İştah; besinlere karşı duyulan bilinçli istektir. Daha önce besinlere olan deneyimlerden; besinin görünümünden olumlu veya olumsuz olarak etkilenir. İştahsızlık ise yemek yemeyi reddetme veya daha az yeme ile ortaya çıkan bir durumdur. Bazı hastalıklara; psikolojik ve çevresel faktörlere bağlı olarak oluşur. Yemek reddi erken dönem tespit edilirse önüne geçilmesi kolaydır. Çocukta iştahsızlık sık karşılaşılan bir durumdur. Özellikle 3 ay-3 yaş arası çok karşılaşılan bir problemdir. Çocukta iştahsızlık varsa öncelikle bir nedene balı olup olmadığı araştırılmalıdır. Enfeksiyon hastalıkları; anemiler; barsak parazitleri; hipertiroidi; diyabet; besin zehirlenmesi gibi hastalıklar çocukta iştahsızlık oluşturabilir. Bu iştahsızlığın derecesi de büyüme eğrisinden belirlenebilir. Çünkü iştahsızlık büyüme çağında olan çocukların büyümesini durdurabilir; geriletebilir. Yaşına uygun gıdalarla beslenmeyen; erken başlanan ek gıdalarda beslenme problemleri görülür.
Çocuklarda iştahsızlığın temel nedeni ise psikolojiktir. Buna neden olan durumlar ise aile ve çocuk arasında yaşanan olumsuz yeme davranışları; beslenme savaşları; anne babadan ayrılma; evden uzaklaşmadır. Anne babası deneyimsiz olan; ailenin ilk çocuğu olan; düzensiz aile yapısı olan çocuklarda iştahsızlık daha sık görülmektedir. Çocuklar bulamaç gibi olan yemekleri; zıt tatların art arda verildiği öğünleri; ekşi; acı ve tatsız yemekleri daha çok reddederler.
Çocuklarda yaş arttıkça büyüme yavaşlar; vücut ağırlığı artışı azalır; vücut yapısı değişir; fiziksel hareketlilik artar. Bu değişen koşullar besin alımını etkileyeceğinden çocuklarda görülen iştahsızlık olabilecek bir durumdur korkulmamalıdır.
NE YAPILMALI?
• Böyle durumlarda ailenin sakin ve sabırlı olması gerekir.
• Çocuklarına karşı çok korumacı ve aşırı katı olunmamalıdır.
• Daha fazla yemeleri için zorlanmamalıdır.
• Besinler küçük porsiyonlarda sunulmalıdır.
• Çocuğun sevmediği gıdalarda ısrar etmemelisiniz ancak zaman zaman deneyin ya da daha cazip hale getirerek sunun.
• Besin seçimi konusunda çocuklarını cesaretlendirmelidirler.
• Çocuğun kendi başına beslenmesine teşvik edilmelidir.
• Çocuklarına beslenme konusunda her zaman ve her yerde yardımcı olmalıdırlar
• Çocuklar sofraya ailesiyle birlikte oturmalıdır.
• Düzenli öğünler şeklinde beslenmeleri sağlanmalıdır
• Besin gruplarından yeterli miktar ve gereksinimlere uygun servis olmalıdır
• Çocuğun yemekten 1 saat önce ve yemek sırasında sıvı alımı sınırlandırılmalıdır çünkü çocuklar içmeyi yemeğe tercih ederler ve doygunluk hissi oluşur.
• Çocuklarınızı tehdit ederek; korkutarak; başkalarıyla kıyaslama yaparak beslememelisiniz.
• Tatlıları hazırlarken korkutucu hayvan figürleri oluşturmamalısınız.
• Çocuğunuzun yaşına uygun tabak; çatal; bıçak kullanarak yemek yemeyi eğlenceli hale getirebilirsiniz.
• Sofranız dağınık; kalabalık olamamalı. Abur cubur; tatlı bulunmamalıdır.
• Doyduğuna çocuğunuz kendi karar vermelidir.
• Sofrada oyunla yemek yedirmek alışkanlık olmamalıdır. Oyun-yemek saati kavramları öğretilmeli yemek bitmeden masadan kalkılmayacağı anlatılmalıdır.
• Çocuğunuzun uyku düzenini sağlamalısınız.
• Aile beslenme konusunda eğitilmelidir.
• Besinleri kendi sağlığı için yeterince tüketilmesi gerektiği anlatılmalı burada hedef çocuğun yaşına ve gelişimine uygun davranmaktır; yaşam boyu sürecek doğru alışkanlıklar kazandırmaktır.
• İştah açıcı şurupları asla kullanmamalısınız çünkü bu ilaçlar anemi; kaşıntı; kızarıklık gibi alerjik reaksiyonlara; karaciğer fonksiyonlarında bozulma gibi yan etkilere neden olabilir. Bunun yerine karabiber; anason veya ada çayı; soğan; sarımsak; nane gibi besin takviyelerini deneyebilirsiniz.