Bu yazı “Boşanmış ve boşanmamış aileye sahip ergenlerin yalnızlık; yaşam doyumu; sosyal destek ve bazı değişkenler açısından incelenmesi” isimli tezimden alıntıdır.
GELİŞİM DÖNEMLERİNE GÖRE BOŞANMANIN ETKİLERİ
Erikson’un psikososyal; Freud’un psikoseksüel; Piaget’nin bilişsel gelişim modellerinde çocukların içinde bulundukları yaş dilimlerinin belirli gelişim aşamalarını göstermesi bakımından ne kadar önemli olduğu bilinen bir gerçektir (Erürker; 2007: 2).Erkan’ın (1989) yaptığı litaretür taramasına göre boşanma sırasında çocuğun yaşı ile etkilenme düzeyinin 3 farklı görüş çerçevesinde olduğunu rapor etmiştir:
- Anne babanın boşanması çocuk ne kadar küçük yaşta iken gerçekleşirse etkisi de o kadar fazla olmaktadır. Bu görüş kümülatif etkiye dikkat çekmektedir.
- 3-5 ya da 6 yaş arasında yani oedipal dönemde gerçekleşen boşanmaların yıkıcı; travmatik ve uzun süreli olduğudur. Bu görüş kritik döneme dikkat çekmektedir.
- Boşanmanın çocuklar için travmatik bir olay olarak kabul etmekte fakat çocukların boşanmanın ardından bir iki yıl içinde boşanmanın etkisinden sıyrıldığını düşünmektedir. Bu görüş boşanmanın etkisinin giderek azalmasına dikkat çekmektedir.
Boşanmanın her geçen gün artan oranlarda gerçekleşen bir olgu olması ve ailelerin dağılması gerçeği boşanma istatistiklerindeki verilerle de sayısal olarak desteklenmektedir. Her boşanmanın kendine özgü ve karmaşık sebepleri olsa da boşanmanın olumsuz sonuçları ile belki de en çok çocuklar karşılaşmaktadır. Hangi gelişim döneminde olursa olsun boşanmanın çocuklar üzerinde pek çok olumsuz sonuçları vardır.
1. Bebeklik Dönemi
Boşanma; sadece bedensel bir ayrılış olup geçicidir. Boşanma sırasında; eğer çocuk tek ebeveynli olduğu zamanı hatırlamayacak kadar küçükse ilköğretim yaşına kadar etki kendisini daha az göstermektedir (Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü; 2011). Bebeklikte geliştirilen en önemli şey güven duygusudur. Boşanma sürecinde fiziksel olarak dokunma; kucaklama gibi davranışlarda azalma gerçekleşirse güven duygusu gelişmeyebilir (Sommers-Flanagan vd.; 2009: 186).
2. Okul Öncesi Dönem
Ebeveynlerin ayrı yaşamalarına neden olan etkenlerin neler olduğunu tam olarak kavrayamayan çocuk; kendisini suçlu hissetmektedir. Anne ve babasının kendisi yüzünden ayrıldığını düşünen çocuk; kendisini sevilmeyen kişi olarak nitelendirmektedir (Şentürk; 2006: 170). Çocuk anne ve babanın eş olmadıkları halde nasıl anne baba olduklarını anlamakta bir çelişki yaşayarak sevilmediğini hissedebilmektedir (Aral ve Başar; 1998: 92). Anne babalarının onları terk etmesinden; giden ebeveyn tarafından eskisi kadar sevilmemekten korkarlar (Sezen-Sürerbiçer; 2008: 38).
3. Okul Dönemi
Çocuk; anne babası arasındaki anlaşmazlığı anlamaya; ikisi arasında taraf tutmaya başlamıştır. Boşanma çocukta anne ya da babasına; bazen ikisine birden güvenini yitirmesi sonucunu doğurur (Akyüz; 1978: 4). Çocuk huzursuzluk; sinirlilik; karamsarlık; öfke nöbetleri gösterme eğilimindedir. Ölüm düşüncesi; yitirme ve kendini boş hissetmeyle dolu olup; aşırı alınganlık duygusu ile acı çektikleri görülür (Tuzcuoğlu; 1994). Okul çağındaki çocuklar olumsuz duygulardan kurtulmak için “reddetme” ve “karşıt tepki verme” savunma mekanizmalarını kullanabilirler ve anne babasını tekrar birleştirme çabası içine girebilirler (Rankin ve Maneker; 1985).
