Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

İyi Hal İndirimi - Psikolojide Vicdan

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Kendini sürekli hatırlatan fakat daima ertelediğiniz işleri yapmadan “rahat edemeyenlerdenseniz” yalnız değilsiniz. Her zamanki gibi bir sorun ya da durumun başkalarında da olması hafifletici bir sebep sayıldığı için müsterih olunuz!

Söylenmemiş sözler; yapılmamış işler ya da gidilmeyen yerler… Ne yapabildiğiniz ne de unutmaya çalışıp unutamadığınız bu takıntılar sizi serbest bırakıp terk edecek zannediyorsanız yanılıyorsunuz. Kalbini kırdığınız arkadaşınıza özür dilemeye çekinip utandığınız ya da sevdiğiniz bir yakınınıza gidemediğiniz ziyaretler ya da bir “alo” kadar yakın ama “yarın ararım” deyip hep ertelediğiniz dostlarınızı da unutamayacaksınız.

Hiç farkında değiliz ama günler günleri; yıllar yılları kovalıyor ve elden ayaktan düşüp bir köşede yalnız başına kalıveriyor insanoğlu. İnsanı en çok üzen de geçmişe dair üzüntü ve pişmanlıklardır. “Keşke; şöyle yapsaydım ya da söyleseydim” dediğimiz yaşantılar; söylenmemiş sevgi sözcükleri; özürler ve ziyaretler… Ben de kendi adıma aslında bu konularda çok başarılı değilimdir. Hep “ayıp olur; sonra söyleyeyim; şimdi zamanı değil” deyip kaçtığım durumlar da oldu…

Hemen buradan kendime dair ciddi pişmanlıklar ve üzüntüler olduğunu düşünenler olacaktır. Fakat sürekli kendini hatırlatan bir takıntım olmamakla beraber zaman zaman “şöyle yapsaydım” “böyle deseydim” gibi dediğimiz durumlar da olmuyor değil. Fakat biz bunları çoğunlukla unutmaya eğilim gösteririz. Yaşadığımız kötü anıları ve olayları da insan beyni unutarak; bilinçaltına atarak bir nevi savunma mekanizması devreye girerek kendimizi korumaya alırız. Böyle olmasaydı zaten olumsuz ve kötü anıların esiri olurduk.

Fakat her zaman mükemmel ve hatasız davranmak da doğal olarak pek mümkün olmuyor. Neticede insanız ve kusurlarımız vardır. Fakat hatalarımızı fark edip özür dilemek ya da karar değiştirebilmek de önemli bir medeni cesarettir. Bunları itiraf edip paylaşınca kendi vicdanımdan “iyi hal indirimi” alır mıyım bilmiyorum? Saç ve sakal tıraşı olup takım elbisemi giyip; kravatımı bağlayıp düğmelerimi de ilikledikten sonra vicdanımın karşısına geçince vicdanım da bu çabamı görmezden gelemeyecektir! Bunun neticesinde de “iyi hal indiriminden” yararlanarak kendimi tahliye edebilirim.
İnsan kendi vicdanında kendisini tahliye edebilirse bundan ala huzur mu olur? Geçmişe dönük hata ve günahlarımızı epey bir süre sırtımızda bir kambur gibi taşımış ve bugünlere gelmiş iseniz; iyilik ve sevaplarınız da varsa vicdanınızın karşısına çıkıp adil yargılanma hakkınızı isteyin. Bazılarının yaptığı gibi Avrupa insan hakları mahkemesi gibi başka mahkemelerden medet ummak yerine kendi vicdanınızdaki mahkemeye başvurunuz. Sonuç istediğiniz gibi çıkmazsa bile yüce Allah’a bir temyiz başvurusu yapıp tövbe edebilirsiniz. Allah’ın rahmetine ve adaletine teslim olduktan sonra hangi mahkemeler sizi mahkûm edebilir?

Malumunuzdur; adaletin karşısına çıkan suçluların kılık kıyafetleri; pişmanlıkları ve teslimiyet içerisindeki duruşları “iyi hal indirimi” almalarına neden olduğuna yönelik eleştirileri sıkça duyuyoruz. Bu elbette tartışılıyor fakat bu suçlulara toleransa dönüşmemelidir. Ayrıca adi suçlulara “iyi hal indirimi” de uygulanmamalıdır. Bence vicdanına teslim olmuş bir insan kötülük düşünemez ve yapamaz. Bu dünyada en adaletli ve ıslah edici mahkeme insanın kendi vicdanızdır.

Genellikle bütün suçlular “ben masumum” der! Elbette kader mahkûmları dediğimiz; her ne kadar tasvip etmiyoruz ama şartların ve zorlukların suça ittiği insanlar olabilir. Bunu sınanmadan bilemeyiz bu nedenle insanları eleştirirken daima bir ölçü koymak gerekir. Fakat isteyerek ve bilerek suç işleyenler ise elbette “masum” değildir. Suçlarının karşılığını görmeleri gerekir ve ancak bu şekilde toplum nazarında bir huzura erebilirler. Vicdanları ise onları ilelebet mahkûm edebilir.

Kendi kendimize kaldığımızda “ben masumum” diyebiliyorsak ne mutlu bize! Biz de bundan faydalanmak için vicdanımıza teslim olduktan sonra iyi hal indiriminden yararlanmamızın kime ne zararı var?