Destek Sitesi platformunda Uzman olmak ister misiniz?

Uzman olmak için Şimdi başvurun.

İletişim Çağındayız Ama İletişimden Uzağız

Oluşturulma tarihi: 18.02.2025 22:13    Güncellendi: 18.02.2025 22:13
21.yüzyıldayız teknololoji çağındayız .Birden çok “iletişim aracı”icat ediliyor fakat insanlar gün be gün daha çok yanlızlaşıyor; zamanla “iletişimsizlik” hastalığına yakalanıyor.”yapay” muhabbetler üzerinden çevre edinmeye çalışarak “sahte” dünyalar üzerinden yaşam dikiyorlar .

Sosyal ağlar ile asosyal bir kişiye; asosyal bir hayata dönüşüyorlar. Dialog lar; tahammüller; sabır; hoşgörü; muhabbetler azaldı. Çocuklarımızla ; ailemizle oturup iki lafın belini kırmak yerine; tv programlarına yarışıyor; bilgisayarlara; telefonlara daha çok iştah kabartıp heves ediyoruz.Kendimizden kaçış; içimizdeki boşluğu doldurma çabasına girerken bir yığın “kırılmalara” yol açıyoruz.

Her şey makineleşirken; insanlar da değerler; diyaloglar da makineleşiyor.İnsanların yüzüne bile bakmıyoruz konuşurken (konumaya çalışıyorsak o da ) dinler gibi görünüp tahammül bile edemiyoruz birbirimize; olumsuzluklara ;” acısından ; derdinden banane ” “niye dinleyeyim ki “;”başkası yok mu” …deyip yapışıyoruz elimizdeki telefona “kapanıyoruz hayalî ekranlara” orada saatlerce vakit geçirip “uyutuyoruz”kendimizi ; kaçıyoruz hayattan .Avutuyoruz hayatlarımızı.Hızlı yaşıyor hızlı tüketiyoruz herşeyi ama bunu yaparken “nereye gidiyoruz; ne yapıyoruz; ne olacak” bilmiyoruz.

Çay demek muhabbet demekti; nerde güzel çay demleniyorsa orda muhabbet var ; sıcaklık ; samimiyet varvdemekti .Kahve demek hatır bilmek demekti; değer vermek ; emeklere saygı demekti…Ne şimdi uzayan muhabbetler var ne çay demleyenler. Varır varmaz internet ağı sorulur oldu “internet şifreniz neydi” …Hal hatır sormak yok; yüz teması kurmak yok.Ye iç kalk . Ne de hatır bilen kaldı.Ne yaşanıyor ki !

Çay yerine cep telefonları ; kahve yerine karşımıza muhattap aldığımız içi boş hayal ürünü ; beyin uyuşturucu; tv programları.Onlarla yaşıyor; onlarla üzülüyor*;onlarla gülüyoruz ! Başkasının duygusuna “köreliyor; duyarsızlaşıyoruz”.Diyergamlığı unutuyoruz; korkuyoruz insanlarla iletişim kurmaktan; kaçıyoruz acı’dan; hüzünden;mutsuzluktan.Sonra daha çabuk strese; depresyona girip baş etmeye güç yetiremiyoruz.
Çünkü hayatı kapatıyor;”makineleri” açıyoruz.Hayatı yaşamak varken makinelere hapsedip zamanla ölüme hazırlıyoruz kendimizi .
Daha çabuk ağlıyor; daha çabuk pes ediyoruz.Zayıflayan kalbimiz ; bencil zihinlerimizi harekete geçirdikçe hayata karşı işlevsizleşiyoruz.
Yardımlaşmayı unutup; iyilik yapmayı aptallık sayıyoruz.Ne de olsa bunca kişı içinden elbet biri yardım eder diyerek “sorumluluktan kaçıyor” kendimizi -insanlığı yok sayıyoruz. Şunu unutuyoruz ki; Ne yaparsak -onu yaşarız / Ne ekersek onu biçeriz !

Aydınlık; ferahlık;…dolu yaşamı “karanlığa girerek; görmeye çalışıyor daha çok girdaba dalıyoruz. Hayat penceresini aralamaya “cesaret” edemeden mutlu olamayacağımızı bilmiyoruz.

Çocuklarımıza hatta kendimize bile hayatta nefes almayı; hayatla baş etmeyi ; hayatın karşıtlıklarını tanıtmayı; öğretmeyi faaliyete geçirmek “hayat sahasına inmek” yerine ;makinelerde fink atan çocuklarımızla biz de büyülü dünyaya katılıp “gerçeğin lezzetine” mahrum bırakıyoruz birbirimizi.
Karşılıklı televizyona odakanıyor ; cepteki oyunlara hırslanıyor; chat’ler de yazı-şıyoruz.Ama yanı başımızda duran canlı kanlı; hayat ; nefes dolu ; keyif dolu insana dönüp lezzet almak ; anlam bulmak yerine ; küçük dünyalarda anlamsızlık içinde debelenip duruyoruz.Ölüyor ve öldürüyoruz.Sonra da oturup medet umuyoruz.” Bu ne fikir bu ne zikir ” !
Hayatta gezinmiyor; makinelerin içinde uyutuluyor; yolsuzlaştırılıyoruz. Gülmeyi unutuyor; güzelliklere karşı körleşiyoruz; sabra karşı sabırsızlaşıyor; şükre karşı ..yetinmiyor arsızlaşıyoruz…Deli danalar gibi yarış güden “hayvanlara” dönüyoruz.

Anonimleşiyoruz .Duygularımız ; hislerimiz; kimliğimiz maskeleniyor ; içe kapanıyor dışa öfkeleniyoruz.Hayat problem çözme yeri; hayattan kopup problemler azalır sanıyorken daha çok problem taşıyoruz kuş tüyü varlığımıza.Düğümleniyoruz.Hayata girmeden; insanlarla (her türlü); doğayla yüzleşmeden düzelemeyiz.Kaçarak; korkarak daha çok çekeriz üzerimize problemleri.Anlık kaçışlar ; anlamsız”mühebbet”e döner “muhabbet” düşmanlaşır.

MAKİNELERİ KAPATALIM HAYATI AÇALIM !
Emin olun; inanın ; cesur olun
Af çıkaralım muhabbet kurtarıcaktır mühebbeti.