4. Ergenlik Dönemi
Ergenler; boşanmayı çok boyutlu olarak algılamakta ve değişik tepkiler verebilmektedirler. Kimi ergen boşanmanın yasını tutarken kimisi duygusal desteğe ihtiyaç duymakta; kimisi bağlılık çatışması yaşamakta; kimisi ailenin sorumluluğunu almaktadır (Keskin; 2007). Kız ve erkek ergenler boşanma sürecinin farklı evrelerinde etkilenmektedir. Erkek ergenler; boşanmadan sonra; kız ergenler boşanmadan önceki dönemde olumsuz tepkiler göstermekte ve tepkilerini boşanma sonrasında da devam ettirmektedirler (Dohert ve Needle; 1991). Boşanmış ailelerden gelen ergenler bireyselleşme sürecine erken başlamaktadır (Steinberg; 2007: 338). Duygu durumundaki değişim; depresyon ve kaygı düzeyindeki artma intihar girişimine yol açabilmektedir. Uzun vadede evlilik ve yakın ilişkilerle ilgili tutumunu olumsuz etkileyebilmektedir. Akademik başarısı düşmekte; motivasyonu azalmakta; devamsızlık yapabilmekte ve arkadaşlık ilişkileri bozulmaktadır (Kuyucu; 2007: 2). Boşanmış ailelerdeki ergenlerin geç sosyalleştikleri; öfke; itaatsizlik; kurallara karşı gelme gibi tepkiler geliştirdikleri; depresyon; endişe; okula uyum sağlamada güçlük; akademik başarıda düşme; güvensizlik; gelecek kaygısı; çekingenlik; suçluluk; benlik algısında zayıflama; özgüven eksikliği gibi sorunlar yaşayabildikleri bilinmektedir (Meriç; 2007).
KAYNAKÇA
Aile ve Sosyal Araştırmalar Genel Müdürlüğü (2011). Tek Ebeveynli Aileler. Ankara.
Akyüz; E. (1978). Boşanmanın Çocuk Üzerindeki Etkileri. Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi; 10(1-2); 1-6.
Aral; N. ve Başar; F. (1998). Boşanmış Aileye Sahip Olan ve Olmayan Çocukların Kaygı Düzeylerinin İncelenmesi. Selçuk Üniversitesi Eğitim Fakültesi VII. Ulusal Eğitim Bilimleri Kongresi; 87-97; Konya.
Dohert; W. J. and Neddle; R. H. (1991). Psychological Adjustment and Substance Use Among Adolescents Before and After a Parental Divorce. Child Development;62; 328-337.
Erkan; G. (1989). Anababanın Boşanması Sırasında Çocuğun Yaşının Önemi. Hacettepe Üniversitesi Sosyal Hizmetler Yüksekokul Dergisi; 7(1-3); 1-6.
Erürker; B. (2007). Aileye ve Parçalanmış Aileye Sahip 5-6 Yaş Çocuklarının Bilişsel İşlevlerinin Karşılaştırılması. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi; Maltepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; İstanbul.
Keskin; İ. (2007). Boşanmanın Sosyolojik ve Psikolojik Nedenleri ve Boşanmanın Ortaya Çıkardığı Sonuçlar (Niğde İli Örneği). Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi; Niğde Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Niğde.
Kuyucu; Y. (2007). Boşanmış Ailede Yetişen Ergenlerin Bilişsel Çarpıtmalarıyla Benlik Değeri Arasındaki İlişki. Yayımlanmamış Doktora Tezi; Dokuz Eylül Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü; İzmir.
Meriç; B. (2007). Boşanmış Ailelerdeki Ergenlerin Uyum Düzeylerini ve Sosyal Becerilerini Geliştirmeye Yönelik Bir Grup Rehberliği Çalışmasının Sınanması. Yayımlanmamış Doktora Tezi; Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü; İstanbul.
Rankin; R. P. and Maneker J. S. (1985). The Duration of Marriage in a Divorcing Population: The Impact of Children. Journal of marriage and the Family; 47; 43-51
Sezen-Sürerbiçer; F. (2008). Boşanmış Bireylerin Deneyimlerine Göre Evlilik Eğitimi Gereksinimi. Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi; Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü; Ankara.
Sommers-Flanagan; R.; Bodnar; C. E. F.; Sommers-Flanagan; J. and Poyrazlı; Ş.(2009). Bizi Boşamayın: Boşanma Sürecini Yaşayan Çocukların Anne Babalara Önerileri. (Çeviren: Poyrazlı; Ş.; Duru; E. ve Buluş; M.); Anı Yayıncılık; Ankara.
Steinberg; L. (2007). Ergenlik. (Yayına Haz. Çok; F.); İmge Yayınevi; Ankara.
Şentürk; Ü. (2006). Parçalanmış Aile Çocuk İlişkisinin Sebep Olduğu Sosyal Problemler (Malatya Uygulaması). Yayımlanmamış Doktora Tezi; İnönü Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü; Malatya.
Tuzcuoğlu; N. (1994). Boşanmanın Yarattığı Güçlüklerle Mücadelede Ebeveyn ve Çocuklara Yardım Etme. Marmara Üniversitesi Atatürk Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Dergisi; 6; 255-264.