Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Evlilikte Cinsel Uyum

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Cinsel uyum; cinsel organların boşalma ve doyumunu sağlayan cinsel birleşme demek değildir. Cinsel ilişki; paylaşma ve sevgi temeline dayanır. Cinsel organlar birbirlerini sevemezler; cinsel ilişki iki kişinin paylaşım ve sevgisinin ürünüdür. Aslında cinsel uyum; genel uyumun bir parçasıdır ve sevme; sevilme; bağlılık; dokunma; okşama gibi bir çok karışık ruhsal duygu ve gereksinimleri içerir. İnsan yaşamında genellikle;
1-İş ve meslek ortamı
2-Kişisel ilişki; sevme; sevilme; sosyal ortam
3-Toplumsal çevre ortamı; olmak üzere üç ortamdan söz edilir.
Bireylerin yaşantılarına kaynak olan bu üç uyum ortamı birbirleri ile çok yakında bağlantılıdır ve birbirlerini etkilerler. Bir alanda olan uyumsuzluk ve doyumsuzluk öbürünü de etkiler.
Cinsel yaşama uyum sağlamak; yalnızca cinsel bir sorun değildir. Cinsellikte karşı cinsten iki kişinin birçok yönden birbiri için ne anlam taşıdığı ile de ilgilidir. Cinsellikle ilgili tutum ve davranışlar geçmiş yaşantıların birikimlerini içerir. Ayrıca cinsellik; günlük yaşantılar; eşlerin beraberlerinde “yatağa” getirdikleri çekişmeler; karşılıksız kalan özlemler; ilgiler- ilgisizlikler; geleceğe güvenli ya da güvensiz bakmak gibi duygulardan da etkilenir. (107)
Cinsel sorunlar; insanların yaşamında “haz” ve “doyum kaybı” ve eksikliği vermeleri yanında “elem” de verirler. Cinsel sorunların yarattığı elem duyguları arasında; bireylerde sevilmeme; terk edilme ve yalnız kalma; kaygı ve korkuları sayılabilir. Kişini kendine olan güveni sarsılır; gururu incinir; küçük düşme; başarısızlık duyguları yaşar; kadınlık ya da erkeklik işlerini yapamamaktan cinsel rolünü yerine getirmemekten dolayı eşine ve yakın çevredeki insanlara karşı eziklik; eksiklik duyguları yaşar.
Cinsel sorunların nedenleri araştırıldığında sorunun tek sorumlusunun sorunu dile getiren kişi olmadığı görülmektedir. Cinsel problemler; cinsel çatışma; kaygı; yanlış ve eksik öğrenmelerin ve daha başka birçok nedenin sonucu olabilir. Çoğu kez cinsel sorunun birden çok nedeni vardır. Tek bir nedenle cinsel sorunun oluşmasını açıklamak genellikle olanaksızdır. En son gözlenen olay sorunu gündeme getirmeye neden olsa bile; asıl çoklu nedenlerin araştırılması gerekir.
Çok çeşitli nedenlerin karmaşık ilişkileri sonucu ortaya çıkan cinsel problemin düzeltilmesi de nedenlerin çokluğu oranında güçleşir. Geniş anlamda cinsel sorunların kökeni ya da nedenleri; “psikolojik”; “fiziksel ve organik” olmak üzere iki grupta toplanmaktadır.
Cinsel uyumu bozan başlıca nedenler:
1-Eşlerin cinsel kimlik gelişimini bozan; saptıran; kısıtlayan “biyo-psikososyal etkenler
2-Bireyin iş ve toplumsal yaşamında etkili olan olumsuz etmenler
3-Eşlerin birbiri ile uyumlu ve uygun olmaması
4-Kişiler arası etkileşimde sevgi yokluğu
5-Genetik bozukluklar; organik ve ruhsal hastalıklar
Uyum
*Gerçek aşk; paylaşır; diğerini sömürmek değildir; diğerine sahip çıkmak değildir. Sorun; sen diğerine sahip çıkmak istediğin zaman doğar. Diğeri de sana sahip çıkabilir. Ve eğer diğeri daha güçlüyse; daha çekiciyse; doğal olarak köle durumuna sen düşersin. Eğer diğerinin sahibi olmak istiyorsan “köle durumuna düşebilirim” diye korkarsın. Eğer diğerine sahip çıkmak istemiyorsan; diğerinin sana sahip çıkabileceğinden de korkmazsın. Aşk; asla sahip çıkmaz.
Aşk asla sahip çıkmaz ve aşka sahip çıkılamaz. Gerçek aşk seni özgürlüğe götürür. Özgürlük en yüksek zirvedir; en yüksek değer. Ve aşk da özgürlüğe en yakın olandır; aşktan sonraki adım özgürlüktür. Aşk; özgürlüğe karşı değildir; aşk özgürlüğe giden bir basamaktır. İşte farkındalık sana bunu gösterir; aşkın özgürlüğe götüren bir basamak olarak kullanılacağını. Eğer aşıksan; diğerini özgür bırakırsın. Ve diğerini özgür bıraktığın zaman; diğerinden özgürleşirsin de.
Aşk bir paylaşımdır; sömürü değil. Aslında aşk hiçbir zaman güzellik ve çirkinlik kavramlarıyla düşünmez. Aşk sadece davranır; yansıtır; meditasyon yapar; hiçbir zaman düşünmez. Evet bazen biriyle uygun düştüğün olur; birden her şey uyuma kavuşur. Bu; güzellik-çirkinlik meselesi değildir. Bir uyum; bir ritm meselesidir.

*Aslında güzel insan da yok; çirkin insan da yok. Çirkin insan biriyle uyumlu olabilir; o zaman çirkin insan o insan için güzeldir. Güzellik; uyumun bir gölgesidir. Aslında bir insana güzel olduğu için âşık olmazsın; oluşum bunun tam tersidir. Birine âşık olduğun zaman; o insan güzel görünür. Güzellik fikrini getiren; aşktır; tersi olmaz.

Uzun bir burun ya da güzel bir yüz meselesi değildir bu. Birinin yüzü güzeldir ve çekim duyarsın ya da güzel gözleri vardır. Ama bu şeyler önemli değil! Birlikte yaşadığınız zaman; iki gün sonra saçının rengini görmez olursun; üç gün sonra burnunun uzunluğunu görmezsin; üç hafta sonra da diğerinin görünümünü tamamen unutursun. Şimdi gerçeklik kendini gösterir. Şimdi önemli olan “Ruhsal Uyum”dur.