Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

Kardeş Kıskanlığı

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
Kıskançlık ebeveynlerin karşı karşıya kaldıkları; çocukların yaşadıkları bir duygu karmaşıklığının etkisinin altında olmasının sonucunda gösterdiği davranışlardır. Bazen bir ebeveyne karşı; bazen kardeşine karşı; bazen de başka çocuklara karşı gösterilen bir davranıştır.

Çocuklarda kardeş kıskançlığı; annenin ikinci çocuğa hamile olmasıyla birlikte başlar.Ufak bir çocuk için; kardeşinin gelişi; anne baba tarafından daha az sevileceğine; istediklerini yapamayacağına; oyuncaklarını paylaşmak zorunda kalacağına ve kimsenin onunla ilgilenemeyeceğine inanmaktır. Kardeş kıskançlığını yoğun yaşaması; çocukta davranış bozukluklarına; iştah kaybı ya da artışlarına; psikolojik birçok rahatsızlığa yol açabilir. Aslında kardeş kıskançlığı her bir çocuğun yaratılışında vardır. Çocuğun kendini ifade etmesine izin verildiği ve anne baba tarafından kabul edildiği taktirde; kolaylıkla baş edilebileceği bunun sonucunda da aslında faydalı bir duygu olduğu anlaşılmaktadır. Çocuklar; kardeş kıskançlığı duygusunun yardımıyla birçok duyguyu kontrol etmeyi; yönetmeyi; öfkesini yenmeyi; alttan almayı; sabretmeyi; ertelemeyi ve uzlaşmayı öğrenir.

Bunun ardından kardeşler arası paylaşma; yardımlaşma; koruma; destekleme; gözlemleme; işbirliği; oyun kurma ve sosyalleşme gibi önemli becerileri geliştirmektedir.Ancak anne baba ilgiyi ve iletişimi dengeli bir şekilde yönetemediği durumlarda; çocuklarda gelişen duygular farklı davranışların sergilenmesine sebep olur.

Gerçek kıskançlık belirtileri bebek eve geldikten sonra başlar; anne ve baba ziyarete gelen akraba; aile büyükleri; arkadaşlar ve tanıdıklar tarafından tebrik edilecek; bebeğe ilgili davranılacak; o hep ilgi odağı olmaya devam edecek. Bununla birlikte çocuk birden etiketlendiği :”abla/abi” konumuna geçmek mecburiyetinde olmakta ve içerdiği sorumluluğu bilmeden; anne baba tarafından beklentileri anlatılmaya başlanır: ‘Oyuncaklarını paylaşacaksın; kardeşin uyurken yavaş konuşacaksın; ona şirinlikler yapacaksın; hep sıranı bekleyeceksin; anneni ve babayı üzmeyeceksin; her dediklerini yapacaksın; anlayışlı ve hep iyi niyetli olacaksın; odanda yatacaksın; artık tek başına oynayacaksın; yemeğini kendin yiyeceksin; oyuncaklarını yerine koyacaksın; etrafında çok dolaşmayacaksın; sessiz olacaksın…vs’ ve elbette çocuğun bütün bunları yaşarken hızlı bir değişime girmesi ve olgunluk kazanması bekleniyor.

Acaba çocuğunuza “hızlı bir şekilde anlayışlı ol ! ilacını mı verdiniz?” Anne babaya kolay ve mantıklı gelen her şey; çocuk için anlaşılmaz ve baş etmesi zor gelebilir. Çünkü onun için; yeni ve oldukça zorlayıcı olan böyle bir duygu ile daha önce hiç karşılaşmadı ve baş etmek zorunda kalmadı. Aslında büyük çocuğun; bebeğe yönelik gibi görülen kızgınlığı aslında anne ve babaya karşı duyduğu kızgınlıktır. Kardeşi dünyaya gelmeden önce; anne baba; tamamı kendisine ait olan zamanının; şimdi büyük bir kısmını yeni gelene ayırmaktadır. Sadece zamanı değil; aslında sevginin de büyük bir kısmının yeni gelene ayrıldığını düşünüyor ve bu düşüncelerin etkisinin altında değersiz ve güvensiz hissediyor. Önce kaygılanır; üzülür ardından da davranışsal değişiklikler gösterir.

