lob da faaliyet artışı; hipotalamus bunlarla ilişkili olarak önemli bir rol oynar ki bu üçü arasındaki iletişimde problemler; düşünce bozuklukları ortaya çıkarır. Serotonin de de bozulmalar; Norepinefrin pompalanmasında problemler olur. Dopamin de problemler ortaya çıkar. Bu nedenle hafif depresyonlar hariç her iki durumda da ilaç kullanımı şarttır. Çünkü Depresyonda da; Bipolar bozuklukta da nöronal ağlarında ki bozulmalar; tüm beynin çalışma sistemini etkiler ve normal düşünce; affect (duygu) ve davranış kalıplarını etkiler. Depresyonda; biyolojik ve psikososyal faktörler etkilidir. Bipolar bozuklukta ise işler daha da karışır çünkü; kalıtımsal faktörler daha da zorlayıcıdır; Aile de bipolar bozukluk varsa kişi bu bozukluğa 10 kat daha fazla yatkındır. İkiz çalışmalarda şart olmamakla beraber ayrı ebeveynlerde büyütülmüş de olsalar çift yumurta ikizlerinden birinde hastalık bulgusu varsa diğerinde de görülme olasılığı yüksektir. Tek yumurta ikizlerinde bu oran biraz daha düşer. Bu da kalıtımın bu bozukluktaki önemini vurgulamaktadır. Genel olarak psikolojik faktörler; ağır bir stres yaşamak maniyi tetikler ise de bu durum sadece risk altında ki bireyler için geçerlidir. Lakin depresyondaki kişinin aksine biyolojik yatkınlık bu hastalığın ortaya çıkmasında şarttır. Sonuç olarak; Sosyal destek; psikoterapi; doğru ilaç kullanımı; ayırıcı tanının doğru yapılması ile sağlıklı yaşamak mümkün.

Uzm. Klinik Psikolog Esra Erdoğan