Bu değişikleri arasında; çocukta geçmeyen uzun süre bir durgunluk; moral bozukluğu; mutsuzluk; enerjisinin azalması; eskisi gibi istekli olmaması; keyif almaması; altına ıslatması; tırnak yemesi; parmak emmesi; mastürbasyon; uyku bozukluklar ( uykusuzluk; kabus; uyku bölünmesi); yeme bozuklukları; öğrendiklerini ve yapabildiklerini yapmak istemeyişi; bebeksi tutumlar; kekeleme; konuşamama; aşırı; öfke; inancılık; ısrarcılık; hırçınlık; depresyon; saygısızlık; vurma; arkadaşlara zarar verme; korkular; fobiler; takıntılar; her fırsatta kardeşini kötülemesi; hırpalaması; zarar vermesi; yardım etmek istememe; oyun oynamayı reddetme; içe kapanma; bir nesneye ya da yere bağlanma; herhangi birini cimciklemesi gibi davranışlar gözlemlendiğinde mutlaka ailece profesyonel destek alınmalıdır.

Anne baba kıskançlığı engellenmek için neye dikkat etmelidir. Hamilelik döneminden itibaren; gelecekle ilgili çocuğunuzla sohbet edin; ultrason kontrolü; alışveriş; odanın dekorasyonu ve yeni bebek için başka hazırlıklar gibi süreçlere onu dahil edin; kardeşinin nasıl biri olabileceğini; birlikte neler yapabileceklerini ve birlikte geçireceğiniz zaman hakkında plan yapın; Hayatınızda yapacağınız herhangi bir değişiklik; yavaş ve alıştırılarak yapılmalıdır. ( okula gitmek; yeni eve taşınmak; bakıcı almak; odaların ve evin düzenini değiştirmek…vs.) Yakınlarınızdan teklif edilen desteği kabul edin; o zaman çocuğunuzla daha fazla zaman geçirme fırsatınız olur; Çocuğunuzu eleştiriye ve suçlanmaya maruz bırakmayın; beklentilerinizi gözden geçirin; yaşına ve yapabilmeleri uygun olarak taleplerinizi sunun; var olan kurallarınızı değiştirmeyin; sınırlarınızı koruyun; bu durumda çocuk savunmaya geçme ihtiyacı duymaz;

Kardeşini kıskanıyor olma durumunda; çocuğu bu duygudan ötürü suçlamak; yargılamak; cezalandırmak son derece yanlıştır; Kardeşini; büyük heyecan; sevgi ve ilgi içinde kabul etmesini beklemek doğru değildir.

Kardeşinin eve gelmesiyle birlikte; evdeki düzen farklılaşsa da; ebeveynlerinin ona olan duygularının hiç bir zaman değişmeyeceği anlatılmalıdır.

Bebek için eşyalarda; isimde çocuğun fikri alınarak aile bütünlüğü vurgulanmalıdır.
Kardeşi gelmeden önceki alışık olduğu ev düzeni mümkün oldukça korunmalıdır

Çocuk kardeşine zarar veriyorsa; aşırı tepki göstermeden çocuğa net ancak sert olmayan bir uyarıda bulunulmalıdır. Yeterince net sınırlar belirlenmeyen veya kurallarının istikrarı korunmadığında büyük çocuğa karşı herhangi bir aşağılayıcı; suçlayıcı duygu hissettiren ebeveynler bebeğin daha sonra zarar görmesine neden olabilir.

Anne baba; kardeşler arasında övgü dolu cümleler kurduklarında; kıyaslayıcı; aşağılayıcı; yargılayıcı içerikler kullanmamalıdır.
Çocuklarının birbirinden uzaklaşması ve kardeş kıskançlığı; hayatları boyunca olumsuz şeylere yol açabilir ve sürebilir.
Çocuğunuz tekrarlanan ve değişmeyen duygu durumu; davranışlarını sergilerse mutlaka bir çocuk psikologundan destek alın.